Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.75
Gram Altın
2975.17
BIST 100
9994.36
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
11 Aralık 2024

​Gazze'de Düğün Var

Gazze öğretisi idrak ve yüreklerimizi titretmeye devam ediyor...

Bu öğretinin öğretmenlerinden Halid Nebhan dede de şehadete kanat çırptı, "Ruhumun ruhu" dediği Rim'ine kavuştu... Ruhunu Rahman'a teslim etti...

Onun torununa olan sevgi kareleri belleklerimizde silinmez izler bıraktı... Her baktığımda Rasulallah (sav) Efendimizin torunları Hasan ve Hüseyin'e olan sevgisine çağrışım yapıyordu...

Gazze'de dede olmak nedir, dünya ondan öğrendi... Sadece dede olmak mı? Hayır! Daha nice güzelliklerin şu kirli çağa taşıyıcısı oldu...

O aynı zamanda hayırlı bir evlattı...

Yaşlı annesine gül takdim ederken, kendi elleriyle ona yemek yedirirken insanlığa sunduğu nezaket, nezahet, nezafet ve naiflik dersi edep ve hikmet yüklüydü...

Dede olması direnişte aktif rol almasına engel değildi... Sesinin var gücü ile haykırıyordu:

"Bu zulüm ve ansızın üzerimize çöken bir volkanın içinde dünyaya ve ahlâkî değerlere sahip olan ordulara sesleniyorum.

Bu ahlaksız ordudan bizi kurtarın. "

Bu konuda şöyle düşünüyorum:

"Helid dede! Dünya bu ahlaksız ordudan sizi kurtaramadı ama öyle inanıyorum ki, dünyayı bu ahlaksız ordudan siz kurtaracaksınız."

En son Halid dedeyi yeğeninin düğününde görüyoruz... Kendi elleri ile çadır kuruyor, çünkü gelin ve damadın kalacak evleri yok... Enkazlar üzerinde 6 metre karelik lik bir çadır...

Halid dede, düğün konuşması yapıyor:

Allahu Tealâ şöyle buyuruyor:

"And olsun ki, senden önce peygamberler gönderdik, onlara eşler ve çocuklar verdik." (Rad, 38)

Bu evlilik peygamberin bir sünnetidir.

Bu güzel işe öncülük edenlere teşekkür ediyorum.

Yeğenim Samir'in ve iffet sahibi Mecdulin ile olan evliliğini tebrik ediyorum.

Allah ikinize de mübarek eylesin. Üzerinize bereket ihsan eylesin. Bu evliliğin hayırlı bir evlilik olmasını Allah'tan niyaz ediyorum...

Evet, Gazze'de düğün var... Ve Gazze'de hiçbir düğün ertelenmiyor...

Coşkulu bir düğün... Şarkılar, zılgıtlar, halaylar, damat eller üstünde havaya fırlatılıyor...

Gerçi damatlık, gelinlik, nişanlık, kuaför, kozmetik, çelenk, çiçek, çikolata, müzik, kamera, çekim, davetiye, zinet, takı, ev döşemesi, mefruşat, gelin arabası, balayı yok... Düğün endüstrisi devre dışı... Sadece bir çadırları var... Halid dedenin kendi elleri ile kurduğu çatıp kurduğu çadır...

Buyrun düğünse düğün, direnişse direniş…

Gazze'de ne düğünler erteleniyor ne de direniş...

Soysuzların soykırımına rağmen neslimizi nasıl çoğaltabiliriz derdindeler...

Filistinli kadınların direnişe en büyük katkısı, olabildiğince çocuk doğurmak...

Bize kalsa bu durum rasyonel değil, diyeceğiz...

Evet, Gazze'de saatte 5 çocuk öldürülürken, 7 bebek bombalar arasında dünyaya geliyor... Her gün 180'den fazla kadın doğum yapıyor. Yılda 66 binden fazla bebek doğuyor...

Firavunlar çocukları katletse de Musaların gelişini engellemek kimin haddine?

Bugün dünyada en güzel ve güçlü aile yapısına sahip toplum Filistin... Boşanma oranı %0.7, yani boşanma oranının en düşük olduğu halk...

Çünkü evlilikler sadece aşk üzerine değil, aşkınlık üzerinden yürüyor…

Gelelim Türkiye'ye...

Ülkemizde gomofobik bir nesil geliyor... Yani evlilikten çekinen, korkan, ürken bir gençlik...

Evlenmeyelim, birlikte yaşayalım belası...

Gazze’deki düğün karelerini tasvir ederken, toplumumuzdaki çığırından çıkan düğünler gözlerimin önüne geliyor...

Kuralı, kriteri, ayarı miyarı kalmayın düğünlerimiz...

Artık düğün davetlerine icabet etmekte zorlanıyorum, ayaklarım beni taşımıyor...

Oğlan bizim, kız bizim ama düğün bizim değil...

Düğünde dağıtıyoruz, dağılıyoruz...

Düğündeyiz fakat kelimeler boğazımda düğümleniyor...

Bu gidişle yakın zamanda dizlerimizi döveceğimizi sanıyorum...

Ne yapmaya çalışıyoruz, anlayabilmiş değilim!..

Yoksa bastırılmış duygularımızın dışa vurumu mu?

Yine de kimseyi kınamıyorum, sadece kendi kendime söyleniyorum…