Gayrisafi yurtiçi hasıla küçüldü
En temel makro göstergelerden biri olan Gayrisafi Yurtiçi Hasıla(GSYH), ülke sınırları dahilinde bir zaman diliminde üretilen mal ve hizmetlerin parasal değeridir.
Ekonomilerin büyüklüğü GSYH ile ölçülür.
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) 2014 GSYH rakamlarını açıkladı.
Üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH yüzde 2,9 arttı.
Hükümetin Orta Vadeli Program'da (OVP) öngördüğü büyüme hedefi yüzde 4'tü.
Daha sonra revize edilerek oranı yüzde 3,3'e çekildi.
Büyüme hızı bu revize edilen hedefin de altında kaldı.
Sabit fiyatlarla 126 milyar 70 milyon TL büyüklüğüne ulaşan GSYH, sektörler itibariyle şöyle oluştu:
Tarım sektörü yüzde 1,9 azalışla 11 milyar 95 milyon TL, sanayi sektörü yüzde 3,5 artışla 41 milyar 510 milyon TL, hizmet sektörü yüzde 4 artışla 74 milyar 462 milyon TL oldu.
Kötü hava şartlarının tarımsal üretimi olumsuz etkilediği anlaşılıyor.
Büyümeye en büyük katkıyı devletin tüketim harcamaları sağladı.
Hane halkı tüketim harcamaları 2014'te yüzde 1,3 artarken devlet harcamaları yüzde 4,6 oranında artış gösterdi.
Dolar bazında GSYH, TL'nin değer kaybetmesiyle 800 milyar 107 milyon dolara geriledi.
Geriledi diyoruz, çünkü 2013 yılında GSYH 823 milyar dolardı.
Bunun tabii neticesi olarak kişi başına gelir de azaldı.
2013'te 10 bin 822 dolar iken 2014 yılında 10 bin 404 dolara indi.
Kişi başına 418 dolar fakirleştik.
Esasında ekonomi 6 yıldır yerinde sayıyor.
2002'den 2008'e kadar hızlı büyüdü.
Milli gelir 230 milyar dolardan 742 milyar dolara çıktı.
Kişi başına gelir 3 bin 500 dolardan 10.437 dolara yükseldi.
2008'den itibaren ise küresel durgunluğun da etkisiyle hız kesti.
2014'te kişi başına gelir 2008'in seviyesinde.
Diğer bir ifade ile orta gelir tuzağına düşmüşüz.
Üstelik 2008 sonunda 281 milyar olan dış borcumuz 120 milyar dolar artarak 2014 sonu itibariyle 402 milyar dolara tırmandı.
2015 yılından da ümit yok.
Yılın ilk üç ayına ilişkin sanayi üretimi, tüketici güven endeksi ve ihracat verileri parlak değil.
İlk çeyrekte yüzde 1 civarında bir büyüme bekleniyor.
OVP'da 2015'in tamamı için büyüme yüzde 4 olarak öngörülmüş ise de uzmanlar bunun mümkün olmayacağını ifade ediyorlar.
AB'de durgunluğun sürmesi ve bölgedeki jeopolitik risklerin ihracatın büyümeye katkısını sınırlandıracağı görüşünde birleşiyorlar.
Nitekim Şubat ayı ihracat rakamları bu tezi doğruluyor
Şubat ayında ihracat 2014 yılının aynı ayına göre yüzde 6 azalarak 12 milyar 272 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ocak-Şubat aylarında da yüzde 3,4 oranındaazaldı.
Önümüzdeki aylarda şartların iyileşerek bu gerilemenin durmasını diliyoruz.
Ki yüzde 4 büyüme hedefinden çok uzaklaşılmasın.
Esasında bu hedef bile çok yetersizdir.
Zira Türkiye; orta gelir tuzağından kurtulabilmek ve işsizler ordusunu eritebilmek için her yıl yüzde 6-7 oranında büyümek zorundadır.