'Gençtir, cahildir!'
Habertürk'te Kılıçdaroğlu konuktu.
Tüm objektivitemle izliyordum.
Gazeteciler şunu sordu:
"28 Şubat'ın hukuksuzlukları da yargılansın mı?"
"Varsa yargılansın" dedi.
Donakaldım!
"Varsa" ne demek?
Sadece Sincan tanklarını, Kudüs gecesini.
Sisi'yi, Fadime'yi, Kalkancı'yı hatırladım.
Sonra ikna odalarınıu2026
Okullarından atılan on binlerce genç kızı!
Dindar diye fişlenen bakkalı kasabı.
Tam bir akıl tutulmasıydı yaşananlar.
Ve Kılıçdaroğlu hala "Varsa" diyordu.
Ardından 27 Nisan "e-muhtırası"nı sordular.
"Dolmabahçe mutabakatı" dedi.
"Büyükanıt'ı yargılayamazlar" dedi.
Hatta "Danışıklı dövüş" dedi.
Bunu da şöyle açıkladı:
"Siz muhtıra verin biz seçime gidelim!" denmişmiş.
E-muhtıra 27 Nisan 2007'de oldu.
Dolmabahçe görüşmesi ise 4 Mayıs 2007'deydi.
Tam bir hafta sonra!
1 hafta sonra danışıklı dövüş mü olur?
Özetle.
Tüm umudum tükendi.
Yok abi bu CHP'yle olmaz.
İyisi mi feshetsinler kendilerini.
Öğrenci Kollektifi'ne katılsınlar.
Hiç olmazsa "bilmiş" amcalar gibi;
"Gençtir, cahildir" deriz.
"ER KİŞİ" NİYETİNE!
Mesleki açıdan söylüyorum.
Bu haftanın her gününü dolu dolu yaşadık.
Kim ne derse desin.
Türkiye kendi karanlık tarihiyle yüzleşiyor.
Safralarını atma iradesi gösteriyor.
Dersim'den çıkıp 12 Eylül'e varabilmek.
Kimsenin küçümseyeceği bir süreç değil.
***
Referandumda "hayır" diyenlerin argümanı şuydu:
"Zaman aşılmış, 30 yıl geçmiş, kimseyi yargılayamazlar!"
Hatta şöyle yazan bile vardı:
"Milleti enayi mi sanıyorlar? Evren'i yargılayamazlar."
Paşaların sağ olanlarına "müebbet" isteniyor şimdi.
95 yaşındaki Netekim Paşa'nın volta atması değil mesele!
Mesele hakim karşısında "suçlu" olarak hesap vermesi!
Paşa paşa mahkemeye gelecekler!
Ama dileğim "er kişi" niyetine yargılanmaları!
***
Hem siyasette hem basında.
Bu süreci hala okuyamayanlar var.
Bunun arkasında milletin olduğunu göremiyorlar.
Millet "atın", "tutun", "yargılayın" demiyor.
Ne diyor?
Sandığa gidiyor.
Ve en dinamik şekilde "arkanızdayız" diyor.
Bu dinamiği okuyan hükümet!
"Sümen altı edecek" iddialarını boşa çıkarıyor.
Tamam eksiklikler yok mu?
Tabii ki de var!
Ama elinizi vicdanınıza koyun.
Bugünlerde yaşadıklarımızı.
10 yıl önce hayal edebilir miydik?
MAYIS SIKINTISI!
19 Mayıslar çileydi lisedeyken.
3 ay önceden başlardık "takla" atıp "kule" dikmeye.
İnönü'den sonra Faşist İtalya'dan esinlenilmiş.
O gün bugündür, Kore ordusu gibi taklacı olduk.
En sıkı sınav dönemi, hoplatılıyorduk habire.
"Çelik gibi gençliğimiz var" hesabı!
19 Mayıs'taki gösteriler bitecekmiş.
Bakan Ömer Dinçer'i kutluyorum.
Bizim belimiz kaydı "kule" dibinde ama.
Hiç olmazsa "yarınlarımızı" kurtardı!