Dolar (USD)
33.99
Euro (EUR)
37.82
Gram Altın
2819.67
BIST 100
9577.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Eylül 2024

​Gazze zaferi

Hamas’ın 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan ve 11 aydır devam eden soykırım, batılıların, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi söylemlerinin sadece birer ütopyadan ibaret olduğunu sağır sultana bile duyurdu.

Akif’in tek diş kalmış canavar olarak tanımladığı vahşi batının, bugüne kadar bütün İslam coğrafyasına ve bugün Gazze’de Filistinlilere dayattığı sistem, kuracağınız yeni devlette İslam’dan ve Müslümanlıktan uzaklaşacaksınız, gençlerinizi batının istediği formda (İslam’a düşman, Batı’ya hayran) yetiştireceksiniz ve kuracağınız ülke ve devlet batının boyunduruğunda olursa, soykırımdan kurtulursunuz. Aksi takdirde, yani dininizde, örfünüzde, milli benliğinizde ısrar ederseniz yok olmaya mahkumsunuz gerçeği.

Bugün Filistin topraklarında 8 milyon kişinin öldüğü ikinci dünya savaşına rahmet okutacak dramları uluslararası kurumların seyretmesinin yegane sebebi kurulacak devletin İslami formda olma ihtimalidir. Emperyalizmin kötü bir alışkanlığı vardır. Milletlerine karşı kullandıkları maşaları erinde sonunda çöp kutusuna atarlar. Gazze savaşının değiştirdiği dengeler halkı Müslüman ülkelerin yok olmaması için birbirleriyle dayanışma içinde olmasını zorunlu kılıyor.

Dün, ABD ve batının çıkarları için Mısır’da Mursi’ye darbe yapan Sisi gırtlağa kadar borçla her gün biraz daha bataklığa sürüklediği ülkesini kurtarabilmek için yerli ve milli politikalara dönmekten başka çaresinin olmadığını gördü. Yani, ya kayıtsız şartsız batıya teslimiyet veya dindaşlarıyla birlikte batı boyunduruğundan kurtulmak için mücadele. Bu kapsamda Sisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şubat ayında ziyaretine karşılık 4 Eylül’de iadei ziyarette bulunmak için Ankara’ya gelecek. Akdeniz’in doğusunun en uzun kıyı şeridine sahip iki ülkenin işbirliği siyonist hevesleri kursaklarında bırakacak kadar güçlü bir adım olur.

Sisi’nin Ankara ziyaretine paralel olarak Suriye ile de işler yumuşamaya başladı. Şam’da bile kendini güvende hissetmeyen Esed, Putin’in de telkinleriyle Türkiye ile masaya oturması için ön şart olarak koştuğu asker çekme meselesinde yumuşadı. Önümüzdeki günlerde Türkiye-Suriye görüşmeleri başlayacak. Görüşmelerde en can alıcı nokta İdlib, Suriye muhaliflerinin güvenli olarak memleketlerine dönmeleri gibi konular. İsrail’e rahat nefes aldırabilmek için bölge istikrarına kast eden ABD ve PKK/YPG/DSG gibi beslemelerinin bundan böyle huzur ve güven ortamına karşı provokasyonlarının arttığı göreceğiz.

ABD-İsrail provokasyonunun son örneği Kerkük yakınlarında Türk İHA’sının düşürülmesi. İstanbul’da dört ülke Irak’ın kalkınması ve refahına büyük katkı yapacak Kalkınma yolu projesini görüşürken, densizin biri iki ülke arasında teröre karşı mutabakat olmasına rağmen Türk İHA’sını düşürdüğünü açıkladı. Açıklamayı yapan zübük, her ne kadar Irak ordusu içinde yer alıyorsa da, sözüm ona ABD’ye bağlı operasyonlar komutanlığının (peşmerge) bir elemanı. Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesinin geri planını gören Rusya’nın Türkiye ile diyalogdan vazgeçmemesi gibi, Türkiye’de İHA’sına provokatif saldırı sonrasında Emperyalistlerin umduğu gibi Irak ile Kalkınma yolu projesinden vazgeçmedi. Yani, Pençe’nin kilidini kapatmaya Gara’yı da Kandil ve Süleymaniye’yi de terörden temizlemeye kararlı olduğunu ve bunu da uluslararası hukuk normlarına göre yapacağını bir kez daha deklere etti.

Batı ile mücadelede, askeri güç ilk sırada gerek şart olarak dururken ikinci sırada da ekonomik güç geliyor. Türkiye’nin, Mısır’ın, İran’ın hatta batılılar tarafından yerle bir edilen Irak, Suriye, Filistin’in ayağa kalkabilmesi için ekonominin çarklarının Siyonistlerin değil Müslümanların elinde bulunması gerekiyor. Geçtiğimiz gün Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanlıklarına yeni katılan subayların diploma töreninde teğmenlerin “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” mesajının kime yönelik olduğunu düşündünüz mü? Şayet bu genç teğmenler İstiklal Savaşı Gazisi Mustafa Kemal’in askeri olduklarını ifade etmek istiyorlarsa alkışlamak lazım. Yok eğer Mustafa Kemal’in askerleriyiz tabirinden İslama ve Müslümanlara düşman, batıya hayran, batı çıkarlarını batılılardan önce koruyan mankurtlar anlamı çıkacaksa vay halimize. Tekrar başa dönecek olursak onbinlerce Filistinlinin can verdiği Gazze savaşı, vahşi batının gerçek yüzünü göstermesi Müslümanlar için büyük bir zaferdir. Eğer düşmanını bilirsen, düşmanını dost olarak görmezsen bundan sonra kafanı celladın baltasına kuzu kuzu uzatmazsın. Gazze’nin milletin gözünü açan bu zaferi sonrasında Türkiye, Mısır, Suriye, Irak hatta hatta İran, Sudi Arabistan ve körfez cephesinde yeni gelişmeler olacaktır. Afrika’dan kovulan emperyalist batılıların bölgeden de def edildiklerini yakında göreceğiz. Giderlerken de öncelikle işbirliği yaptıkları maşalarını ateşe atacaklardır. Vesselam…..