Gazze yanıyorken Noel'e hayır
Takriben
3 aydır Gazze’ye ve Filistin topraklarına aralıksız ölüm yağıyor. Tüm dünyanın önünde sadece savaş suçları değil,
insanlık suçlarının her türü yaşanıyor. Ama güya dünyanın emniyet ve
güvenliğinden sorumlu (!!!) BM vb. kuruluşların kılı kımıldamıyor. Kendilerine
bir acı dokunduğu zaman saatler içinde güvenlik ve müdahale kararı aldırıp
uygulayanlar, Müslümanlara yapılan işgal, katliam ve soykırımlara; kör, sağır
ve dilsiz. İşte bu zulüm devam ederken Noel adı altında herhangi bir uygulama,
mazlumlara ihanettir. Annelerin feryadı arşa dayanmışken, çocukların çığlıkları
gök kubbede çınlarken, yetimlerin ahı cihanı tutmuşken eğlence çılgınlıklarına
kalkışmak helak ordularını davet etmektir. “Sakın Zulmedenlere meyletmeyin;
sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah'tan
başka dostlarınız yoktur. Sonra (O'ndan da) yardım göremezsiniz!”
(Hud 11/113)
Her yıl sonunda Noel ve yılbaşı
adıyla yaşanan rezaletlerin ne aşamalara geldiğini biliyoruz. Belediyeler taze
çam fidanlarını bu çağdaş hurafeye kurban eden sefihlerden korumak için özel
güvenlik ekiplerini harekete geçirir ancak yine de nice fidanlar katliama uğrar...
Dünyanın dört bir yanında eğlence adı altında bizim kelimelerle ifade etmekten
hayâ ettiğimiz vahşice haller dünyanın gözü önünde ve meydanlarda yaşanır…
Hesapsız alkollü içkiler tüketilir… Alkol duvarlarını aşan nice zavallılar tüm
insanlığın yüzkarası olacak manzaralar oluşturur… Karda buzda sızıp kalan
leşler yine özel ekiplerce evlerine ulaştırılır vs. Muasır medeniyet!
manzaraları…
Batasıca batı insanlığa hep dert,
keder, hayâsızlık, ifsat ve bunalım verdi. Bunu da çağdaşlık ilericilik ve
özgürlük çikolatasıyla kamufle etti. Daha da korkunç olanı ise insanlığın,
batının elindeki devasa teknoloji gücüyle hipnotize olması sebebiyle bunca
insanlık dışı uygulamaları ilericilik ve çağdaşlık olarak görür hale gelmesi.
Batıdan bize taşınıp adet halene
gelen Noel/yılbaşı, doğum ve ölüm yıldönümleri, sevgililer günü, öğretmenler
günü, anneler günü, babalar günü, engelliler günü vb. günlere bakalım. Batı
bunları neden üretti ve sair dünya ülkelerine neden ve nasıl yayıldı. Özellikle
sevgililer günü, Noel ve yukarda bir kısmına değindiğimiz ahlakı, hayâyı ve
erdemi tehdit eden adetler insanlığa hiçbir şey getirmedi ama çok şey götürdü.
Bu gibi uygulamalarla bir
taraftan insanlığı tüketim ve eğlence kölesi yaparak onlardan büyük paralar
söğüşlerken, diğer taraftan özellikle sevgililer günü Noel gibi uygulamalarla
ar-namus, hayâ ve ahlak gibi ulvi değerleri yok etmek için çalışıyorlar. Çünkü
özellikle İslam gençliğinin taşıyacağı manevi değerler onların kurduğu işgal ve
sömürüye dayanan mimsiz medeniyete karşı direnecek tek güç kaynağıdır.
Noel’e dair birkaç uyarı
- Kesinlikle bilelim ki, Noel’in İsa (as) gibi bir
peygamber in doğumuyla alakası yoktur. Allah (cc) ın elçisi bir peygamber
in doğumu yılbaşında yaşanan rezilliklerle mi kutlanır. Nefsanî arzularını
tatmin etmek isteyenler, İsa’yı (as) sadece istismar ediyorlar.
- Yılbaşı veya Noel adı altında herhangi bir
kutlamada bulunmayın, o güne mahsus yiyecek, içecek veya o güne mahsus
mekânlardan uzak durun. Hanefi
fukahasının çoğu gayri Müslimlere ait herhangi bir bayrama, onların
bayramını kutlamak kastıyla katılmak, onlardan bir hediye almak veya
onlara bir hediye vermeyi küfre götüren sebeplerden saymışlardır.
- Yine aynı kasıtla hindi falan alma vb.
uygulamalardan uzak duralım.
- Ev ve iş yerlerimizde Noel reklamı içeren
ışıklandırma, teşhir, vitrin süsleme gibi uygulamalardan uzak duralım.
Aksine bu uygulamaları protesto edelim.
- O gece TV’lerin, sosyal medyanın zararlı
yayınlarından aile efradımızı uzak tutalım. Bunun için kendimize
alternatif bir program yapalım. Bir konferans, panel vb. bir programa
ailece gitmek, bir akrabamızı ailece ziyarete etmek, kendi aramızda İslami
bir ders, sohbet yapmak veya beraberce dini bir film islemek vaaz
dinlemek, dinlemek, kitap okumak vs.
- Şans oyunu yutturmasıyla hayatımıza bulaştırılan
milli! Piyango kumarından uzak duralım. Özellikle bu konuda çevremizi
uyararak kamuoyu oluşturalım.
- İslami
kurumlar müştereken veya müstakil olarak bu geceye mahsus programlar
düzenleyerek hayrın paylaşımına ve nice şerlerin def’ine engel
olabilirler.
- Tüm bunları kendimiz uyguladığımız gibi çevremizi
de uyararak Noel pisliklerinden uzak durmalarını sağlamaya çalışalım.
Unutmayalım ki İslam bizim tüm
hayatımızı kuşatan ilahi bir sistemdir. Sevinçlerimiz de, tasalarımız da
İslam'a göre olmak zorundadır. İslam eğlencenin ne kadarına nasıl müsaade
ediyorsa biz onu yapacağız. “Yılda bir keredir canım” diyerek Noel’i veya çocuklarımızın
doğum günlerini kutlamak, ömründe bir keredir diyerek çocuklarımızın düğün,
nişan ve kına gibi merasimlerini bir sürü haramla iç içe yapmak samimi bir
Müslüman’a yakışmaz.
Yahudi veya Hıristiyanlar bizim
herhangi bir günümüzü kutluyorlar mı? Herhangi bir mukaddes değerimize saygı
gösteriyorlar mı? Aksine en üst perdeden bu değerlerimize saldırıyorlar. Kaldı
ki asıl olan onların batıllarını terk ederek İslam’a gelmeleri, bizim ise İslam
ın doğruları üzerinde sebat etmemizdir. “Ey iman edenler! Kendilerine kitap
verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp
kâfir yaparlar.” (Ali İmran 3/ 100) “Her kım bır kavme benzemeye özenirse o da
onlardandır”(Sünen-i
Ebi Davut C: 4, Sh: 44, Beyrut)
İslam diyarının yine batılılar tarafından
ölüm tarlalarına çevrildiği, kan, göz, yaşı, feryat, işgal, sömürü ve talanlar
içinde böylesi kutlamalar vahşettir. Ümmete ihanettir... Kendi katilini
alkışlamak ve katliamlarını kutlamaktır. Özellikle bir asırdan beri devam eden
filistin mezalimine Gazze mesbahanesi katılmışken eğlenip tepişmek insanlığa
sığmaz. Bugün eğlenip bin bir harama bulaşmak değil, zalimlere karşı hakkı
haykırma ve mazlumlarla beraber olup direnişe katkıda bulunma zamanıdır.