Gara Turnusolü
Değerli okurlarım ülkemizde
gündemin baş döndürücü bir hızla değişmesinden midir nedir iktidar ile
muhalefet arasındaki algılama açısı 180 dereceye sabitlenmiş durumda.
Hemen her konuda bu açının bir
türlü değişmemesi şahsen beni sadece derin derin düşündürmüyor, aynı zamanda
ülkemiz adına kaygılandırıyor.
Siyaset yapmak adına bu kadar
savrulmanın toplum tabanında oluşturduğu yarık giderek bir uçurum haline gelmiş
durumda. Biri ak derken, diğeri anında kara diyebilecek kadar net bir uçurum
bu.
Gökkuşağında siyah ve beyaz
dışında onlarca farklı renk tonu var. Bu kadar renk cümbüşü içerisinde sadece
iki zıt rengi görüyor olmak çok büyük bir bahtsızlık. Milletimiz içinde farklı
renklerde gören düşünen insanlarımızın beklentileri daha fazla dumura
uğratılmadan bu renk körlüğünden bir an önce kurtulmamız gerek.
Hafta başında güvenlik güçlerimiz
Gara’da başarılı bir operasyonla PKK terör örgütünün adeta belini kırdı. Dışardan
yankılara anlam vermek mümkün mümkün olmasına da içerden duyulan çatlak
seslerini anlamak ve anlamlandırmak gerçekten mümkün değil.
Devletimizin dil ısırtacak
titizlikte örgüte karşı bu hamlesine milletimizin kahır ekseriyetinin olumlu
bakması muhalefeti ürkütmüş olmalı ki, sağdan soldan cılızda olsa parazitli
sesleri köpürtülerek durumdan vazife çıkarma gayretlerini ve ağızlardan çıkanı
kulağı duymayan sağırları ve burnunun dibindekini görmeyen körleri gördükçe
içten içe yanıyorum.
Budan böyle Gara yeni
turnusolümüz artık.
Yerlilik, millilik,
vatanperverlik, hainlik, illet, zillet, terör, kriptoluk velhasıl tüm bu
değerler ve değersizler manzumesinin adeta bir bir ayırt edicisi olarak
kullanılabilir.
Gara’da şehit edilen 13
vatandaşımızın kanı üzerinden siyaset yapan soysuzları gördükçe bir taraftan
kahrolurken diğer taraftan devletime olan güvenim giderek tavan yapıyor.
Hele ABD haydutundan eğerli cümle
ile başlayan açıklamayı görünce aklımı bir kez daha başımın içerisine alarak
sağlıklı düşündüğümü fark ederek derin bir ohhh çektim.
Ya gavurlar ve onların yerli
işbirlikçileri gibi düşünerek savruldukça savulsaydım veya üç maymunları
oynayarak kişiliğimi ve kimliğimi kaybetseydim.
Şükür hiç biri olmadı.
Devletimin yanında durdum.
Cumhurbaşkanıma güvendim
bakanlarımızın arı duru açıklamalarına da tüm kalbimle inandım.
TBMM de hükümet adına konuşan iki
değeli bakanımızın amasız mamasız açık ve net ifadelerle yaşananları tüm
açıklığı ile dünyaya ilan ederek teröristlerin ve sevicilerinin heveslerini
kursaklarında bırakmaları tam bir manifesto.
Tebrik ediyorum.
FETÖ marifeti ile derdest
edilerek PKK ya teslim edilen vatandaşlarımızın dirisi üzerinden pazar
oluşturamayan alçaklar hem masum hem de silahsız bu vatandaşlarımızın ölüsü
üzerinden yeni bir pazar kurup dışardaki ortaklarını ve içerdeki
işbirlikçilerini ikna etseler de devletimizin yerinde ve zamanında aldığı
tedbirlerle vatandaşımızın bu oyuna gelmesini engelledi.
Sağdan soldan ve soyu sopu bozuk
medyadan estirilen ufak tefek üfürüklere halkımız itibar etmeyince kendileri
çalıp kendileri oynadı oynamasına da malum zihniyetin bu çirkef içerisinde
işinin ne olduğunu doğrusu merak ediyorum.
Allah aşkına bu çirkef içerisinde
ne işiniz var sizin.
Millet olanı biteni tüm açıklığı
ile bildiği halde suyu bulandırmaktan muradınız nedir?
Bidon kafa kendi derdinde.
Avrupa pandemiden dolayı şaşkın
ördeğe dönmüş.
PKK ve onun TBMM deki kravatlı
militanlarının sus pus olduğu bir dönemde görevi siz mi devraldınız da böyle
abuk subuk açıklamalarla içinde bulunduğunuz çukurun daha aşağılarına doğru
savruluyorsunuz.
Yapmayın Allah aşkına.
Milletin yakasından düşün artık.
Millet sizi ve bozuk
zihniyetinizi iyi bildiği için bırakın iktidarı vermeyi, muhalafet olmayı bile
beceremediğinizi bildiği için alternatifler peşinde arayışlarına devam
ediyor.
Akıl.
İlla da akıl.
Akıl gittiğinde zekâ yapaya
kayarak durumdan vazife çıkarmada sizi oyalayadursun.
Atı alan çoktan Üsküdar'ı geçti.
Haberiniz ola..
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.