Gaflet ve ihanet
FETÖ, Haşhaşilerden sonra insanlık tarihinin gördüğü en sinsi, en profesyonel yapılardan biridir. Bir o kadar da çabuk kabuk/karakter değiştirebilen bir yapıdır bu. Nasıl ki Haçlılarla ittifak kuran Haşhaşiler, içerideki siyasi birliği dağıtıp, medeniyetin yeniden ayağa kalkmasını engellemek için çaba sarf etmişse FETÖ de Haçlı zihniyetiyle birlik olup aynı amaç doğrultusunda hareket etmektedir. Bilirsiniz Haşhaşi fedaileri Halep yakınlarında Kudüs fatihi Selahaddin Eyyübi'ye iki defa suikast tertiplemişler lakin başarılı olamamışlardı. Ancak bu hain yapı çok sayıda kıymetli devlet adamını devre dışı bırakarak medeniyete ciddi zararlar vermişti. Hasan Sabbah'ın da Alamut Kalesi'nde kurduğu dershaneleri vardı. Bu dershanelerde Eric Hoffer'in tespitiyle 'hayatını kutsal saydığı bir amaç için feda etmeye hazır" fedailer yetiştiriliyordu.
Hasan Sabbah da fedailerini hemen her yere yerleştirdi ve kendisine kesin bir inançla bağlı kalmalarını sağlayarak Haçlı zihniyetinin emellerine hizmet etti. Fethullah Gülen de "Sizler Hitlerin tankları gibisiniz. Hitler Rusya'ya doğru ilerlerken karşısına çıkan bataklıkları aşmak için tankları bataklıklara sapladı, kendilerini feda edenler arkadan gelenlere yol açtı, sizler de bu tür fedakarlıklar yaparak sonradan geleceklere ortam hazırlamalısınız" diyordu. Bu yapı öylesine sinsi ve çabuk kabuk değiştirebilen bir yapı ki amaçlarına ulaşmak için her yolu mübah gördüler. Öyle ki 1997'nin Aralık ayında Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı İsmail Hakkı Karadayı'ya bile yılın hoşgörü ödülüne layık görmüştü. Lakin bu talep reddedilmiş.
*
Üzerinde çok iyi çalışılmış, ince hesap yapılmış bir örgüt var karşımızda. Bugün dünyada yeni bin yılın Selahaddin Eyyubi'si olarak görülen Erdoğan ise bu örgütle 2013 yılından beri sahici anlamda mücadele ediyor. Barzani ile yapılan petrol anlaşmalarının arifesinde start verdikleri operasyonlar Erdoğan'ın kararlı duruşuyla bertaraf edildi. Türkiye içeride siyasi birliği inşa ettikçe, çözüm süreciyle birlikte hedeflediği kadim Türk Kürt birlikteliğini tesis etme yolunda adımlar attıkça, en önemlisi de Ortadoğu'da medeniyet perspektifli bir dış politika geliştirdikçe yani artık bundan böyle bölgede "ben de varım" dedikçe FETÖ'nün kimyası bozuldu. Hatta lideri son zamanlarda Bekir Coşkun ve Yılmaz Özdil ağzıyla Erdoğan'a ve seçmene hakaret etmeye başladı. Öyle ki "Erdoğan'a dost olana düşman, düşman olana dost" edindiler.
Hatırlarsanız Demirtaş, Rus uçakları masum Türkmenleri, Arapları, Kürtleri Azez'de, Halep'te, İdlip'te, Bayırbucak'ta bombalarken Rusya'ya giderek orada Türkiye'nin yanlış yaptığı ifade edecek kadar alçalmıştı. FETÖ'nün lideri de daha geçenlerde bir Rus gazetesine röportaj vererek Demirtaş'la aynı noktada buluştu. Çünkü o da Demirtaş gibi Rus uçağı düşürülmemeliydi dedi. Gülen daha da ileri giderek; " Dilerim Cenab-ı Allah Türkiye'yi idare eden insanlara(Tayyip Erdoğan'a) basiret ihsan eder ve bu basireti Putin, Medvedev, Rusya halkı, oradaki elit sınıf değerlendirir" dedi. Düşünün kendini İslam alimi olarak pazarlayan bu kişi, Suriye'de her gün sivil masum insanları ve çocukları öldüren bir ülkeyi takdir ediyor ve bu savaş ortamından kaçan milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapmış bir ülkeyi ve onların yöneticilerini ise Cenabı- Allah'tan basiret diliyor! Akıl alır gibi değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da ifade ettiği gibi; bunlar sahtekar ve cambaz insanlar. Türkiye ise bu sahtekarlarla hiç olmadığı kadar ciddi bir mücadele yürütüyor. Biliyorsunuz İpek Koza Şirketi'nden sonra Zaman'a da el konuldu. Operasyon üs merkezleri bir bir ellerinden alınıyor. Lakin bir kaç şirkete el konuldu diye bu yapının dağıldığı zannedilmesin. Evet, beli kırıldı lakin işimiz daha yeni başlıyor. Çünkü küresel baronların emellerine hizmet eden bu kirli örgütün çok tehlikeli planları var. Bu ülkede iç savaş çıkartmadan halkı birbirine kırdırtmadan rahat etmeyeceklerdir. Bu bakımdan tüm terör örgütlerini ve irili ufaklı muhalif grupları etkili bir operasyon için hazırlıyorlar.
20 yıldır ülkücü hareketi sokağa dökmeyen ve MHP'yi makul bir çizgide tutan Bahçeli'ye içeriden bir operasyon yapılıyor. Aynı operasyon AK Parti'ye de yapılıyor. İçeriden fitne ateşini körüklüyorlar. 1 Kasım seçimlerinden beri Erdoğan'a mesafeli olan siyasetçileri ve yazar-çizer takımını boşuna cesaretlendirmiyorlar. Erdoğan'ı istemeyen bu kesim ise FETÖ'nün tuzağına çoktan düştü bile! İşin vahim tarafı hemen hepsi kişisel hırsları yüzünden bu tuzağa düşmekten hicap bile duymuyor! Bu koalisyoncu, uzlaşmacı, faizci kesim Erdoğan'ı yalnız bırakarak Türkiye'yi kimlere emanet ettiklerini biliyorlar mı acaba? Bilmiyorlarsa gaflet biliyorlarsa bu bir ihanettir! FETÖ'nün küresel baronların emelleri doğrultusunda bahar aylarında düşündüğü operasyon iç karışıklık yaratmak üzerinedir. Eğer başarabilirse ülkücü hareketi de sokağa dökmek niyetindeler.
Fakat Erdoğan, Türkiye'yi o leş kargalarına bırakmak niyetinde değil. Yerli ve milli duruş sahibi tüm vicdanlı insanlar da bu yapılarla mücadele etmekten bir an olsun geri adım atmayacaktır. Bu tür matematik hesapları artık yeni sosyolojide tutmuyor.
@sivildemokrat