Gazze…
Ramazan ayındayız. İçimiz rahat değil. Gazze kalbimizde kanayan bir yara. Bugün 1 Nisan 2024, Siyonist İsrail tarafından ağır bombardımana maruz kalan ve soykırıma uğrayan Gazzeli kardeşlerimiz aylardır tarihte görülmemiş bir zulme maruz kalmakta.
Gazze’de namusunu, toprağını ve kutsalını muhafaza etmek uğruna 35 bini
aşkın Müslüman kardeşimiz şehit oldu. Bunların çoğunluğu günahsız çocuklardan
oluşuyor. Filistin'de her yıl Ramazan ayında katliamlar artıyordu ama bu yıl
Ramazan'a 6 ay kala katliama başlandı.
Müslümanlar bir vücudun azaları gibidir, bu katliamlar hepimizi
kahretmekte ancak eli kolu bağlı durmak da bize yakışmaz. Bu zulme sessiz
kalmak, tarafsız durmak da zulme ortak olmaktır. Herkes, kendi gücü ve imkânı
ölçüsünde Gazzeli kardeşlerimize elinden geleni yapmalı. Hükümetler harekete
geçmeli, dünya ülkeleri harekete geçmeli. Bizler de eylemlerimizi ve protestolarımızı
yükselterek, boykotu devam ettirerek desteğe davet etmeliyiz.
Hepimiz Sorumluyuz!
İşgalciler, bu yıl resmen katliam ve soykırım yapıyor. Gazze'yi
yediden yetmişe yok ediyorlar. İsrail
bile bile bebekleri bombalıyor. Dünya sessiz. Dünyadaki bütün devletler, İslam
ülkeleri ve bizler yeterince adım atabilmiş değiliz. Yeni gündemlere aldanıp
Gazze'yi unutmayalım. Şu mübarek ayda
Gazzeli ve Türkistan’daki kardeşlerimiz için empati yapmamız lazım.
Boykota, mitinglere devam ederek, limanlara, İsrail büyükelçiliklerinin önüne
giderek sesimizi yükseltelim ve siyasilerin gündeminden Gazze’yi düşürmeyelim. İsrail ile olan tüm
ilişkilerimiz gözden geçirilmeli. Siyonist İsrail bugüne değin yapılan
çağrılara aldırmadan katliamlarını sürdürüyor. İsrail’e anladığı dilden cevap
verilmedikçe zulmüne devam edecektir.
Bunun için bütün Müslüman devletlerin ayağa kalkması lazım. Buna dur
demeleri lazım. Bu katliamlara sessiz
kalamayız.
Ramazan’da bizler sofralarımıza rahat rahat oturmamalıyız! Gazzeli
kardeşlerimizi asla unutmayalım. Gazze’de kardeşlerimiz ekmeğe, suya muhtaç.
Rabbimizden niyaz ediyoruz, zalimlerin kökünü bitirir ve yok eder. Direnenler
ve sabredenler bu mücadelenin kazananları olacaktır. Esas olan ortada bir zulüm
varken tavır ve duruş sahibi olabilmektir. Gazze için sürekli eylemler ve yürüyüşler düzenlemeye, direnişin
ve mazlumların sesi olmaya devam
etmeliyiz. Tabiî ki sorumluluğumuz bununla da bitmez. Aylardır Gazze'de
kardeşlerimiz katlediliyor. Ramazan ayında hastaneler vuruluyor, kardeşlerimiz
oruçlarını dahi açamadan katlediliyor. Bugün bizim elimizden gelen her şeyi yapmamız
gereken gündür. Hepimiz Allah'a vereceğimiz hesabı düşünerek hareket etmeliyiz.
İmtihanımız çok ağır! Gazzeli kardeşlerimiz nasıl bir imtihan veriyorsa bizler
de bir imtihan veriyoruz.
İsrail, bebeklere ve çocuklara savaş açmış durumda. Hayatını kaybeden
insanların büyük bir kısmı kadın ve çocuk. Şu anda Gazze'de yaşananlar,
uluslararası toplumun siyasi ve ahlaki başarısızlığının bir sonucudur. Gazze'de
yaşanan bu durum, çocuk haklarının korunması için uluslararası çapta bir
çalışmanın yapılması gerektiğini ortaya koymakta. AB'nin insan haklarına
bağlılığı sadece evraklarda kalmamalıdır. İşgalci İsrail tarafından işlenen
insan hakları ihlalleri ışığında AB-İsrail Ortaklık Anlaşması gecikmeksizin
askıya alınmalıdır.
Tüm dünyaya sesleniyoruz! İsrail soykırım yapıyor, uyuma dünya! Uyan ey insanlık, bebekler uykularında; hastalar hastahanelerde katlediliyor. Tarihi sorumluluğumuz var. Gazze yalnız değildir, Gazze de Kudüs de İslam’ındır, öyle kalacak!