Garantili tedavi

Yakın geçmişte bir hastamın sorusu bu.

Hocam bel fıtığım için tedavimi düzenlediniz ve tavsiyelerinize harfiyen uyuyorum. Ancak internette araştırma yaparken bir ilan gözüme çarptı. Okudum detaylı olarak okuduğumdan anladığım şu hocam” Bel fıtığımı garantili tedavi ettiğini ve ömür boyu bir daha fıtık olmayacağımı anladım okuduklarımdan ve size sorma ihtiyacı hissettim.

Allah Allah dedim gayrı ihtiyari.

Nerede ise tüm tedavilerimizde garanti veremediğimi tecrübelerimle bilen bir hekim olarak garantili tedavinin adresini sordum hastama.

Hocam doktor değil ama fıtık konusunda uzmanmış deyince zaten anladım anlayacağımı.

Geçmiş yıllarda Almanya’da trafik kazasından yürüyemeyen bir hasta gelmişti yaptığım muayene ve değerlendirmem sonucu, elimden geleni yaparım ama sizin istediğiniz garantili bir sonuç ise ki, öyle gözüküyor ben size yardımcı olamam demiştim.

Bu hastamızı altı ay sonra yine muayenehanemde aynı durumda karşımda görünce hayırdır niçin geldiniz diye sorduğumda aldığım cevap beni üzmüştü.

Hocam biz sizden kesin garantili sonuç alamayınca Antalya’da bizim hastamıza yardımcı olacağını ve ayağa kaldıracağını garanti eden birinin sözüne uyduk ve altı ay süre ile Antalya ‘da tedavi gördük ama maalesef siz haklıymışsınız.

Hem sizden özür dilemeye hem de böyle şarlatanlara karşı hastalarınızı uyarın demek için geldik demez mi.

Sevineyim mi?

Üzüleyim mi?

Hekimlik sanatı ile birlikte yapıldığında hem şifa aracı olarak hem de güvenli bir yolculuk olduğu için hastalarının şifasına vesile olmak hususunda başarılı sonuçlara imza atar. Tedavide güven kadar önemli olan bir sihir hekimlik sanatı.

Tıp fakültelerimizden doktor olarak çıkan meslektaşlarım zamanla kazandığı tecrübelerle bu sanatı nasıl icra edeceğini öğrenir.

Geçen gün memleketim K Maraş’tan İstanbul’a dönerken uçakta bir yolcu fenalaşmış. Yolcular içerisinde doktor olan varsa lütfen yardıma gelsin deyince oturduğum koltuktan 5 koltuk önde bir hanım efendinin başında tansiyon ölçen görevliye bu hastanın tansiyonu normal çıkar dememe kalmadı tansiyon normal ne yapacağız deyince, kısa bir konuşma ve muayeneden sonra hastamızın paniklediği ve şikâyetlerinin bu duruma bağlı olduğunu söyleyerek rahatlatınca hastamızın kızı gözlerime bakarak doktor bey annem zaten panik hastası dedi ve mesele uzamadan çözülmüş oldu.

Hekimlik sanatı veya sansklinik denen durum bu işte.

Hastalarımızı daha detaylara girmeden bir iki üç ihtimalli teşhisimizi koyan ve muayene ve tetkikleri ile de tedavilerini başlatırız.

Ancak garanti vermek şöyle dursun ona yakın kelime ve sözcüklerden de uzak dururuz. Bu duruşumuz bazen hastanın tedaviye devamını engelleyebilir. Hastanın beklentilerine cevap vermeyebilir. Bu ihtimal gerçekten çok az.

Çoğu hastamız demek istediğimizi tam anladığında zaten tedavinin yarısı daha hasta muayene odasından çıkmadan başarılmış olur. Hasta geldiği durumdan çok daha iyileşmiş olarak ayrılır.

Buda bir hekimlik sanatıdır.

Hafızamda kayıtlı sayısız böyle örnekler var.

Amacımı anlayanlar anlamıştır.

Gerisi aslında lafügüzaf veya kuru gürültü.

Değerli okurlar hastalannmadan sağlığımızın kıymetini bilelim cümlesi altın harflerle yazılacak kadar değerli olduğundan bir kez daha söyleyerek makalemi sonlandırıyorum.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.