Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.78
Gram Altın
2498.73
BIST 100
9460.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Kasım 2014

GERÇEK AFİYET, GÜNAHLARDAN KURTULMAKTIR

Bilal bin Yahya el-Absu00ee'den:

u2013 Şüphesiz Allah'ın kula dünyada afiyet vermesi, yaptığı günahlarını örtmesidir.

(Camiussagu00eer, 2451)

* * *

Gerçek afiyet, kulun işlediği günahlarını Allah'ın örtmesi ve bağışlamasıdır. Hastalıklardan şifa bulmak, bu afiyetin yanında önemsiz kalır. Çünkü hastalıklar, kulun sadece dünya hayatını tehdid eder. Günahlar ise, kulun ahiret hayatı için tehdid oluşturur. Günahların affı, hastalıktan şifa bulmaktan daha önemlidir. O halde, Allah'tan afiyet dileyen mü'min, dilediği bu afiyetle, hem günahlarının affını, hem de hastalıklarının şifasını birlikte niyet etmelidir.

* * *

Gerçekten de günahlar, insana ahirette sıkıntı ve acı çektirecek manevi hastalıklardır. Allah'ın, kulunun günahlarını örtüp bağışlaması, doktorun hastasını ölümcül bir hastalıktan tedavi etmesi gibidir. Hastalık ne kadar ölümcül ise, tedavinin değeri, afiyete ermenin ve şifa bulmanın kıymeti o kadar artar.

Bu yüzden, günahlardan kurtulmak, en büyük afiyettir ve gerçek şifa kabul edilmiştir.

Günahların Allah tarafından örtülüp insanların bilgisinden gizlenmesi de ayrı bir afiyet ve lütuftur. Çünkü dünyada ortaya çıkan ve işitilen günahlar, herşeyden önce, o günahı işleyen kişinin onur ve itibarını zedeler. Gözden düşürtür. Diğer taraftan, o günahların örnek alınma ve taklit edilme ihtimali de vardır ki, bu da günahı işleyenin günahına günah katan bir durumdur. Ama Allah kulunun günahını dünyada teşhir etmezse, ahirette de gizleyip affetmesi mümkündür.

Bu sebeple, insan günah işlemekten kendini alamasa, bazı günahlara bağımlılık kazansa bile, bu günahları elden geldiğince utanarak yapmalı, gizli işlemeye çalışmalı, hiç kimseye gösterip hissettirmemeye bakması lazımdır.

Günah işlemekten utanmak, bir bakıma örtülü bir tövbe sayılır.

Günahların alenen, gizlenmeden ve utanç duyulmadan, zevk alarak işlenmesi ise, günahın kendisinden daha büyük bir hata ve günahtır. Bu hal, şifasız bir hastalığa yakalanmak gibidir.