Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.79
Gram Altın
2963.93
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 Aralık 2019

Geleceğimiz denizlerde

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Türk düşmanı bir Yunalı. Türkiye’ye diş bileyen kim varsa sırayla hepsini tek tek ziyaret edip görüşüyor. Önce Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’le görüştü. Ardından 22 Aralık 2019’da Libya'ya giderek isyancı Hafter’le buluştu. İki gün sonra da İstanbul’a gelerek, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'nde düzenlenen Noel ayinine katıldı. Ayine katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile de bir araya geldi. Tabii Dendias, İstanbul demiyor Contantinopolis diyor. Dandias’ın Twitterdan yayınladığı fotoğrafta İmamoğlu’nun ağzının kulaklarına kadar yayıldığını görünce bu konuda yorum yapmaya gerek olmadığına karar verdim. İmamoğlu, seçimde yolunu düşürdüğü Eyüpsultan Camii’ni bir daha uğradı mı bilmiyorum ama şimdi Noel yortusu dolayısıyla kiliseleri gezip azınlıkların bayramını kutlayacakmış.

Son bir haftadır gündem karalardan denizlere doğru kaydı. Türkiye’nin Libya ile imzaladığı mutabakatlardan sonra Kanal İstanbul projesi konuşulur oldu. Benim son bir yıldır gittiğim her yerde sorulan, “Ne olacak bu memleketin hali?” sorusuna verdiğim cevap şuydu:

“Kanal İstanbul’un temeli atılırsa Türk ekonomisi yükselişe geçer. Kanal İstanbul lokomotif görevi üstlenir. Türkiye’nin böyle dev bir projeye başlamasından dolayı ülkeye güven artar. İnşaat sektörü hareketlenir. Nitekim hareketlenmeye başladı bile…

***

Türkiye’nin Libya ile deniz sınırını belirlemesi ve bunu Birleşmiş Milletlere de deklare etmesi ile birlikte dikkatler bir anda Doğu Akdeniz’e çevrildi. Doğu Akdeniz’in derinliklerinden İsrail ve Mısır doğal gaz çıkarmaya başladılar bile. Şimdi İsrail, bu gazı Avrupa’ya nasıl satacağının hesaplarını yapıyor. En ucuz ve en uygun yolun ise Türkiye üzerinden geçecek bir doğalgaz boru hattı olacağı ortaya çıkmış durumda.

İsrail doğalgazının kestirmeden ve en ekonomik şartlarla Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması bölge için olumlu gelişmelere yol açar. Doğalgaz boru hattı, hem bölgede ilişkilerin yumuşamasını, hem de İsrail’in aşırılıklarının törpülenmesini sağlar.

Doğu Akdeniz’le ilgili ikinci ve en önemli konu ise Türkiye’nin bölgede petrol veya doğalgaz bulması olacaktır. Araştırmalar ve sondaj çalışmaları istikrarlı şekilde yürütülüyor. Kıbrıs açıklarında bulunacak bu kaynaklar, ülkenin elinin güçlenmesine, kişi başına düşen milli gelirin artmasına, Türk insanının refah seviyesinin yükselmesine sebep olur.

Doğalgaz veya petrol bulunması yeter de artar bile… Daha siz gaz veya petrol çıkarmadan Türkiye’ye yatırımlar hız kazanır, ülkenin dünyadaki konumu bir anda değişir.

***

Kanal İstanbul bitirildiğinde Türkiye’nin buradan geçecek gemilerden yılda en az 8 milyar dolar kazanacağı hesaplanıyor. Kanal İstanbul’un para kazandırmasının ötesinde asıl işlevi, güzelim Boğaziçi’ni her türlü tehlikeden korumak olacaktır. Boyları gittikçe büyüyen, neredeyse üç futbol sahası büyüklüğündeki dev petrol tankerleri ve tehlikeli madde taşıyan gemiler iki tarafı da yoğun nüfusa sahip Boğaziçi’nde her an büyük bir faciaya sebep olabilir.

Dikkatler denizlere çekilmişken, yetkililerin balıkçılığımıza da bir el atmasını buradan hatırlatalım. Yunanistan bizim neredeyse sekizde bir nüfusumuza sahip olmasına karşı, dünyanın en büyük balıkçı filolarından birine sahiptir. Biz kuzey ülkeleri kadar bile balık tutup bunu değerlendiremiyoruz.

Balıkçı teknesinden hallere kilosu 1,5 – 2 liraya satılan hamsi ve istavrit sofralarımıza 20 – 25 liradan misafir oluyor veya olamıyor. Sebze-meyve, patates-soğan konusunda hassasiyet gösteren tüm yetkililerin vatandaşın uygun fiyattan balık yemesi konusuna da eğilmeleri şart… Biz yeterince gayret etmesek de, denizin bereketi hem soframızı, hem bütçemizi hareketlendirmek için koşar adım ilerliyor.