Dolar (USD)
35.25
Euro (EUR)
36.77
Gram Altın
2965.80
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Ocak 2020

Gezi zekâlıların kanal pususu

Değerli okurlarım, ülkemizin coğrafi konumu ve tarihi misyonundan olsa gerek başımıza gelmeyen kalmıyor. Haini, hadimi ve hamisi bol bir milletiz. Her zamankinden daha bölük pörçük hale gelmiş olmamız bendenizi hem geriyor hem de korkutuyor.

Bir tarafta yerli iş birlikçiler ve onların dışardaki uzantıları, diğer tarafta ise mal bulmuş mağribici ve cukkacı güruh. Zayıf yerlerden darbe üstüne darbe. Dayan dayanabilirsen.

Şimdi de kanal üzerinden yeni bir tartışma. Bizim milletimizin kültüründe bilmiyorum kelimesi olmadığından olsa gerek. Ağzı olan konuşur. Ahkâm keser. Esip gürler.

Eski Türkiye özlemcileri el etek ovuşturup küllenmiş köz olarak saklı tuttukları fitne ateşini yine yeniden üfledikçe üflüyorlar. Kanal üzerinden yeni bir GEZİ kalkışması çıkartabilecekleri umudu ile yırtınıp duruyorlar.

***

Malzeme bolluğu olmasa bile eften püften sebepler bu güruhu umutlandıra dursun Millet feraseti günümüze kadar ufak tefek aksamalar hariç bu günleri bize gösterdi. Bu milletin ferasetinden korkmak lazım.

Gezi zekâlı güruh dedelerinin yolunda olup, istemezuk istemezuk deyip durmasına rağmen son yıllarda ülkemizde olup bitenleri gözlemleyen aklı selim insanlar bu oyunu biliyor olsalar da, oyun kurucu münafıkların dedikodu kazanında fokurdattığı zehirden etkilenerek aklı selimini dumura uğratmış veya kaybetmiş vatandaşlarımız da az değil maalesef.

Hainler ve namussuzlar kadar cesur olmaz ve sus pus olmayı tercih edersek bedelini sadece millet değil bir ferdi olarak bizlerde öderiz. Bu gerçeklik aklı selim ile hareket etmeyi gerektiriyor.

Aklı selimde; Siyasi mülahaza, onun bunun dedikodusu ve en önemlisi de ayrıştırma olmaz olmamalı da. Her bir fert birlik hamuruna maya olmalı.

***

Yeniden makalemin başlığına dönecek olursam, referandum meferandum bunlar sadece hamaset ve art niyet. Devletimizin yetkili organları medyamız vasıtası ile objektif olarak gezi kafalıların bulandırdığı suyu durultmalı. Bulanık suda balık avlama heveslilerinin hevesini kursağında bırakarak seslerini kısmalı.

Yasaklamalar, günü birlik geçiştirici cevaplar, ben yaparım dayatmaları gibi ucu açık olmayan duruşlardan da azami olarak kaçınmalı. Eski Türkiye’de olsa bu ve benzer duruşlar elbette pirim yapardı.

Sadece dünya değil ülkemiz de çok gelişti ve değişti. Özellikle gençlerimiz bizim nesil farkında olmasa da dünyamızda ve ülkemizde olup bitenlerin fotoğrafını iyi çekiyor ve değerlendiriyor.

Gençlerimizden umutluyum. Çünkü doğudan batıya dünyada işlenen cinayetleri, ülkemizde kimin eli kimin cebinde ciddi bir farkındalığa sahipler. Onların ferasetini önemsemek ve isli paslı bilgilerle aydınlık kafalarını karartmamak gerekir.

Terör belasından kurtuluş günlerine doğru hızla yol aldığımız bugünler bizler için bir umut ama pusuda bekleyenler için yeni bir oyunun başlangıcı. Ne de olsa su uyur ama düşman uyumaz.

Tam da bu günlerde, Kanal İstanbul ekmeğe sürülecek yağ gibi pirim yapmakta. Sadece gezi zekâlıları değil, kaz kafalıları da heyecanlandırıyor bu fırsat(!).

Ne diyelim. Allah bu necip millete yardım etsin. İdare erki aklı selim ile hareket etsin. Uhulet ve suhuletle sorunlar çorap söküğü gibi ülke menfaatine kolayca çözülsün.

Yoksa diyerek yeni bir tehdit paragrafı açmayı zait görüyorum. Değerli okurlarım. Gün bir olma, birlik olma, iri ve diri olma günü. Oyunda oynaşta olmaya sen ben kavgasını körüklemeye hakkımız yok.

Farklılıklarımıza saygıda kusur etmeden, konuşarak anlaşmaya azami dikkat ederek, ben dili yerine biz dili kullandığımızda anlaşamayacak uzlaşamayacak bir meselemiz olmaz. Ülke nüfusunun kahır ekseriyeti başka bir ülkede yaşamak istemez. Ülkesinin bölünüp parçalanmasını, harp ve darp ile örselenmesini de istemez. O halde?

O halde böyle bir tehlike varsa ki, var.

O zaman kendimizden başlayarak düzeltmeye başlayalım.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.