Futbolcunun yaşlısı
İNSANLARIN çocukluk, ergenlik, gençlik, erişkinlik ve yaşlılık dönemleri vardır. Bir dönemlerini problemsiz geçirenler daha sonrakilere kafası rahat girerler. Her bir dönemin kendine özgü fırsat ve problemleri mevcuttur. Sağlıklı insanlar problemlerle başa çıkmayı bilirler ve sorunları da fırsata dönüştürürler.
Sporda yaş dönemleri her açıdan önem arz eder. Her spor dalı her yaşta yapılmamalıdır. Daha doğrusu her spor dalının icra edileceği yaş dilimleri farklıdır. Mesela, yüzme sporuna her yaşta başlanabilir. Ama dövüş gibi öldürücü yönü olanlara küçük yaşta başlanmamalıdır. Hele hele kafaya darbe alma olasılığı olan sporlardan küçük yaşta uzak durulmalıdır.
Sözü uzatmadan futbola getirelim: Futbola başlamanın da belli bir yaşı vardır. Bildiğimiz yaş dokuz (9) civarıdır. Niye daha önce değil? Bilimsel açıklaması mutlaka vardır. Belli bir yaş civarında futbola başlanmalı ve futbolcu adaylarında genetik testler (spora yatkınlık için) yaptırılmalıdır. Biliyoruz ki, spora yatkınlığın katılımla ilgisi vardır.
Aklımıza Gündüz Tekin Onay (merhum) geliyor. Doğuda futbol köyleri projesi vardı. Bir kısmını hayata geçirmişti. Doğrusu yararı da görülmeye başlanmıştı. Fakat onun ölümünden sonra bu proje yürütülemedi. Aslına bakarsanız sporun bütün dalları için köyler kurulmalıdır. Hem amatör hem de profesyonel sporcular yetiştirilmelidir.
Köylerden ve altyapıdan yetiştirilecek sporcular ülkemize madalyalar, şampiyonluklar kazandırırlar. Bu sporculara verilecek milli ve yerli şuur da onları toplum için örnek kişi haline getirir. Geleceğini ve sağlığını sportmen gençlere emanet eden toplumları mutluluk beklemektedir. Gelişmiş ve modern ülkelerin uygulamaları hep bu yöndedir.
Niye bu yazıyı kaleme aldık. Dikkat ediyoruz ki, kulüplerimiz Avrupa'dan oyuncu alıyorlar. Milyon euro ve dolar ödüyorlar. Birçoğu gücünü aşan ölçüde borçlanıyor. Asıl üzücü olan futbolcuların birçoğunun yaşlı olmasıdır. Yaşlı futbolcunun sağlık problemleri olabilir ya da reflekslerinde azalma ortaya çıkabilir.
Hagi, Alex gibi üstün nitelikleri olan ve öğretici niteliği belirginleşmiş bir futbolcuyu transfer edebiliriz. Üstelik böyle bir futbolcuyu almak için seferber olmalıyız. Önemli olan bu yeteneklilerden gençlerimiz bir şeyler öğrensin ve onların da önü açılsın. Sanki yabacı oyuncu ile hemen Avrupa şampiyonu olunacak. Kendimizi kandırmayalım.
Aykut Kocaman'ın Ersun Yanal'ın, Şenol Güneş'in, Abdullah Avcı'nın antrenör olarak görev alması son derece isabetlidir. Bu saygıdeğer çalıştırıcıların Türk futbolcusuna çok şeyler vereceğine inanıyoruz. Mesela Tudor, bize göre Mustafa Denizli'den daha başarılı değildir. O halde problem nedir? Bizde yabancı hayranlığıdır.
Gazete sayfalarında fazla yer almadı. 23. Yaz İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları (Deaflympics) 18-30 Temmuz 2017 tarihleri Samsun'da yapılacak. Olimpiyat meşalesini saygıdeğer Bakanımız Akif Çağatay Kılıç taşıdı. Ayrıca Taha Akgül, Mustafa Dağıstanlı, Gökhan Gönül, Sabri Sarıoğlu, Şahika Ercümen ve Ece Vahapoğlu isimleri de törene katıldılar.
Dileklerimizi Sıralayalım:
- Giresun milletvekili Avukat Sabri Öztürk'ten istirham ediyoruz. Giresun-Bulanacak-İnece köyünde ve diğer yörelerimizdeki 2B- Orman arazilerine çözüm istiyoruz.
- Araç sürücülerine psikoeğitim verilmelidir.
Sonuç: "Öğretici niteliği olmayan yabancı oyuncu ülkemize külfet getirir."
