Gevşek durmak yaraşır mı?
Bir
insanın ne kadar kaliteli olduğunu anlamak, kendisini ve başkalarını ne kadar
değerlendirdiği ile ölçülür.
Herhangi
bir insan, kendisinde yaratılan kıymetleri ne kadar ortaya çıkarttıysa o kadar
kıymeti vardır.. o kadar kalitesi vardır. O insan, kaç insandan onlarda
yaratılan kıymetleri alıp kendisinde değerlendirdiği kadar kıymeti vardır.. o
kadar kalitesi vardır.
Ne daha
fazladır ne de daha azdır. Değerlendirdiği kadardır. Değerlendirdiğini yaşadığı
kadardır.
“O
insanların kıymetlerinden haberi var mıymış?
“Yokmuş.
Duymamış, farkına varmamış.”
“Şimdi
haberi olsun.”
“Varmış.”
“Niçin
gevşek durmuş, niçin bugüne kadar o kıymetleri işlememiş?”
İyi insan olmaya çalışan birisine gevşek
durmak yaraşır mı? Bir Müslümana yakışan bu mudur?
“Asla
yaraşmaz, asla yakışan bu değildir.”
İnsanoğlunun beyin ve duygu dünyası
vardır. Beyin ve duygu dünyası bilinmeden, ciddiyetle yaşanmadan insan kendini
ve başkalarını değerlendiremez, kıymetleri arttıramaz.
İnsanı iyi yönde işlemezseniz veya tersine işlerseniz
ne olur?
“Haddini bil,
hududunu bil! Sen kimsin ki? Şurada kalacaksın! Kalıbın bu, sınırların bu! Asla
bu kalıbın dışına çıkma!”
Bu ters işleme usulünün yapılmadığı insan yok gibidir.
Çocuklarına,
“Oğlum! Sen
sus! Orada dur!”
Memurlarına,
“Dur bakayım
sen! Ne geliyorsun? Sıra sana mı geldi? Amirin var, müdürün var! Niçin sen
konuşuyorsun?”
Böyle usullerle insanlar, araç kontağı kapatılır gibi
tümden kapatılır. İnsanların, Allah vergisi yetenekleri, dünyaya yetecek olan
bilgi ve kıymetleri magmaya gömülür.
Bunların neticesinde herkesin malumu olan öğrenilmiş
çaresizlik ortaya çıkmış olur. İnsan da insanlık da bozulur. Yetenekler ortaya
çıkmaz. Edep ve ahlak gelişmez. Yetenek, edep ve ahlakı değerlendirip
geliştirecekler de yetişmez.
Böyle bir durumda yetenek, bilgi ve kıymet
gelişmeyeceği için yeni Yunus Emre bulamaz, yeni Akşemseddin göremezsiniz. Yeni
Cezeri bekler, yeni İbni Sina hayali kurarsınız.
Sonrası ne olur?
Sonrası bugün gibi olur?
“Niçin uçak
motorumuz yok, niçin büyük bir evliyamız yok, niçin edep ve ahlakımız bozuldu?” soruları herkesçe sorulur, konusu herkesçe şikâyet
edilir!
Asıl problem zaten buradadır! Kendini ve başkalarını değerlendirdin mi ki şikâyet ediyorsun? Ne idin de ne oldun ki bu soruları soruyorsun?