Gençler ve gençlik
Ülkemizde yaşanan garabetlerin yarım asırlık serüvenini
bizzat yaşayarak gören ve bilen bir vatandaş olarak yazdıklarım dikkate
alınırsa mutlu ve bahtiyar olurum.
O günlerden günümüze millete reva görülen pespayelikleri ve
alçak tutum ve davranışları hatırlatarak moral ve motivasyonunuzuda bozacak
değilim.
Tüm dünyada dengelerin alt üst olduğu olağan olmayan bir
dönemde elbette ülkemizde her şey güllük gülistanlık ve olağan değil ve olamaz
da.
Çok şükür milletimiz nerede ise her şeyin farkında ve
sabrediyor.
Son günlerde iş-güç bırakıldı, siyasi cinayetlerle yatıp
kalkmalar ve bel altı vuruşlar, ekonomimizi bir kere daha çökertme girişimleri
yeniden başladı.
Eski Türkiye’de yaşıyor olsak belki diyeceğim, ama FETÖ
belasının defedildiği günden günümüze bırakın siyasi cinayetleri çok şükür adi
ve basit cinayetler bile yok mesabesinde ve olanlar da kısa zamanda
aydınlanıyor ve suçlular adalet önünde hesap veriyor.
Memur maaşlarının deprem paraları ile ödendiği günleri bugün
gibi hatırlarım. Ödemenin yapılacağı günlerde devlet yüksek faizlerle aylık
bonolar çıkartır ve verdiği yüksek faizlerden yerli, yabancı aç kurtlar sus
paylarını alarak ertesi ay için hazırlıkları başlatırlardı.
Ülke hazinesi tam takır 50-100 milyon dolar bulmak için kapı
kapı dolaşarak dilencilik yapıldığı günler dün gibi aklımda.
İMF denen fırsatçı kurumun tefeciliğini ve borç para vermek
için devletimize attırdığı taklaları da unutmak mümkün değil.
Değişmez zannedilen bu düzen değiştirilmeye başlanıp
başarılı olunca, olanlar olmaya başladı.
Geziden 15 Temmuz’a, çukurcuktan ekonomik saldırılara kriz
tüccarları ve onun tellalı olanların yapmadıkları bir melanet kalmadı.
Dünyanın virüs illeti ile hop oturup hop kalktığı pandemi
günlerinde anladık ki, bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi devam edemeyecek.
Nerede ise tüm dünya çaresiz ve her devlet kendi başının
çaresine bakmalı ama puslu havayı seven aç kurtların yaptıkları ortada.
Böyle netameli bir dönemde devlet faizleri düşürerek aç
kurtların yalını daha da azaltınca hiç ummadık yerlerden çıkan yeni seslerden
de anlıyoruz ki, bu süreç de diğer birçok süreçlerde olduğu gibi zorlu geçecek.
Hangisi kolay atlatıldı ki, ülkemizin doğu ve güney
doğusunda devlet kurduğunu iddia ederek yerel mahkemeler kurup para bile basan
alçaklardan devletimizin temizlenmesi kolay mı oldu.
Feto alçağının yaptıkları ve hala yediği herzelerden tamı
tamına kurtulabildik mi?
Azgın azınlığın pespayeliğine ne demeli?
Daha uzunca bir süre tetikte ve diken üstünde yaşamaya devam
edeceğiz ama çoğu gitse de azı kalan musibetleri de atlatacağız İnşallah.
Yapmayın etmeyin aynı geminin içinde dalgalarla boğuşarak
yol alıyoruz gibi yaklaşımlar anında yandaşlıkla yaftalansanda bunu vatanperverlik
borcu olarak yapmalıyız.
Tehdit dili nereden ve kimden gelirse gelsin ilkelliktir
bağnazlıktır.
Millet nezdinde karşılığı ise sandığa gömülmektir.
Vatandaş uyandı.
Parçala böl ve yönet taktiği artık işe yaramıyor.
Milletle barışık, halkla karışık bir ve bütünlük içerisinde
olup yerli yabancı, fondaş, yoldaş bot, top tüm karıştırıcıların köküne kibrit
suyu dökebilirsek her şey bugünkünden daha güzel olur kanaatindeyim.
Sevgili gençler sizin üzerinizden hesap kitap yapanlar yine
kağıt kalemi aldı ve plan ve program yapıyor.
Sokağın nabzına göre şerbet yapmak için sizin gençliğiniz
heyecanınız ve hareket kabiliyetiniz bir kez daha deneniyor.
Soroscular yeni bir gezi peydahlamak için şimdide dost (!)
ve müttefik(!) ülke büyükelçileri üzerinden vazife çıkarma peşinde.
Elçiler üzerinden belki bir süre daha algı pazarı
palazlandırılacak ve azgın azınlığın sırtı sıvazlanarak cesaretlendirilecek.
Ancak devletimizin refleksleri o kadar güçlü ve net ki, bu
kez de daha rezil rüsva olacaklar.
Azgın azınlık da her zaman olduğu gibi oturduğu şap üzerinde
avucunu yalayacaktır.
Bugün devlete ve millete sahip çıkma günü. İç ve dış
düşmanların dişlerini sökme günü.
Birlik ve bütünlük içerisinde demir bilyeler gibi sağlam
olduğumuzda bırakın dişlerini, azı dişlerini bile sökeriz.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.