Gezi mezi falan

Gezi kalkıması sırasında sıkça tartışıldı, konuşuldu.

Sokakları yakıp yıkanların amacı "Tayyip Erdoğan'ı göndermekti."

Ben işin bu kadarla kaldığını sanmayanlardanım. Yaşadığı topraklara ihaneti kendilerine görev edinmiş bu çapulcular her ne kadar sevmedikleri istemedikleri ama bir türlü de gönderemedikleri Tayyip Erdoğan'ı anarşiyle devirmek hayaliyle yola çıksalar da tek amaç bir kişiyle sınırlı olamazdı. Top yekun hepimizi devirecekti bunlar.

Şimdi yine birileri top yekün bir kalkışma planı içerisinde bunu görüyoruz.

Ancak ortada bazı problemler var.

• Gezide sokağa çıkan güruh zaten her daim göreve hazır. Yakıp yıkmak bunların işi o yüzden istedikleri takdirde eylem için belli bir potansiyelleri var.
• Ancak karşılarında önceki süreçten mağdur olmuş insanlar mevcut. Daha önce evde zor tutulan yüzde 50 bu defa kontrol edilemeyebilir.
• Gezide eyleme destek veren sermaye sahipleri sarışın ve esmek dostları tarafından kandırıldıklarını düşünüyorlar. Kendilerine vaat edilenlerin hiçbiri gerçekleşmedi (ki bu başka bir yazının konusu olacak.) yeni bir eyleme destek vermeleri için çok sağlam sözler almaları gerekiyor.
• Gezi sürecinde maşa olarak kullanılan çapulcular yargılandı ama toplumun vicdanını rahatlatacak cezalar almadılar. Yani daha da açık söylemek gerekirse yakıp yıktıkları sokaklarda zarar verdikleri herşeyin parası yine benim ve sizin cebinizden çıktı. İktidar partisi yeteri kadar bu olayın arkasında durmadı. Tayyip Erdoğan sürecin başında olduğu gibi sonunda da yalnız bırakıldı. Ama o zamandan bu zamana da köprünün altından çok sular geçti. Şimdi terörle mücadelede çok daha net ve kararlı adımlar atan bir Türkiye var. Bu da sokağa çıkmak için hazır bekleyen çapulcuların önünde bir başka engel. Bu defa yargılanırlarsa önceki kadar kolay sıyıramayacaklarını kendileri de biliyor.
• Millet gezi sürecinde bilinçlendi. Sosyal medya yalanları o zamanki kadar etkili değil. Dolayısıyla yalan çok fazla takipçi bulmayabilir.

Netice itibariyle yeni bir gezi kalkışması planlamak önceki kadar kolay değil.

Tabi birileri boş durmayacak. Yine ellerinden geldiğince sokakları ısıtacaklar. Bu saatten sonra sokağa çıkıp yakıp yıkanların tarafında olmak isteyen varsa da başına geleceklerden kendisi sorumludur.

Millet bilinçli. İtidal çağrıları yapılıyor. Ama unutulmasın ki itidal mitidal dinlemeyecek hale geldiğinde kalabalığın önünde de durulamayacağının altını çizelim.

Sarışın ve esmer düşmanlar ellerinden geleni artlarına koymayacaklar bu belli zaten. Ama burada artık önceki gezi sürecinden ders çıkarmamız gereken bir durum da var.

Bizler bu anarşistleri anlamaya çalışana kadar meşru alanlarda tepkimizi ortaya koyabilsek asıl anlamaya çalışması gerekenin kendileri olduğunu, şiddetle bir yere varılamayacağını onlara anlatabilsek çok daha hızlı yol alırız.

Amaçları Türkiye'nin projelerini durdurmak, siyasetini kuklalaştırmak, ekonomisini çökertmek, dinini, inancını elinden almak.

Sarışın ve esmer düşmanların maşaları da bu hayali gerçekleştirmede gönüllü rol oynayan piyonlar.

Dikkatli olalım, oyuna gelmeyelim.