Dolar (USD)
35.37
Euro (EUR)
36.40
Gram Altın
3039.33
BIST 100
9916.07
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Ağustos 2020

Gaz sancısı

21 Ağustos 2020 Cuma, saat 15.05…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarihi müjdeyi verdi:

Karadeniz’de Sakarya Gaz Sahası’nda ilk belirlemelere göre 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfedildi.

Ne işimiz var Karadeniz’de !..

Gazın millete bir faydası olmayacak.

Bu kadar masrafa ne gerek var…”

Joe Bidenlarda gaz sancısı hat safhada…

İMF’ye olan borcunun son taksitini ödeyen Türkiye, sismik araştırmalara da 2013’te başladı.

Emperyalizmin koçbaşları da Gezi darbe girişiminde “ Mesele ağaç değil arkadaş . Sen daha anlamadın mı?” diyerek gerçek niyetlerini açıklamışlardı.

JOE BİDENLAR:

“ İstanbul Havalimanı yapılmasın.

Yavuz Sultan Köprüsü yapılmasın.

Marmaray, Avrasya tüneli yapılmasın.

Şehir hastaneleri yapılmasın.

Duble yollar yapılmasın.

Türkiye’nin otomobili olmasın.

Türkiye doğal gaz aramasın, bulmasın, satmasın; kalkınmasın.” diyorlar.

İstanbul’da hizmete hazır hastanenin yolunu açmadılar.

Terörle mücadele edilmesin; operasyonlar, harekâtlar yapılmasın.” diyerek açıklamışlardı...

Bu aymazlıklarını sadece 2013’te ortaya sermiş değiller; ‘muktedir’ oldukları dönemlerde gaflet ve dalaletten de öte hıyanet içinde oldular.

Türkiye’de enerji üretimini sağlayacak yatırımlara engel oldular. Hidroelektrik santrallerinin yapılmasını çevrecilik maskesiyle engelleme girişimlerinden geri durmuyorlar.

1970’li yıllara kadar Türkiye’nin köylerinin yüzde doksan üçünde elektrik yoktu. 1950 öncesinde hiç hidroelektrik santrali yapılmadığından sanayii kurulamadı.

Şehirlerin aydınlanması dizelle çalışan jeneratörlerle sağlanıyordu.

İlçe merkezine 15, Başkent’e 100 kilometre mesafede olan köyümüzde babamın dizel motorla çalışan un değirmeni vardı. Dizeli variller içinde at arabasıyla taşıyorduk.

İki öküzü, 17 numara lamba şişesi olan orta halli, iki atı, ‘gazlı löküs’ü olan da süper zengindi…

1970’li yılların ortalarına kadar kamyon, traktör daha icat edilmemiş gibiydi.

Bugün vatandaşın ev alırken yola, hastaneye yakın olsun ısrarının şuur altında yolsuz, susuz, hastanesiz o yıllar yatmaktadır.

Anadolu sahipsiz idi..

Yavuz Bülent Bakiler’in ifadesiyle:

Ben Anadolu’yum.../ Yıllar yılı susuz kaldım, yıllar yılı aç... / Şükrederek, kalktığım sofralarımda / Ya soğan ekmek olur, yahut bulamaç. / Hastalarım ölüm yataklarında / Ne doktor yüzü gördüm, ne ilaç. / Zaman zaman nankör çıktı büyütüp okuttuğum, / Gölge vermedi çok kere diktiğim ağaç... / Devlet denince hep vergi geldi aklıma / Jandarma deyince kırbaç... / En gümrah ırmaklarım boşuna akıp gitti / Üç beş adım ötesinde toprağım vardı kıraç. / Gittim, yiğitçe döğüştüm gazâ meydanlarında / Ne tak-ı zaferler istedim, ne taç... / Savaşta çiğnetmedim hilâli düşmanlara / Barışta düştü üstüme gölge gölge haç...”

Menderes’i asanlar: “ Çok ağlama, Menderes baraj yapar.” diyerek kendilerince onu aşağılamış oluyorlardı.

Terör örgütü yandaşlıklarının alt yapısını böyle oluşturdular. Teröre, Joe Bidenlara böyle entegre oldular.

Türkiye’nin başarıları onlar için kâbus…

320 milyar metreküp doğal gaz morallerini fena bozdu.

İsveçli Ekonomi Stratejisti Per Hammarlund, Türkiye'nin Karadeniz'de doğal gaz bulmasının olumlu bir durum olduğunu, Türkiye'nin uzun vadede borçlanma ihtiyacının azalacağını, Türk lirasının istikrar kazanacağını" ifade ediyorken ‘Yerli Baydınlar’ ise felaket senaryoları yazıyorlar.

Türkiye, makus tarihini zafere dönüştürüyor.

Sismik araştırma gemilerimiz: Barbaros Hayreddin Paşa ve Oruç Reis "denizlerin röntgenini çekmeye", sondaj gemilerimiz: Fatih, Yavuz ve Kanuni de enerji kuyuları açmaya devam ediyor.

Türkiye’de cadde ve meydanlara teröristlerin isimlerini vermeye yeltenen, Fatih, Yavuz, Kanuni, Recep Tayyip Erdoğan, Berat Albayrak, Selçuk Bayraktar, adlarını duyunca da kurt görmüş eşeğe dönüşen, Türkiye’nin kalkınmasından, huzurundan çılgınlaşan bir güruh var.

Nerdeyse, sancıdan telef olacaklar…