Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Şubat 2015

Gençlik ve Sanat

TRT'yi takip ediyor musunuz? Ben bazı belgeselleri ve dizileri beğenerek seyrediyorum. Hemen söyleyeyim, "Diriliş Ertuğrul", "Filinta" ve "Yedi Güzel Adam" TRT1 Televizyonu'nda kaçırmamaya çalıştığım üç güzel dizi film. ESKADER, "Yedi Güzel Adam"a ödül verdi. Nisan ayında inşallah töreni yapılacak. TRT sadece dizileriyle değil kültüre ve sanata dair hazırlattığı programlarla da adından övgü ile söz ettiriyor. TRT Türk, bu anlamda birbirinden seçkin programlarla gönüllerde taht kuruyor. TRT Haber'de 25 Ocak'tan itibaren güzel bir program daha başladı: "Kedili Kütüphane". Her Pazar günü öğle vakti seyredilen programda yaşayan kültür sanat adamlarıyla medeniyetimize dair sohbetler yapılıyor. Geçenlerde beni de davet ettiler. Alayköşkü'ndeki programa emek verenler çok. Sunucusu Esma Saib Hanımefendi, Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nin hafız-ı kütübü büyük alim İsmail Saib Efendi'nin torunu. Sohbetimizin sonunda bana, "Gençlerin sanata yaklaşımını nasıl buluyorsunuz?" sorusunu yöneltti. Yetişkinler gençlerden şikayetçi olur ya! Ben aksine gençlerin öz kültürlerini, büyük medeniyetlerini keşfettiklerini söyledim. Umutlu olduğunu ifade ettim. Bunu biraz açayım.

Hakikaten kültürel anlamda bir rönesans yaşanıyor. Yıllardır unutturulmuş sanatlarımız günışığına çıkarılıyor, bir kenara itilen sanatkarlarımız devlet büyüklerimiz tarafından el üstünde baş üstünde tutuluyor. Göz nuruyla alın teriyle muhteşem eserlere imza atan üstatlarımıza ödüller veriliyor. Sadece bugünlerde cereyan eden bazı güzel gelişmelerden bahsetmek isterim. Cuma akşamı Bağlarbaşı Kültür Merkezi, olağanüstü bir faaliyete mekan oldu. Üsküdar Belediyesi bir vefa borcu olarak unutulmayacak bir hizmeti sanatseverlere sundu: "İki Ömrün Bereketi: Çiçek Derman'a ve Uğur Derman'a Saygı Gecesi". Yüksek bir katılım vardı. Hat sanatımızın zirve ismi kabul edilen Hasan Çelebi üstadımızla yan yana oturduk. Hemen yanımızda da Uğur Derman ve Çiçek Derman. Az ileride bu faaliyetin hamisi ve mimarı Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Beşir Ayvazoğlu, İskender Pala oturuyordu. Kültür Müdürlüğü, büyük emekler sonucunda iyi bir iş çıkarmış. Belgesel çok iyiydi, iki seçkin sanatçımızın ömürlerinin adeta özüydü. Belediyenin şubat kitapçığına bakıyorum, 100'e yakın toplantı, program ve konser var. Memduh Cumhur, Sadık Yalsızuçanlar, Dursun Gürlek, Mustafa Tatçı, Turan Koç, İhsan Kabil, İskender Pala, Hasan Çelebi, Zeki Kuşoğlu, Emin Işık muhtelif salonlarda sanatseverlere hitap ediyorlar. Üsküdar'ın yetiştirdiği alimler, sanatkarlar, mütefekkirler yeni nesillere tanıtılırken "Kabe Toprağı" olarak bilinen bu güzel ilçemizde medfun olan merhumlar da unutulmadı bu dönem. "Üsküdar'ın Ebedu00ee Sakinleri" programımızla inşallah başta Karacaahmet ve Küplüce olmak üzere mezarlıklarda yatan 'ebedu00ee sakinleri' konuşacağız. İlk olarak bu sene doğumunun yüzüncü yılında hatırladığımız Mehmet Kaplan Hocamızı Abdullah Uçman anlattı. Ay sonunda destan şairimiz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu'nu Ayla Agabegüm'den dinleyeceğiz. Daha sonra yad edilecek isimler arasında Cahit Zarifoğlu, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Nabi, Süleyl Ünver ve Safiye Erol da olacak. Yeri gelmişken şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Üsküdar Belediyesi, rahmetli Başkan Mehmet Çakır zamanında İstanbul'da zirveye çıkmıştı. Kültür ve sanatta 1 numara olmuştu. Şimdi görüyorum ki aradaki fetret döneminden sonra Hilmi Türkmen zamanında yeniden başa oynuyor, hatta şimdiden lider oldu bile. Bence diğer belediyeler de Üsküdar'ı örnek almalı, benzer hizmetleri gerçekleştirmeliler. İrfanımıza ve medeniyetimize sahip çıkanlara selam olsun!

Varsın birileri kara kalemleriyle kapkara yazılar yazsın, 'Ölüyoruz, bitiyoruz' diye. Sakın inanmayın. Söylenti ve iddialara değil gördüklerimize ve yaşadıklarımıza inanacağız. İşte Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı, Türk Edebiyatı Vakfı, Türkiye Yazarlar Birliği, Birlik Vakfı, Bilim Sanat Vakfı, Kültür Ocağı Vakfı, Türkocağı, ESKADER ile diğer vakıf ve dernekler ilme, kültüre, sanata, edebiyata hizmet ediyor, gençleri yetiştiriyorlar. Osmanlı Türkçesi'ne Türkiye genelinde büyük talep var. Hat, ebru, minyatür, tezhip gibi klasik sanatlarımıza hoca yetiştirilemiyor. Mu00fbsiku00eemiz revaçta. Gençlerimizin kulakları artık yabancı seslerde değil türkülerimizde, şarkılarımızda. Bazı kişi ve kesimler varsın her gün solundan kalkıp felaket tellallığı yapadursun. Kara gözlüklerinin ardından kara tablolar çizsin, umurumuzda değil. Yazı kurslarına giden gençler, geleceğin hikayelerini, romanlarını, denemelerini yazıyor. Milat gibi yerli düşünceyi, millu00ee anlayışı hakim kılmak isteyen gazetelerimizin sayısı giderek artıyor. Neredeyse her gün 'hür tefekkür'ün 'kale'leri yeni dergiler çıkıyor. Bu büyük bereketi görmemek insafa sığmaz.

Bizim büyük bir kitap medeniyetimiz var. Geçmişte bir iki kitap fuarımıza mukabil şimdi güzel ülkemin neredeyse bütün illerinde ve bir çok ilçesinde fuarlar düzenleniyor. 14 Şubat'ta "Üsküdar Kitap Fuarı" açılıyor. Hemen ardından Dünya Ticaret Merkezi'nde kitap fuarı var. Ana tema önemli: "Çanakkale Savaşı'nın 100. Yılı". Onur yazarı ise aziz ağabeyim, Ötüken'den eserlerini okuduğumuz büyük romancı ve mütefekkir Mehmed Niyazi.

Son yıllarda sahip olduğumuz duygulardan biri de vefa olsa gerek. Üstümüzde hakkı, bizde emeği olan hocalarımızı unutmuyoruz. ESKADER, Babıali Sohbetleri'nde Mehmet Kaplan'ı andı. Necat Birinci, Hocamızdan hatıralar nakletti. Bugün de Türk Edebiyatı Vakfı yöneticileri ve müdavimleri, Şeyhülmuharririn Ahmet Kabaklı Hocayı Eyüp Sultan Mezarlığı'ndaki kabri başında saat 11.00'den itibaren yad edecek. 11 Şubat Çarşamba günü de vakıfta anma toplantısı yapılacak. Kısacası Türkiye kabuğunu kırdı, değerlerini anladı, özünü buldu. Yeryüzündeki bütün mazlumların biricik ümidi olan yeni Türkiye'mizin bahtı ve yolu hep açık olsun.