Geniş açılı düşünme

Memleketinizde terör sorunu mu var?

Ülkeniz iç karışıklarla mı çalkalanıyor?

Ekonomik sorunlar ülkenizin gücünü mü zayıflattı?

Siyasi çekişmeler sizi yiyip bitiriyor mu?

Kısaca sorunlarınızı çözmekte zorlanıyor musunuz?

“Geniş açılı düşünün.”

Sorun çözmenin pek çok yolu vardır. Toplumsal ve kurumsal sorunlar iç içe geçmiş, bazen birbirini besleyen bazen sorun çözümüne destek olan bazen de birbirlerini körleyen, yoğun karmaşık oluşundan dolayı tespitinde ve çözümünde zorlandığınız aşırı ilgi isteyen konulardır.

Geniş açılı düşünmeniz gerekir. Bir kişi kendisinde yaratılan yetenekler itibari ile yeryüzünün en bilgili, en becerikli, en derinlemesine düşünen insanı da olsa sadece bir kişidir ve asla bir toplumsal sorunu, kurumsal sorunu tek başına kavrayamaz.

Geniş açılı düşünmek demek farklı uzmanlık alanlarında farklı yeteneklerde ama hepsi bir araya geldiğinde sorunun tamamını kucaklayıp inceleyebilecek, doğru teşhis koyabilecek ve doğal olarak doğru çözüme gidebilecek “birlikle” düşünmek demektir.

Birlik; ortak akıl, bir kişinin asla ulaşamayacağı yüksek akıl, her şeyin her yönünü görebilen geniş akıl demektir.

Böyle nitelikli bir birlik, toplumsal ve kurumsal sorunları çözebilir.

İnsan bedenlerinde birçok hastalık ortaya çıkıyor. Niçin tek bir hekim her hastalığa bakmıyor?

İki ana sebebi var. Birincisi, bilgisi yeterli gelmiyor. İkincisi, ayrıntılar bir insanın kavrayabileceğinden çok daha büyük.

Hastalıklarla, yüzlerce bilim, tıp, eczacılık uzmanının ortak çalışmasının sebebi bu. Hastalıklarla ilgili alanlarda yüzlerce uzmanın bir araya gelmesi ve mücadele etmesi sağlık sorunlarını çözüyor mu? Kesinlikle hayır. Bir kısım hastalıklar tedavi edilebilirken, diğerleri hâlâ sorun olmaya devam ediyor.

Toplumsal ve kurumsal sorunlar, hastalıklarla karşılaştırıldığında daha mı kolay, daha mı basit çözülebilir? Bu soruya cevabınız kesinlikle hayır olacaktır. Toplumsal ve kurumsal sorunlar, hastalıklardan çok daha karmaşık ve çok daha geniş hacimlidir.

Hastalıkları, yüzlerce uzman birliği çözebiliyorsa, toplumsal sorunları binlerce uzmanın birlikte çalışması çözecektir. Şu husus asla unutulmamalıdır: “İnsanoğlu, ister toplumsal ister kurumsal yapı içinde olsun, her şartta ve her zaman sorun üretir. Hem de sürekli üretir.”

Sorunun bitmesi diye bir şey yoktur. Sadece makul sınırlar içinde tutmak diye bir şey vardır. Bu anlamda birlikler, geçici değil daimi olmalıdır.

Değişim, dönüşüm, belli konularda gelişme Yüce Allah’ın koyduğu kurallar sonucudur. Kâinat sürekli değişmekte ve dönüşmektedir. Bu yüzden insan da değişime ve dönüşüme tabidir. İster kabul etsin ister etmesin.

Sorun çözmek istiyorsanız daima ve her koşulda önden gitmelisiniz. Önden gidemeyenler sorunların çözümüne katkıda bulunmadığı gibi o sorunların bir parçası olacaklardır.