Gençlik ve Gelecek

Gençlik: Genel olarak ‘’buluğa erme’’ ile başlayan bedensel ve ruhsal değişmeyi içeren, bireyi toplum hayatına hazırlayan bir yaş dönemi olarak tanımlanır. Zira her birey kuralları, değerleri olan bir toplumda gözlerini açar ve hayat yolculuğuna devam eder.

Bu yolculukta gençler hem toplumun değerlerinden hem de ülkenin ve dünyanın içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi gelişmelerden etkilenirler. Bu nedenle her dönemin kendine has bir gençliği vardır. Örneğin 1980 öncesi ve sonrası gençliğiyle 2003 öncesi ve sonrası gençliği birbirinden farklıdır.

Ancak her dönemde gençlerin bakış açıları değişse de daha iyi bir gelecek hayali hiçbir zaman değişmez. Hangi siyasi görüşü benimsemiş olursa olsun, her genç daha iyi bir gelecek hayali mutlaka kurar.

Toplumu idare eden veya idare etme iddiasında bulunan siyasi partiler, geleceğe dair ikna edici projeler üretebildiği ölçüde gençlerin desteğini kazanırlar. Sürekli rakiplerinin eksikliğini vurguladıkları takdirde negatif bir algıya neden olacaklarını özellikle belirtmek isterim.

Gençler Toplumun Potansiyelidir.

Bir toplumda gençlerin geleceğe ilişkin beklentilerinin olması aslında o toplumun gelişmesini sağlar. Zira gençler, bir toplumun potansiyel gücüdür. Bu anlamda toplumun gelecek beklentisiyle gençlerin beklentileri çakışmaktadır.

Bugünün genç nesilleri kendilerinden bir önceki nesle pek çok bakımdan muhtaçtır. Gençler toplumun tecrübesiyle kendi enerjilerini birleştirebildikleri ölçüde milletin geleceğini kurabilirler. Bunun farkında olan harici güçler, içimizdeki işbirlikçi unsurları kullanarak kirli bir algı yürütmektedirler.

Esas hedef Türkiye’dir.

Mevcut ABD Başkanı daha seçilmeden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı muhalefete destek vermek suretiyle devireceklerini söylemişti. Peki, neden Erdoğan’ı devirmek ister Amerika? Bu sorunun çok kısa ve net bir cevabı vardır: Türkiye’nin potansiyeline erişmesini sağlamaya çalıştığı içindir.

Bakınız Müstafi Amiral Cihat Yaycı’nın Haberglobal.com.tr sitesinde yayınlanan şu açıklamasını özellikle gençlerimizin ve tüm milletimizin dikkatine sunuyorum: ‘’Türkiye bugüne kadar dik durdu. Tarihinde hiç olmadığı kadar denizlerine sahip çıkmasını cezalandırmak ve geri adım atmasını sağlamak istiyorlar.’’

Amaçları gençleri etkilemek

Daha önce FETO, halkın algısını istediği gibi yönetmek için bir takım kirli senaryolarla olaylar tertip ederdi. Toplumsal algıyı belli bir hedefe doğru yönelttikten sonra da bir takım operasyonlara girişirdi. Bu ABD’nin yıllarca değişik ülkelerde uyguladığı taktikti aslında ‘’önce halkı inandırma sonra da dediklerini yapma’’ O gün tetikçi FETO idi şimdi başka biridir.

Bu tetikçinin yayınladığı videolarda neden sık sık ‘’40 yaş altındaki gençlere sesleniyorum’’ diyor? Çünkü 2003’te henüz 18- 15-10-5-06 aylık bebek olanlar, eski Türkiye’yi fazla yaşamamış ve bugün Türkiye nüfusunun büyük bir seçmen kitlesini oluşturanlardır.

Gençler gelin beraber bir zihin eksersizi yapalım: Milli gücümüzün düzenleyicisi kimdir? Siyasi güçtür. Peki, siyasi gücü icra eden kimlerdir? Siyasi kadrolardır. Peki, bu tetikçi ile kimi itibarsızlaştırmak istiyorlar? Siyasi kadroları. Özellikle kimin nezdinde? Yukarıda belirttiğim yaş grubu nezdinde. Neden özellikle gençleri etkilemek istiyorlar? Çünkü gençlerimizi etkilemeden Cumhurbaşkanımızı deviremeyecekler. Gençlerimizin zihinlerini teslim almadan ülkemizi, milletimizi, geleceğimizi teslim alamayacaklar da onun için.