Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Geleceğimiz

Bazen karamsar dostlarla karşılaşıyorum. Yüzleri asık, gelecekten kaygılı, her an patlayacak gibiler. Biraz deşince 'ümitsizlik' hastalığına yakalandıklarını görüyorum. Sonra onlara ülkemizdeki güzel gelişmelerden, yapılan hizmetlerden, varılan sonuçlardan bahsedince yumuşuyor, "Allah Allah ben hiç öyle bakmamıştım, haklıymışsın, demek ki propagandaların etkisinde kalmışım." diyorlar. İnsaflı olanlar böyle. Ama inatçı ve peşin hükümlü bazıları da var ki, onlar için ülke batmış vaziyette. Vatandaşlar kötü halde, geleceğimiz ise korkunç. Bu kısımdakileri ben artık ciddiye almıyorum. Çünkü amaçları, kara bir havayı yaymak. İnsanlar endişe etsin istiyorlar. Onların vehimlerine göre, Türkiye'de her şey olumsuz ve kötüye gidiyor, düzelecek gibi de görünmüyor. Öyleyse başka çareler arayalım gibi düşüncelere saplanıp kalıyorlar. Mesela tanınmış bir yazar verdiği konferanslarda "Türkiye, dünyada en az kitap okunan ülkedir." diyor. Yanlış, baştan sona, yerden göğe kadar hatalı ve haksız bir ifade. Çünkü, gelişmeleri takip etmiyor bu yazarımız. Yeni istatistiklerden haberi yok. Mesela yayıncıların açıkladığı şu rakamları herkesin görmesini, bilmesini isterim. Türkiye, dünyadaki 206 ülke arasında en çok kitap okunan 12'nci ülkeye yükselmiş bulunuyor. İnşallah bu gidişle yakında birinciliği bile alırız. Ama buna inanmak istemeyenler var, hiçbir zaman da inanmayacaklar. Bugünlerde takip ettiğim birkaç güzel gelişmeden bahsedeyim:
Bu hafta içinde İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün dört yıldan beri büyük bir başarı ile uyguladığı "Yazarlar Okullarda" projesinin galası Üsküdar Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi'nde yapıldı. Galaya İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, yazarlar Gülten Dayıoğlu, Orhan Pamuk ve Beşir Ayvazoğlu da katılmıştı. Davetli olduğum için de ben de bulunmuştum. İl Milli Eğitim Müdürlüğü üst düzey yöneticileri, ilçe milli eğitim müdürleri ve başka yazarlar da iştirak etmişti. Muammer Yıldız konuşmasında, projeden detaylı olarak bahsetti, projenin ilk sahibi olan Yusuf Çopur'u andı. Yıldız'ın bu vefası takdirle karşılandı. Verilen bilgilerden öğrendiğimize göre, İstanbul 2014-2015 Eğitim Öğretim Yılında hedeflenen yaklaşık 1 milyon öğrenci, kitap ve yazarıyla buluşmuştu. 962.500 öğrenci, düzenlenen 4076 kültür faaliyeti ile, bin civarında yazarla okullarda bir araya gelmişti.

Programın ardından Abdülaziz Av Köşkü'ne geçildi. Burada Türkiye'de ilk defa bir Edebiyat Evi'nin açılışı yapıldı. Ders için hazır bulunan öğrencilere ilk dersi İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız verdi. Gülten Dayıoğlu, Orhan Pamuk, Beşir Ayvazoğlu kısa konuşmalar yaptılar. Ben de konuşmamda, okumanın ve yazmanın önemine temas ettim, bu yolun zevkli ama aynı zamanda sabır istediğini söyledim. Düzenli, bilinçli okumanın ve yazmanın önemine temas ettim, öğrencilere bazı tavsiyelerde bulundum. Yazarların temsilu00ee ders anlatmaları, öğrencileri çok mutlu etmişti. Muammer Yıldız konuşmasında, "Salı ve Perşembe günleri seçkin yazarlar tarafından sürdürülecek dersler genç yazarlarımız için kılavuz olacaktır." diyerek öncü bir projeyi başlatmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Gençlerimiz, Ali Ayçil'in yönetiminde bu mekanda yazarlarla tanışacak, onlara soru yöneltecek, kitap okuyup yazı yazacaklar. Edebiyat Evleri'nin açılması için yaklaşık 15 yıl önce yazılar yazmıştım. Bunun bir ihtiyaç olduğunu söylemiş, bu mekanlara gelecek gençlerimizin hem kitap okuyacaklarını hem de yazma alışkanlığı kazanabileceklerini söylemiştim. Şükürler olsun ki, aradan yıllar geçti ve ilk edebiyat evi Üsküdar'da açıldı. Bence diğer belediyeler de bu işe önem vermeli, her ilçe bir veya birkaç edebiyat evi açmalı. Bazı belediyeler semt konakları veya bilgi evleri kuruyor. Görebildiğim kadarıyla buralarda daha ziyade çocuklar oyun oynuyor. Halbuki kütüphane görevini de ifa edecek, yetişkinlere de hizmet verecek olan edebiyat evleri kanaatimce büyük bir hizmet olacaktır.

Son yıllarda büyüyen ve geniş bir ilgili kitlesine ulaşan Anadolu Ajansı, uzun zamandan beri beklenen kararı aldı ve Kültür Sanat Servisi'ni kurdu. Büyük bir boşluğu doldurması beklenen servisin editörü, tecrübeli gazeteci, kültür sanat camiasının sevilen ismi Bünyamin Yılmaz. ESKADER'den ve TYB'den ödüllü olan değerli gazeteci kardeşimizi kutluyorum, hayırlı uğurlu olsun. Gazetelerin bu konudaki eksikliklerini, inanıyorum ki Anadolu Ajansı tamamlayacak. Şimdiden iyi bir ekip kurulduğunu öğrendim. Evet AA.'da kültür sanat bölümünün olmaması büyük noksanlıktı, hatta ayıptı. İyi ki bu eksiklik giderildi. Şimdi medyada kültür sanat haberlerinin daha geniş yer alması bekleniyor. Yetkilileri, bu güzel ve çok önemli hizmetlerinden dolayı yürekten tebrik ediyorum.

Okul dergilerimizden biri de 1972 yılından beri düzenli olarak yayımlanan Türk Edebiyatı'dır. Rahmetli Ahmet Kabaklı'nın kurduğu dergi şimdi Beşir Ayvazoğlu'nun genel yayın yönetmenliğinde neşriyatını başarıyla sürdürüyor. Derginin 500. sayısı, yarın okuyucuya ulaşacak. Bu büyük bir zaferdir. Ayvazoğlu, bu hafta Babıali Sohbetleri'nde Türk Edebiyatı'nın dününü ve bugünü anlatacak.

İstanbul'un kültür sanat alanında en başarılı olan ilçelerinden Üsküdar, sezon sonu programını Altunizade'de Burhan Felek Köşkü'nde yaptı. Çok değerli sanatkarlar, edebiyatçılar, yazarlar, öğretim üyeleri iştirak etmişti. Gecenin sürprizi ilk sayısı yayımlanan, kültür, sanat ve medeniyet odaklı Üsküdar dergisinin bütün davetlilere armağan edilmesi. Güzel bir dergi. Muhtevası zengin, kapağı ve mizanpajı iyi, mükemmel bir kadro. Bu hizmete emek verenleri kutluyorum.