Gece… İster eşinle ister yalnız…
Ebu Hureyre ve Ebu Saîd el-Hudrî radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse geceleyin karısını
uyandırır da beraberce veya her biri kendi başına iki rekât namaz kılarlarsa, Allah’ı
çok anan erkekler ve Allah’ı çok anan kadınlar arasına yazılırlar.”[1]
Açıklama:
Biz Müslümanların en çok ihmal ettiği o zaman dilimi
için sahabeler şöyle derlerdi; ‘ gece olunca bayram ederdik. Havalar
aydınlanınca da kalbimize hüzün çökerdi.’ Gecenin karanlığında ve nefsin ‘hadi
yat’ dediği o saatlerde Allah ile buluşmak sahabelerin en çok
arzuladığı anlardı.
Gece, gündüze oranla daha az olmasına rağmen pirim
olarak gündüzden daha kıymetlidir. Gece yapılan bir ibadetle gündüz yapılan bir
ibadetten alınan tat da aynı değerde olmaz.
Ebu Hureyre ve Ebu Saîd el-Hudrî radıyallahu anhumâ’dan rivayet
edilen bu güzel hadisimiz bizlere çok güzel dersler verir. Şimdi alacağımız
dersleri maddeler halinde görelim;
1.Takvada
yardımlaşmak
Gece ibadetleri normal şartlarda kimsenin haberi
olmadan sessizce bir köşede riyadan uzak bir şekilde kılınacak olması hasebiyle
kişiye güzel bir huzur verir. Sen ve rabbin… Üçüncü kişi yok…
Fakat hadisimizde gece ibadetleri için eşinin de
kaldırılması tavsiye ediliyor. Burada eş yerine başka kimseler olsaydı riya
endişesi kokabilirdi. Kişi eşine kolay kolay riya yapmak istemeyeceği için
sanırım bu sebepten izin verilmiş olabilir. Allah’u âlem.
Kişi ve eşinin gece namaz kılmaları hayırda
yardımlaşmayı tetikleyeceği için gündüz vaktinde herhangi bir hayır işinde
karşılıklı destekler çıkılır.
2.
Sorumluluk erkektedir.
“Bir kimse geceleyin karısını uyandırır da…” Evin çobanı hükmünde olan erkek sorumluluk sahibidir. Bu sorumluluk
sahibi olması ibadetlerde de kendisini hissettirir. Kendisi kalkar ve eşini de
kaldırır.
3. Uyku namaza tercih
edilmemeli. Hadisimizi dikkatli okuduğumuzda “eşiniz kalkmazsa zorlamayın” denmediğini görürüz. Gece vakti
Allah’a olan sevgilerin ispat vaktidir. En değerli vakitlerdir. O vakitlerde ışığı
yanan ev ne kadar da azdır:(
4. İster cemaatle ister yalnız başına kılınmasına izin
verilmesi:
“beraberce veya her biri kendi başına iki
rekât namaz kılarlarsa…”
Hadisimizi dikkatli okuduğumuzda ister iki eş cemaatle
isterse de ayrı ayrı kılabileceğine cevaz verildiği görürüz. Cemaatle ya da
ayrı… Neden illa da cemaatle denmemiş? Bu sorumuzun cevabı elbette ki Allah’u
âlem’dir ama biz yine de bu cevazdaki hikmetlere bir bakalım.
a-
Hani olur da ağlayarak namaz kılmak
istersiniz ve bu ağlamayı eşinizle paylaşmak istemeyebilirsiniz.
b-
Siz iki rekâtı uzun kılmak
istersiniz. Olur da buna eşiniz dayanamaz.
c-
Siz ya da eşiniz hastadır. Birinizin
hastalığı diğerinin ibadetini yavaşlatmamalı.
d-
Az da olsa riya endişesi
hissederseniz bunun önüne geçmek için eşinizi kaldırıp başka bir odada yalnız
kılabilirsiniz.
e-
Önceliğin beraberce denmesi cemaatle
namaz kılmanın öneminden bahseder.
5. “…Allah’ı
çok anan erkekler ve Allah’ı çok anan kadınlar arasına
yazılırlar.”
Gece kılınacak iki rekâtlık bir namaz Allah’ı en çok
ananlar listesine kaydettiriyorsa eğer-ki kaydettiriyor- bu namazın ve gece
vaktinin değerlendirilmesi için çok güzel bir teşviktir.
Hadisimizin ravilerinden
olan Ebu Hureyre bakın geceyi nasıl değerlendiriyor;
Ebu Osman en-Nehdi anlatıyor;
“Ebu Hureyre’ye (r.a.) yedi gece misafir oldum. O, hanımı ve hizmetçisi geceyi
üçe böler nöbetleşe ibadet ederlerdi. Gecenin üçte birinde biri namaz kılar,
sonra diğerini kaldırır, kalkan kılar, ardından da O, diğerini uyandırırdı.[2]