GEÇİCİ BAHAR
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Türkiye için de dünya için de çok temel sorunlar var. Biz geçici bahar havası yaşıyoruz, bu geçici bahar havasına aldanmamak lazım. Asıl olan yapısal sorunlara çözüm üretmemizdir''de
Forum İstanbul 2016 toplantısının açılışında konuşan Şimşek, şu önemli tespitlerde bulundu;
*Türkiye'de büyüme iç talep üzerine kurulan büyümedir.
*Bu da cari açık sorununu getirdi.
*Yüzde 5'lik büyüme hedefini bugünkü çabayla yakalayamayız.
*Bu ancak verimliliği, katma değeri ve rekabet gücünü artıracak yapısal reformların hayata geçirilmesiyle sağlanabilir.
*Küresel kriz sonrası dönemde yaklaşık 7 milyon kişiye iş yaratılmasına rağmen Türkiye'de işsizlik yüksek.
*Bu durum nüfusun genç ve çalışma çağındaki nüfusun hızla artmasından kaynaklanıyor.
*Yapısal reform gündeminin en önemli maddelerinden biri işgücü piyasası reformudur.
*3 milyon Suriyeli mülteci gelecek için işsizlik tehlikesi yaratacaktır.
*Enflasyon Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biridir.
*Enflasyonun kalıcı bir şekilde yüzde 5'in altına doğru gideceğini söylemek için zaman erken.
*Cari açıkta bu yıl hedef yüzde 4.
*Ancak turizm ve iç talep cari açık için önemli risk faktörleri.
*Şirketlerin dış borçları sorun olabilir.
Şimşek'in popülizmden uzak bu cesur değerlendirmeler
Hükümete mensup bir bakandan ziyade akademisyen veya teknokrat kimliği taşıyan birinin görüşlerine benziyor.
Ve ciddi ölçüde eleştiri içeriyor.
Şöyle ki; büyümenin iç talebe dayanması ve bunun cari açık sorunu yaratması, yüzde 5'lik büyüme hedefininbugünkü çabayla yakalanamayacak olması, işsizliğin yüksek seyretmesi, enflasyonun en önemli sorun olmaya devam etmesi, cari açık riskinin sürmesi, dış borçların artması gibi tespitler ekonominin 'kış mevsimi'ne girebileceğine işaret ediyor.
Bunu ekonomiden sorumlu bir bakanın ağzından duymak ilginç.
Çünkü siyasetçiler genellikle tablo ne kadar karanlık da olsa pembe göstermeye çalışırlar.
S&P NOTU DEĞİŞTİRMEDİ
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's(S&P) Türkiye'nin BB+ olan kredi notunu teyitetti, negatif olan görünümünü de durağan olarak revize etti.
S&P'den yapılan açıklamada, Türkiye ekonomisinin 2016'da yüzde 3,4 büyümesinin beklendiği belirtilerek, "Geçen yılki siyasi belirsizliğin bu yıl da devam etmesi halinde büyümeye ilişkin beklentiler azalabilir"denildi.
Açıklamada küresel belirsizliğin ve ABD'de faiz artışı olasılığının, Türkiye'de reel faiz oranlarındayükselişe neden olabileceği vurgulandı.
Orta Vadeli Program'da 2016 büyüme oranı yüzde 4,5 olarak öngörüldü.
S&P ise yaklaşık 1 puan daha az büyüme tahmininde bulundu.
1 puan deyip geçmeyin önemli bir değer ifade ediyor.
Bakalım hangi tahmin tutacak?
Diğer yandan FED'in faiz artırımına paralel olarak Türkiye'de reel faizlerin de yükseleceği ihtimali beklentilere ters.
Çünkü siyasi otorite dahil geniş kesim, faizlerin düşmesini istiyor.
Tabii isteklerle gerçekler her zaman örtüşmüyor.
gozde.milat@yaho