Dolar (USD)
34.32
Euro (EUR)
36.30
Gram Altın
2835.88
BIST 100
9420.42
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Gençlere dair

Cehaletin önüne geçmek fikri, vicdanı hür, imanlı ahlaklı gençler yetiştirmekle mümkündür.

Bu minvalde temelini güzel attığımız gençlerle yol almak kolaydır. Onların istekleri bizim gelecek hayallerimizin yapı taşıdır.

Y kuşağı Z kuşağı dediğimiz gençlik içlerinde muhteşem bir potansiyel barındırıyor. Suyun akışına doğru yön verebilmek de burada devreye giriyor.

Alfabenin ilk harfi gibidir aile. (A ile) başlar. Toplumun da ilk harfidir.

A'dan Z'ye tüm kuşaklarla güçlü bağlarımız bizim doğru iletişimimizden geçiyor.

Onlara verdiğimiz emek minvalinde istemleri belli olacaktır.

Beyin kalp ne ile dolmuşsa icraat o doğrultuda olacaktır elbet.

Benliğini güçlü kılan, kendi hedefleri içine toplumsal idealler katan bir genç, bunun tohumlarını küçük yaşta almıştır.

“Bir asım nesli “diyerek hayalini özgürlükle kuşanmış dizelere vuran Mehmet Akif gibi.

‘Bir gençlik istiyorum’ diyerek haykıran ve beynindeki tüm labirentleri yıkıp hayalleriyle kucaklaşmış, adını sinemize yazmış Necip Fazıl gibi. Dirilmenin ayağa kalkmanın, apansız acılardan, esaretten Bir’e teslimiyet ile mümkün olacağını bilen bir diriliş amentüsü okuyan Sezai Karakoç gibi.

İkballer, Aliyalar, Malkomlar, Niyazi Mısrîler….

Ve daha niceleri… Belki isimli belki isimsiz…

Gençlerimiz bizlere emanettir. Bu görevi anne, öğretmen, yazar olarak hep üstlendim. Bir yerde bir şeyler eksik kalıyor ise bizim eksiğimizdir.

Yürüyemeyen bir insandan koşmasını bekleyemeyiz.

Konuşma engeli olandan hatipliği, küreği tutamayandan çiftçi olmasını.

Mesele ki; yapabileceğini yapmayan insanların emeğinin eksikliğidir bizi de eksilten

Kısık sesle içinden düşünmekti hayaller. Gençlerin hayalleri olmalı. İşte o hayallerin sahipleri;

Yumruklarını sıktıklarında da aşk sızar parmak aralarından.

Ömürlerini dava, hareket ve toplum ıslahına önderlik edecek aksiyonlar mihverinde, Bir’le birleştirmiştir onlar... Hakkaniyet ve adanışın istikametiyle yol alırlar…

Tüm engebeler, ayaklarına takılan tüm taşlar, sadece ayakkabılarını eskitir. Geçit vermeyen tüm köprülerden gönül köprüleriyle geçerler…

Onlar paslı kilitlerin açılmasında anahtarlardır. Verilen yetenek ve fıtrata sadık kul karakteriyle derin rüyalar görüp onlara doğru yürümekle harcarlar vakitlerini. Akitlerine sadıktırlar.

Onlar benlik egosundan uzak imar ve ıslahın adamlarıdır. Aldıkları mesafe de ne şımarır ne durur ne de övünürler. Onlar salih olmanın erdemiyle beraber hakikate çıkacak yolların kolay olmayacağını da bilirler…

Dururlar belki bazen! Lakin bilirler ki durmakta yürümemek değildir. Nefesi daha fazla içine çekip derine dalmaktır ve ölçmezler onlar mesafeleri… Dalabildikleri kadar dalarlar ve çıkardıklarını hibe ederler. Gözleri pektir, itidallik içindedirler.

Ağır, vakur, temkinli yürüyüşlerinde sadakat ve emanet bilinciyle yürürler. Topluma temel olmaya, duvar olmaya…

Gökkuşağı misali maviye kemer olmaya, toprağa koku olmaya… Yürür de yürürler…

Yol alışta azı çoğu hesap etmeden, azığı soğuğu hesap etmeden, sabır ile bir o kadar da inşirah ile yürürler.

Büyük hayaller kurmalı insan, uzun rüyalar görmeli gençler. Duyacaksın o zaman çocukların gözlerindeki şen kahkahaları, atların koşuşlarını, çiçeklerin korkmadan açışlarını, sevda emmiş kadınların yüzündeki berraklığı.

Buğusuna kapıldığımız ekmek alıkoymamalı bizi bu yürüyüşten Say’dan.

Yaşayışlar ki çok ömürlük olmalı. Vatan sevgisiyle, Hakka hizmetle.

Bu izle evlatlar yetiştirip, vatanını gözü gibi koruyan, aşkla çalışan nesiller için büyütüyorum kalbimi. ’Çocuklar gençler doluşsun’’ diyorum vesselam.