Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

08 Eylül 2020

Futbolumuz nereye gidiyor?

UEFA Uluslar Ligi maçları için Teknik Direktör Şenol Güneş’in açıkladığı aday kadroya iyi bakmak lazım.

Bu listeyi dikkatli inceleyenler futbolun gelecekteki sorunlarını çok rahat çözebilir.

Her fırsatta yabancı sınırının kaldırılması için yaygara yapan tüm büyük kulüpler, Milli Takıma oyuncu veremez hale geldi.

Koskoca Beşiktaş’tan bir tane oyuncu yok.

Tam bir hayal kırıklığı!

Geçen sezon sahaya birçok maçta 11 yabancıyla çıkan Galatasaray, Emre Kılınç’ı transfer etmese onun da durumu aynı.

Trabzonspor’dan şimdilik sadece Uğurcan Çakır... Sakatlar iyileşince devamı gelecektir...

Fenerbahçe nispeten ezeli rakiplerine göre daha iyi. Çünkü iki oyuncuya davet gelmiş...

Durum ortada, tam bir fiyasko.

4 Büyükler, A Milli Futbol Takımı’na sadece ve sadece 4 futbolcu verebilmiş...

Ne büyük başarı(!) hepsini ayakta alkışlıyorum...

“Yabancı yabancı” diye diretenlerin Avrupa’daki durumu da ortada...

Transfer sezonu ve gelenekler devam ediyor... Takımlarımız, yine çuval çuval dövizi yabancı sevdası yüzünden har vurup, harman savuruyor...

Koskoca Lyon bizim TFF 1. Lig’deki takımımızdan oyuncu alırken, Türk futbolunun lokomotifleri o yöne bakmıyor bile. Hepsi günü kurtarmanın derdine düşmüş...

Yazık...

Hem altyapıda oynayan gencecik futbolcularımıza, hem de boşa giden paralarımıza yazık...

Böyle devam edersek, şampiyonumuz da yakında ön eleme oynamak zorunda kalacaktır...

Ekonomik olarak iflas noktasına gelmemiz an meselesi... Yani futbolumuz hızla çöküyor!

Benden uyarması...

SEYİRCİSİZ FUTBOL VE TEDBİRLER

Çarşamba günü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasından sonra Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu toplandı ve sezonun ilk yarısında maçların seyircisiz oynanacağı yönünde karar aldı...

210 karşılaşma taraftarsız, tatsız ve tuzsuz oynanacak...

Tüm uğraşlar sağlığımız için...

Lakin bu çözüm yeterli mi?

21 Eylül’de yüz yüze eğitimin başlaması için yoğun çaba harcanırken özel okullarda bazı sınıflar için (Anasınıfı, 8. ve 12. sınıflar) ders zili pardon kurs zili çalmış bile.

Özetle, “okullar kapalı” diyoruz ama bazı sınıflar için açık, “düğünlere dikkat edelim” diyoruz ama sahiller tıklım tıklım, “sosyal mesafeyi koruyalım” diyoruz ama toplu taşımaların hali ortada...

Bir taraftan salgının yayılmaması için çözüm ararken, diğer yandan basit hatalara çare bulunmak zorunda. Aksi halde bir tarafın yaptığı tüm fedakarlıklar boşa gider, gidiyor da...

Herkes taşın altına elini koymalı...