Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.73
Gram Altın
2957.49
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Ocak 2021

Geldi geçti deldi geçti

Değerli okurlarım geçtiğimiz yılı kısaca özetleyecek olursak sanırım yukardaki başlık çok uygun kısa ve öz bir tanımlama olacak. Çin'den dünyaya yayıldığı iddia edilen bir virüsün dünyamızı ne hallere düşürdüğü, insanlığa nasıl kâbuslar yaşattığı ve ölümle burun buruna gelenleri nasıl korkuttuğu hepimizin malumu.

Sarılmayı, koklaşmayı ve muhabbetle kucaklaşmayı nerede ise unutturdu. Sanki küçük kıyametin bugüne kadar yaşamadığımız basit bir provası. İnsanlarımız birbirinden korkar ve kaçar oldu.

Mesleğim gereği öyle savrulmalara şahitliğim var ki, şüyuu vukuundan beter denecek tarzda. Korku nahoş bir duygu. Bazen gelip geçse de bazen de delip geçebiliyor. Sağlıklı olmalarına rağmen beden sağlığını bozmasa da birçok insanın ruh sağlığını bozabiliyor. Savurdukça savurarak insanlarımızı ecelinden önce öldürmeye yeltenebiliyor.

Geçti çok şükür diyemeyeceğim.

Ancak yeni yıla ümitle girmemizi sağlayacak olumlu emareler var şükür.

Aşı üzerinde koparılan fırtınalar olmasına rağmen virüsle mücadelede bugüne kadar alınan mesafede yeni başarılara imza atılmasına vesile olacağına inanarak aşı yaptırmaya karşı durulmamasının gerekliliğine inanıyorum.

Bilir bilmez ağzı olanın ulu orta konuştuğu bir mesele olmamalı aşı konusu.

Aşılama sayesinde bugün dünyada milyonlarca insan birçok bulaşıcı hastalığa karşı koruma altına alınabiliyor. Aşıya bu gözle bakmak gerekir. Canlı cansız aktif inaktif tüm aşılamalarla ilgili detaylarda boğmadan ve boğulmadan kısa genel bir bilgiyi paylaşmak isterim.

Canlı (atenüe) veya cansız aşı (inaktif) yaptırdığımızda bünyemizde bir savaş olur ve bu savaştan galip çıkıldığında virüsün bir dahaki saldırısına karşı hassaslaşan doku ve organlarımızı savunmakla görevli askerler herhangi bir benzer saldırıyı püskürterek bünyemizi koruma altına alır.

Aşıya düşman askeri veya bizim dilimizde antijen, hücremizde bu virüse karşı üretilen koruyucu askerlere ise antikor diyoruz.

Antijen ve antikor bu iki kelime çok ama çok önemli.

Aşı ile ilgili aysbergin görünen kısmi şimdilik bu kadar.

Aysbergin görünmeyen kısmını hala bugün çözebilmiş değiliz. Virüsle mücadele edecek bakterilere karşı kullandığımız antibiyotikler gibi güçlü bir silahımızda bugün için yok. Bağışıklık sistemini güçlü tutacak tavsiyeler çok fazla gibi görülse de etkinliği konusunda açmazlarımız var. Ne kadar süre koruyucu olacakları meselesi de başka bir tartışma konusu

Bu gerçekliklerden yola çıkarak maske mesafe ve hijyen kuralları ile virüse karşı korunmayı tekrarlayıp duruyoruz.

Aşılama işte bu yönden bir umut olduğu için aşı olmakta fayda var ve dostlarıma hastalarıma tereddüt etmeden aşı yaptırın diyorum.

Yeni normalimizin bu senede geçtiğimiz yıl gibi olacağını kabul edelim. Edelim ki, sağdan soldan gelen kirli bilgiler kafaları karıştırmasın.

Yeni yılı sadece virüs ve aşı tartışması ile karşılamayalım. Geçtiğimiz yıl virüsün delerek geçmesinden dolayı dünyasını değiştiren vatandaşlarımıza Rabbim rahmeti ile muamele eylesin. Bizleri ibret alanlardan eylesin.

Vızır vızır geçen yılların her bir saniyesinin hesabının olduğunu düşünerek ömür hazinesinden bir boş yıl daha geçirmemek için bugün bir fırsat günü aynı zamanda. Bu fırsatı iyi değerlendirelim. Eşrefi mahlûk olduğumuzu unutmayalım.

Zamanımızı nerede geçirdiğimiz, paramızı nasıl kazanıp harcadığımız, helal ve halel bu iki sıfatla ilgili hal ve gidiş karnemizin not ortalaması gibi değerler üzerinde biraz kafa yoralım.

Dünyanın fani, ölümün ise ani olduğu bir zaman tünelinin içinden geçiyoruz. Bir çok şeyin farkında olmasak da yaşadıklarımız, gördüklerimiz, hüsranlarımız, acılarımız ve kaybettiklerimiz uyanmamıza sebep olsun diyor sağlık ve mutluluklar diliyorum.