Gazeteci değil yalancısınız!
Sosyal medya, toplumun nabzının tutulduğu bir mecra. Sosyal medyanın bu haftaki ana gündem maddesinin -sözde- "acıkırsanız karınızı yiyebilirsiniz" fetvası olması birkaç gündür nasıl bir türedi habercilik örneği ile boğuştuğumuzu gösteriyor.
Aslında böylesi asparagas haberlerle ilk kez karşılaşıyor değiliz. Daha önce de Arap kaynakları referansıyla yayınlanan acayip ve tüm Müslümanları zan altında bırakan, savunma pozisyonuna çeken haberlerle muhataplığımız bulunur.
Sözgelimi, benzer bir haber 2012'de de bir kısım yayın organlarında yer almıştı. Mısır'da iktidarda bulunan Müslüman Kardeşlerin, erkeklerin ölen eşleriyle altı saat içerisinde cinsel ilişkiye girebileceği yönünde yasa tasarısı çıkarma hazırlığı içerisinde olduğu yazıldı. Örneğin konuyla ilgili haber Sol Portalında aynen şu şekilde yer aldı:
"Mısır'da İslamcıların çoğunlukta olduğu parlamentoda, muhtemelen İslam dünyasının en sapıkça iki yasa taslağı gündemde: Evlilik yaşı 14'e insin, kocalar karıları öldükten sonraki ilk altı saatte ölü karılarıyla seks yapma hakkına sahip olsun."
Bu türden yayınlar, ifadeler bir yana sosyal medyada bunun Mursi'nin isteği olduğuna dair haberler, yorumlarla da karşılaştık. Her ne kadar kısa bir süre sonra böyle girişimin olmadığı anlaşılmış, Mısır'daki yetkililer iddianın gerçek dışı olduğuna dair beyanatlarda bulunmuş olsalar da yalan haberin izleri hiçbir vakit silinememiştir.
Söz konusu haber başlığıyla yapılacak bir basın-yayın taramasında benzeri dille topyekün Müslümanları daha doğrusu İslamcıları sapıklık zannı altında bırakan, zihinlere bu yönde göndermeler yapan çeşitli haber metinlerine hala ulaşabiliyor olmamız yalan haberciliğin gücü ve etkisi konusunda bizlere fikir verebiliyor.
Geçen hafta da, bizlere bu haberi hatırlatan, Müslüman kocalara, ölen eşlerini yeme fetvası verildiği başta Hürriyet, Posta, Sözcü, Milliyet, İnternethaber, Habertürk, Sol Haber Portalı sitelerinde yer aldı. İddianın yalan olduğunun anlaşılmasına rağmen Hürriyet'in aynı başlığı kullanarak haberi vermesi ise önemli ve gözden kaçmayan bir detay oldu.
Bizde ilk olarak Sol Haber Portalından yayınlandıktan sonra diğer medya organlarında yer bulan habere göre Suudi Arabistan Büyük Müftüsü Abdulaziz el eş-Şeyh, "Bir erkek şiddetli açlık çekiyorsa karısını veya karısının vücudunun çeşitli parçalarını yiyebilir." fetvasını verdi.
Bu çirkin iddianın Suusdi Arabistan öncülüğünde Yemen'deki Husilere yapılan operasyon sonrası ortaya atılması da anlamlı bir bilgi. Meezkur şeyhin sitesinde böyle bir fetva bulunmadığı gibi haber kaynağında da fetvanın nerede yayınlandığına dair bir bilgi yer almıyor. Nitekim kısa bir süre sonra haberin yalan olduğu anlaşılmış olsa da yalan haberin bıraktığı izin zihinlerden, algıdan tamamıyla silindiğini söylemek çok zor!
Haberin yayınlandığı ilk kaynağa ulaşan gazetecilerin verdiği bilgiye göre bu yalan fetvayı yayınlayan kaynak, Hizbullah'a karşı savaşan Suriyelilere desteğini açıklayan Suudi Arabistanlı vaiz Muhammed El Arifi'nin cihad nikahına izin verdiği, teşvik ettiği yalan haberini yapan kaynakla aynı.
Anlaşılan o ki, siyasi görüş, hayat algısı, devlet politikası, mezhep kayırıcılığı üzerinden oluşturulan strateji, asparagas haberlerle başta İslam alemi olmak üzere dünya kamuoyuna istenen formatı vermeyi şiar edinmiş durumda.
Kimi gazetelerin epeydir uyguladıkları bu kolaycı, etik dışı yol, son zamanlarda hızını artırmış durumda. Hani neredeyse, yalan haber yapıp algıyı oluşturduktan sonra mini bir tekzip haberiyle durumu savuşturma bizdeki bir kısım medyanın çalışma stratejisi haline dönüşmüş durumda. Bu yayın organlarının "çamur at, tutmazsa izi kalsın" mantalitesinin postmodernliğe evrilmiş biçimiyle algı operasyonu olduğu şüphe götürmeyecek türden habercilik başarıları(!) göstermeye devam ettiği gözlerden kaçmıyor, bilineu2026
Twitter.com/sabihadogann
