Geleneksel tarım neden hedefte?
Hollanda’da hükümet, azot emisyonlarını azaltmak ve Avrupa çevre politikalarına uymak için 11.200 kadar çiftlik sahibinin çiftliklerini kapatmaya zorluyor.
17.600 çiftçinin de iklim hedeflerine ulaşmak için hayvanlarının sayısını azaltması gerekecek.
Hollanda'da yaklaşık 54 000 çiftlik var, bu da tüm çiftliklerin yaklaşık beşte birinin üretimi durdurmaya zorlanacağı ve çiftliklerin neredeyse üçte birinin hayvanlarını azaltmak ve küçültmek zorunda kalacağı anlamına geliyor.
Bu durum ülkede ciddi tepkilere neden oldu. Çiftçiler ayaklandı. Polis müdahale etmek durumunda kaldı.
Sözüm ona, "yeşil" politikaların, önümüzdeki yıllarda ülkedeki hayvancılığı %30 oranında azaltacağı düşünülüyor. Bu durum çiftçileri iflas ettirecek ve onları topraklarını satmaya zorlayacak.
Hollanda, Avrupa Birliği'ndeki en büyük et ihracatçısı olduğundan, bu aynı zamanda küresel et kıtlığının da önünü açacak bir durum. Hollandalı milletvekili Thierry Baudet'e göre, bu "yeşil" politikalar aslında arazi gaspı için bir kılıf.
Tüm bunlar bir avuç şirketin küresel gıda sistemini ele geçirmesi için yapılıyor. İklim krizi de işin bahanesi oluyor. Kısacacı küçük ölçekli köylü çiftçiliği ortadan kaldırılacak ve gıdayı dev ölçekli büyük şirketler kontrol edecek.
Friedman Beslenme Bilimi ve Politikası Okulu, 2021'in sonlarında “Gıda Pusulası” yayınladı. Burada nedense hayvansal gıdaların yanlış, sağlıksız gıdalar olduğu vurgulandı.
Bu raporda çikolata kaplı badem ve badem M&M'lerine yüksek puanlar verilirken, tereyağlı bütün yumurta, çedar peyniri ve kıyma ise kaçınılması gereken yiyecekler olarak listelendi.
Demek istiyor ki, bütün yumurtayı, çedar peyniri ve kıymayı şekerle değiştirmek sizi daha sağlıklı yapacaktır!
Bu sebeple “Gıda Pusulası” insanları beslenme yoluyla sağlığa yönlendirmek için yayınlanmamış tam aksine temel amacı insanları sağlıklı, doğal gıdalardan uzaklaştırıp işlenmiş abur cuburlara yönlendirmektedir.
İşlenmiş gıdaların sağlıksızlığa ve depresyona yol açtığını bu durumun obezite ve kronik hastalık riskininizi arttırdığını bunun da yaşam sürenizi kısaltacağını gösteren çok sayıda araştırma olmasına rağmen neden böyle raporlar yayınlanıyor?
Örneğin Şubat 2021'de yapılan bir araştırma, yüksek miktarda işlenmiş gıda alımına sahip kişilerin, en düşük gıda alımına sahip olanlara kıyasla ortalama %58 yüksek kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riski olduğunu gösterdi.
Ortada böyle araştırmalar varken Hollanda başta olmak üzere birçok ülkede geleneksel, organik çiftçilik engellenmek isteniyor.
Dahası protein alternatifleri üretmek için böcek çiftlikleri kuruluyor ve teşvik ediliyor. Çiftlikler ve gıda tesisleri ise şaşırtıcı bir sıklıkla yakılıyor.
Rockefeller Vakfı tüm gıda sisteminin "daha adil" hale getirilmesi için yeniden yapılandırılması çağrısında bulunuyor!
Bunların hepsi, doğal olarak yetiştirilen gıdaları ortadan kaldırma planının bir parçasıdır. Bunların yerini patentli gıdalarla değiştirebilsinler diye yapılıyor bu.
Gıda Pusulası algoritmaları ile aşırı işlenmiş gıdaların tüketimini teşvik edilirken, doymuş hayvansal yağlar da dahil olmak üzere tüm hayvansal gıdaların tüketimi kötü ve sağlıksız gösteriliyor.
Bunun için de Hollandalı çiftçiler örneğinde olduğu gibi tüm çiftçilerden kurtulmak istiyorlar. Çünkü dünyayı yönetmek isteyen seçkinler, gerçek yemek yemenizi, sağlıklı olmanızı ve uzun yaşamanızı istemiyor.
İşlenmiş ve patentli gıdalara bağımlı olmanızı istiyorlar.
Neden?
Büyük Sıfırlama'yı yöneten seçkinlerin, sahte kıtlık felaketleri, sosyal mühendislik, "yeşil" ve "sürdürülebilir" kalkınma politikaları ile yeniden tasarlanmış bir gıda sistemi ve küresel algı yoluyla her şeye sahip olmak ve tüm dünyayı kontrol etmek gibi bir amaçları var.
