Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Aralık 2023

Gazze'de gazeteci katliamı

7 Ekim’de başlayan İsrail-Hamas savaşında öldürülen gazeteci sayısı 97’yi geçti. Batılılar kendilerinden bir gazetecinin burnu kanadığında kıyameti koparırken Müslüman Filistinli gazeteciler İsrail tarafından hedef gözetilerek katledilince kıllarını bile kıpırdatmıyor. İsrail, cılız imkânlarla Gazzelilerin sesini duyurmaya çalışan gazetecileri tespit ederek aileleri ile birlikte bombalayıp yok ediyor.

16 yıldır etrafı yüksek duvarlarla çevrilip, karadan ve denizden ablukada tutulan Gazze, 7 Ekim’den beri her gün aralıksız bombalanarak harabeye çevrildi. Ordusunu Hamas’ın silahlı kanadının karşısına dikemeyen İsrail terör devleti, kadın, erkek, yaşlı, genç, bebek, çocuk ayrımı yapmadan hava bombardımanı ile tam bir katliam yapıyor.

Batı bile artık İsrail’in yalanlarına inanmıyor. New York Times, İsrail'in Filistinli sivil halka güvenli olarak gösterdiği bölgeleri 900 kiloluk bombalarla bombaladığını ortaya çıkardı. CNN International, sivil nüfusun üzerine yıkıcı bombalar atıldığını görüntülerle doğruladı ve “Vietnam’dan beri böylesi görülmedi” ifadesine yer verdi. Washington Post ise İsrail’in operasyon düzenlediği El Şifa Hastanesi ile ilgili hiçbir gerçekçi kanıt sunamadığını yazdı.

İsrail’in yaptığı artık tüm dünyada “soykırım” olarak adlandırılıyor. Son iki ayda yapılan araştırmalarda savaş suçlusu olarak görülen ve nefret edilen yöneticiler sıralamasında İsrail Başbakanı Netenyahu birinci, ABD Başkanı Joe Biden ikinci, ABD Dışişleri Bakanı Blinken üçüncü sırada. Üçünün de Gazze katliamından dolayı yargılanması gerektiğine inanılıyor.

Filistin İçin Gazeteci Dayanışması grubu, Filistin ve özellikle Gazze’de katledilen gazeteciler için “GaZZete” isimli tek nüshalık bir yayın çıkararak geçtiğimiz Çarşamba günü İstanbul Beşiktaş’ta basın açıklaması yaptı. “GaZZete” ulusal medyanın yanı sıra yerel medyada da kendine yer buldu. İsrail’in basına karşı uyguladığı acımasız katliam dile getirildi.

GaZZete, İsrail soykırımına direnen gazetecilere ithaf edilmişti. Başlığı da şöyleydi: “İşgalci İsrail, gazetecileri öldürerek gerçekleri susturamaz!” İsrail yaptığı soykırımın gazeteciler kanalıyla dünyaya duyurulduğunun farkında. Gazetecilerin kaleminden çıkan her haberin, objektifinden yansıyan her görüntünün kendi attığı ABD malı 900 kiloluk katil bombalardan daha etkili olduğunu biliyor.

İsrail, 2,5 aylık savaşta Gazze’de sivil halka ve gazetecilere uyguladığı katliama karşı planladığı hiçbir hedefe ulaşamadı. Ne Hamas’a karşı başarı kazanabildi; ne Kassam Tugayları’nın elinde tuttuğu esirlerden birini kurtarabildi. Dünyaya karşı rezil oldu.

Bizzat İsrail medyası, İsrail-Hamas savaşında İsrail’in geldiği noktayı şöyle özetliyor: Sarsılmaz güvenlik anlayışı yok oldu. İsrail’in kendine olan güveni sarsıldı. İsrailli siyasiler ve orduya karşı güven ortadan kalktı. Öfke ve endişe had safhada. Siyasiler asker cenazelerine katılmıyor, yaralı askerlerin ailelerini ziyaret etmiyor.

İsrail medyasının en önemli tespiti ise, asker ailelerinin çocuklarının Gazze’de haksız yere öldüğüne inanması. Hükümette rehinelerin kurtarılması gibi bir endişe olmaması halkı çıldırtıyor. Sonuç olarak İsrail tam bir düdüklü tencere gibi içten içe kaynıyor. Savaşta olmalarına rağmen İsraillilerin tercihi, acilen bir erken seçim olması ve Gazze Kasabı Netenyahu’nun gitmesi…