Gazze'ye destek tavsamasın!..
Yazıya duyurumuzla başlayalım:
Bugün, Saat 13.30’da Büyük
Gazze Yürüyüşü ve Mitingi için Ankara’da…
Atatürk Kültür Merkezi Metro’da buluşacağız kısmetse.
Oradan Anadolu Meydanı’na yürüyeceğiz.
Ardından da Miting’e iştirak edeceğiz.
İmkânı olan kardeşlerimizi bekleriz.
Bu kadarını yapalım hiç olmazsa!..
X
Duyurumuzu yaptıktan sonra, yazı başlığının işaret ettiği
vaziyete gelelim.
Farkındasınızdır mutlaka;
Siyonist soykırım bütün rezilliği, acımasızlığı ile devam
ettiği halde, zulme tepkinin dozu gittikçe azalıyor!
Heyecanımız azalıyor!
İlk haftalarda, Siyonizm’in alçaklıklarını sergilemek, dünya
vicdanını harekete geçirmek için büyük gayret gösterenlerden önemli bir
bölümünün dikkatleri dağıldı.
X
Türkiye’de, kabul edilebilir oranların çok üzerinde “Siyonizm destekçisi” olduğunu, bu
vesileyle görmüştük değil mi?
Kış kışlığını yapıyor da, biz görevimizi niçin ihmal
ediyoruz?
Heyecanımız niçin azalıyor?
Son bir iki haftada böyle bir durum var.
Tam da sonuç almaya başladığımız noktada bıraktık ya da azalttık baskıyı.
Malûm;
İsyan eden insanlık vicdanı, dünyanın ve özellikle de
batının dört bir yanında yüzbinlerin katıldığı “Siyonist Soykırım’a Tepki”
eylemleriyle ayağa kalktı.
Küresel Vicdan İsyanı, Siyonist Soykırım’a destek veren
yönetimleri de etkiledi, yavaş yavaş söylem değiştirmeye başladılar.
Uzun yıllar boyunca psikolojik üstünlüğü elinde tutan
Siyonist İsrail, vicdanlarda mahkûm oldu.
Terörist yönetim panikledi, panikledikçe saçmaladı, aptal
yalanlarıyla rezil oldu, rezil oldukça saldırıların dozunu arttırdı, bunu
yaptıkça, hem sahada hem de medyada dayak yedi.
Bugün, artık dünyanın neresinde olursanız olun, sokaktan
geçen birine “Soykırımcı Devlet denince aklınıza hangisi gelir?” diye
sorduğunuzda, çok büyük ihtimalle “İsrail” cevabını alırsınız.
Bu 7 Ekim öncesinde böyle değildi, şimdi böyle.
İsrail Terör Örgütü, algıları yönetemiyor artık.
Uluslararası dev medya organları işe yaramıyor, sosyal medya
organizasyonlarının operasyonları ters tepiyor.
İsrail insanlığın vicdanında mahkûm.
Hatırlarsınız, 7 Ekim’i takip eden ilk günlerde “İsrail bu
işi birkaç haftada bitirir!” tahminleri ağır basıyordu.
Başta ABD olmak üzere, bütün şeytanların tam desteğini
arkasına alan Siyonistlerin, küçücük bir alana sıkıştırılmış Filistinli
Müslümanları kısa sürede imha edeceği, karadan girerek işi hemen bitireceği
söyleniyordu.
Bugüne kadar yaşananlar, bunun hiç de böyle olmadığını
gösterdi.
Gazzeli Müslümanlar, dünyanın “çaresizliğine” inat, büyük
bir azimle savundular vatanlarını…
Büyük onur onların, büyük utanç ise “çaresizlik” içinde
izleyen milyarların oldu.
Bizim!..
Bu çaresizlik duygusunun pençesinde, bir şeyler yapmaya
çalışıyoruz işte.
Hiç olmazsa, vicdan isyanı dinmesin, “Soykırım” gündemden düşmesin istiyoruz.
Bunun için gayret ediyoruz, ama…
“Ekrem İmamoğlu-Özgür
Özel,
İmamoğlu, Mansur
Yavaş, Meral Akşener arasındaki kayıkçı kavgaları” gündemde çok daha fazla
yer bulmaya başladı Gazze’den…
Soykırım’dan.
Türkiye’nin güvenliğini de çok yakından ilgilendiren
Siyonist Soykırım’a tepki,
İlgi -alâka düzeyi gittikçe düşüyor maalesef.
PKK Terör Örgütü’nün şehitlerimize yeni şehitler,
yaralılarımıza yeni yaralılar, acılarımıza yeni acılar eklenmesine sebep olan
alçak eylemlerinin Siyonist Soykırımı’na karşı çıkan “Türkiye’ye mesaj”
niteliğinde olduğunu birçok uzman dile getirdi, izlemişsinizdir.
Siyonist Terör Örgütü İsrail, maşalarını kullanarak Türkiye’ye
mesaj veriyor, evet.
İsrail, PKK Terör Örgütü’nü, Arz-ı Mev’ud yolunun açılmasına
destek almak üzere kurdurdu.
Büyük Şeytan ABD, PKK’yı da bunun için besledi, büyüttü.
Kıbrıs’taki “Siyonist
Yerleşim”in hızla artması, alan kontrolünü sağlamak için Suriye’nin ve
Irak’ın Kuzeyinde askerlerimizi göndermek mecburiyetinde kalmamız hep “Arz-ı Mev’ud-Büyük İsrail”
faaliyetleriyle ilgili.
Irak’ın, Suriye’nin parçalanması, Körfez’deki ABD taşeronu
“kralların” küre etrafında toplanarak hizaya getirilmesi, tabii Mısır’daki Sisi
darbesi…
Kaleleri birer birer
düşürerek ilerliyor Siyonizm.
Mesele sadece Gazze’yi ilgilendirmiyor yani, en ufak bir
zaaf anımızda Allah muhafaza bizim de başımıza bombalar yağar!..
Biz de yapayalnız kalırız böyle giderse!..
Durum bu kadar ciddi olduğu halde, bizler “Ekrem İmamoğlu, Meral Akşener, Özgür Özel”
meselelerini konuşup duruyoruz.
Siyonizm’in bebek katliamı bütün acımasızlığı ile devam
ettiği halde, bizler başka başka konulara yoğunlaşmış gidiyoruz…
Tamam, hayat devam ediyor, politikadaki çekişmeler devam
ediyor.
Elbette, gündemde bunların da yeri olacak ama…
Bu kadar da değil!..
Başlıktaki ikazımızı tekrarlayarak bitirelim yazıyı:
Gazze’ye Destek
Tavsamasın!..