Futbolda MOBBiNG var mı?
Ben Türk Futbolunda "MOBBİNG var" diye iddia ediyorum. Belki abartıyorum ama gelişmeler bu iddiamı doğruluyor. Televizyon ekranlarında öfkesini yenemeyen yorumcu "MOBBİNG" uyguluyor. Kendisine emanet edilen kalemini acımasızca kullanan yazar öğüt vermiyor "MOBBİNG" yapıyor.
"MOBBİNG" mağdurları öyle sıradan insanlar değildir. Yaptıkları ile toplumun gözü önündedir, herkes tarafından takip edilir. "Mobbing" mağdurları genellikle yüksek ideali olan, çalışkan, dürüst ve üretken insanlardır. Bu kişiler iş hayatında kıskanılacak eylemler gerçekleştirirler.
"MOBBİNG"e maruz kalanların çoğunda stres hormonu kortizolun düzeyi değişime uğrar, artar. Mağdurların en az üçte biri terapötik yardıma başvurmaktadır.
"MOBBİNG"e uğrayanlarda uyku bozuklukları, baş ağrısı, migren nöbetleri, solunum güçlüğü, felç, cilt hastalıkları, depresyon, mide-barsak rahatsızlıkları, kalp krizi, kanser görülebilir.
"MOBBİNG" atakları günlük sıklıkta gerçekleşirse, mağdurların %50'den fazlasında tedavi gerektiren hasar oluşur.
"MOBBİNG" ayda birkaç kez gerçekleşen durumda ise kurbanların %30'unda bu şekilde hasara yol açar.
"MOBBİNG" hareketi sonucu bağışıklık sisteminin zayıflaması, göğüs ağrısı, anjin, hipertansiyon, felç barsak hastalıkları, hormonal problemler, tikler, kaşıntı, sırt ağrıları görülebilir.
"MOBBİNG"e uğrayanlarda şaşkınlık, kafa karışıklığı, özsaygı kabı, aşırı utanç duyma, depresyon, sebepsiz kokular, derin bir aldatılmış ve değersizlik hissi, konsantrasyon bozuklukları, çok para harcama, ilaçlara bel bağlama, hayattan zevk alamama çok sık görülür.
"MOBBİNG" ile intihar girişimleri arasında ilişki vardır.
"MOBBİNG" kurbanı eve morali bozuk gelir, aşırı alıngandır, küçük şeylere bile büyük tepki gösterir.
"MOBBİNG" kurbanı depresif, şaşkın, umutsuz, motivasyonsuzdur, aile işleriyle ve aileyle yapılacak boş zaman ve aktivite ile ilgilenmez.
"MOBBİNG" kurbanı hastalığı sebebiyle para ve zaman harcar, bu durum aile bireylerinin hoşuna gitmez.
"MOBBİNG" kurbanı kişide çabuk öfkelenme isteksizlik ve güçsüzlük görülür. Bu belirtiler evlilik problemlerine yol açar.
"MOBBİNG" mağduru kayıplar sebebiyle sosyal statüsünü kaybeder.
"MOBBİNG" uygulamaları toplumun huzurunu kaçırır, işgücü kaybına yol açar, adalete güveni sarsar, yetkin insanları işten uzaklaştırır.
"MOBBİNG"e uğrayanların psikolojik iyi olma hal düşüktür, sürekli kaygıları vardır, kolay iş bulamazlar ve işlerine kolayca son verilir.
"MOBBİNG" mağdurunda bu belirtiler görülürken, buna sebep olanların hiç suçu yok mudur? Televizyonda sesini yükselterek konuşan ve öfkeden çılgına dönen yorumcunun sorumluluğu göz ardı edilebilir mi? Kalemini insafını yitirerek kullanan yazarın günahını kim affedecek?
Biliyorum ki, bu yazı bazılarının hoşuna gitmeyecek. Vicdanlarını yoklamayanlar öfkelenecek, kızacaklardır.
Mesala "MOBBİNG" kurbanı hakemin eşi ve çocuğu ile ilgili olanları unutalım mı? Böyle bir tablo göz ardı edilebilir mi? Özür dilemek problemi çözer mi? Olaya basın özgürlüğü diyebilir miyiz? Elbette ki hayır.
HASIL-I KELAM: "Türk Futbolundaki MOBBİNG uygulamalarını gündeme getirmeliyiz"