'Gerici'nin yüzüne Atatürk resmi tutmak
Epey bir zamandır ulusalcı Kemalist kesimler, Türkiye'deki dindar kitlelere ve siyasetteki temsilcilerine karşı rasyonaliteyi kaybetti. Sadece dindarlara da değil, Alevileri ve Kürtleri karşı da mantıksız argümanlarla yanlarına çekmeyi başaracaklarını sanıyorlar.
Mesela Taksim'de 12 ağacın yerinin değişmesini, Hükümeti yıkmak için bir fırsat olarak görünce daha önce yapmadıkları her şeyi yaptılar.
Gezi'yi sembolize eden bir fotoğraf karesi vardı hani. Bir Atatürkçü, bir Ülkücü ve bir HDP'linin aynı kadraja girdiği o kare.
Amaç kutsal olunca (AK Parti iktidarının gitmesi) her yol da mubahtı.
Bir ulusalcı olarak yıllarca sövdükleri herkese kucak açtılar.
ABD'den, AB'den, AK Parti'ye düşman olduğunu beyan eden dindar cemaat ve partilerden, Kürtlerden, emperyalistlerden, liberallerden, holding sahibi sermayedarlardan vsu2026
Bu Cumhuriyet mitinglerinden çok önce başlayan bir haldi.
Refah Parti'nin yükselişe geçtiği dönemde başlayıp Refahyol Hükümeti'nin kurulması ile zirveye ulaşmış bir ruh haliydi.
Bu mantık skalasından uzaklaşma halinin iki sebebi olduğu düşünülebilir:
1- Sandıkta mağlup olma psikolojisi. 2- Elindekini kaybetmeye başladığına yönelik yoksunluk sendromu!
***
Ulusalcı Kemalistler, 1997 yılında RP'ye karşı "Şeriata karşı kadın mitingleri" düzenliyorlardı.
20 yıl sonra 2007'de ise Ak Parti'ye karşı "Cumhuriyet mitingleri" düzenlediler.
İkisinde de en kullanışlı argüman olarak "Kadın" kullanılıyordu.
Birinde eve kapatılacak 'kadın' tehlikesi diğerinde ise Çankaya Köşkü'ne çıkacak 'başörtülü kadın' imgesi vardı. Ve her ikisi de rasyonaliteyi kaybetmelerine, izandan uzaklaşmalarına sebep oluyordu.
Bugün de dikkat ederseniz, Tayyip Erdoğan'a vurmanın, onu yıpratmada kullanılacak haberlerin en makbulü içinde "Kadın" olanı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, en azından onu tanıyanların 20 senedir bildiği bir düşüncesi üzerinden vurmaya çalışıyorlar.
Erdoğan'ın düşünceleri özetle şuydu: "Kadın erkekle eşit değildir zira fiziken eşit yaratılmamışlardır. Kadın meselesine eşdeğer yani adaletle yaklaşılmalı."
"Kadın" imgesinin oryantalist zihinlerdeki anlamını bildikleri için Erdoğan'ın sözlerini Emperyalist, Paralel, Kemalist, Batıcı, laikçi vs. el elele vererek uluslararası dolaşıma soktular.
ABD'li, AB'li ağabeylerinden emir alanlar Erdoğan'ı ve Ak Parti'yi yurtiçinde "Yolsuz-hırsız" suçlamasıyla yıpratma taktiği güderken yurtdışında "Otoriter, kadın düşmanı" yaftasıyla oryantalistin hedef tahtası haline getirmeye uğraşıyor.
***
Vural Savaş RP ve FP'yi kapatma davalarında partiyi ve taraftarlarını "Kan emici vampir" olarak tanımlamıştı.
RP'den sonra Başbakanlık görevi tevdi edilen dönemin ANAP'lı Başbakan'ı Mesut Yılmaz ise İmam Hatiplerin ortaokulunu kapatma kararı alırken dindar kitleleri "Yarasa" olarak tanımlamıştı.
"Vampir" ve "Yarasa"nın bir metafor değil gerçekliği varmış gibi algılandığınaı ise laikçi mitinglerde tanık olduk.
Örneğin bir sahneyi, üzerinden yıllar geçtiği halde unutamıyorum.
97'de Ankara'daki Kemalist yürüyüşte, ismini yanlış hatırlamıyorsam Şantal Zakari isimli İzmirli bir hanım, çarşaflı ve sakallı vatandaşlara elindeki Atatürk posterini sallayarak onları korkuttuğunu, ürküttüğünü sanıyordu.
Bugün de Atatürk heykelleri ve resimleri ile 10 Kasım'larda filan kendisi gibi düşünmeyen insanları ürkütmeye, sindirmeye çalışan, ulusalcı, laikçi, Kemalist emekli teyzeler ve amcalar var.
Akılları bu kadar kavrayabiliyor.
Gerçekten bazı vatandaşların karanlık mağaralarda yaşadığına, onlara Atatürk resmi gösterildiğinde gözlerine ışık tutulmuş gibi rahatsız olduklarına inanıyorlar.
O devir geçti. Yüzleşme ve helalleşme sürecindeyiz. Geçmiş acılarımızı dile getirip, kendi etnik, dini, mezhebi ve kültürel kimliklerimizle rahat rahat tartışabiliyoruz.
Toplum rasyonelleşirken, normalleşirken birilerinin de akıl tutulması sorununu acilen çözmesi gerekiyor.
Dindarları, Kürtleri, Alevileri vs. daha kaç sene yüzlerine Atatürk resmi tutarak yüzüne Haç tutulmuş Vampir gibi yok olacaklarını zannedecekler bilmiyorum.
Gerçekten acıklıu2026