Futbolcudan yönetici olur mu?
Güncel bir tartışma konusu var. Futbolcudan, sporcudan yönetici olur mu? Yöneticilerin hepsi zengin, işadamı mı olmalı? Parayı futbolcular yönetemez mi? Parayı yönetmek zor mu? Şirketi, kulübü yönetmek gerçekten sıkıntılı mı?
Önce bir hususu belirtelim. Yönetmek ve yönetilmek biyolojik yönü olan bir olgu mu?
Evet biyolojiktir. Çünkü insan dışındaki diğer canlılar da yönetilir ve yönetirler. Bunu yaparken metotların "nasıl uygulanacağı" akla takılan sorudur. İster bilimsel ister akıl dışı olsun yönetim konusu daima tartışmaya açıktır.
Vahşi yönetim anlayışı günümüze kadar gelmiştir. Talep de çoğu kere kişilerden gelmiştir. İnsanlar çoğu kere yönetmek istediklerini dile getirirler, ancak yönetilmek ihtiyacını söylemezler. Yönetilmek de biyolojik ihtiyaçtır, pek bunu konuşmayız.
Sözü şuna getireceğiz. Bazı futbolcular ve antrenörler; kulübü ve insanları yönetmek istiyorlar. Futboldan anlamayanlar ve bilmeyenler sporu yönetiyorlar, "Halbuki biz futbolun içinden geliyoruz, idareyi daha iyi yaparız" diyorlar. Böylece Türk futbolunun zirve yapacağı ileri sürülüyor.
Pekiyi bu mümkün mü? Veya buna olumlu bakılabilir mi? Evet, ama bir şartla. Yöneticilik kalıtımsal ve öğrenmeye dayalı bir yetenektir. Futbolcuda önce yetenek olacak, sonra bu kabiliyetini iş sahasında gösterecek, sonra para kazanacak. Ancak kendini ispatladıktan sonra kulüp yönetmeye hak kazanabilir. Doğaldır ki, bu bizim kanaatimizdir.
Peki, hem sporcu geçmişi hem de işadamı olan kişi var mı? Evet, var, biz onu tanıyoruz. Aydın OKAY adlı dostumuz CANPAŞ adlı iş yerinin sahibidir. Ambalaj, karton, matbaacılık sektöründe hizmet veriyor. Yanında onlarca kişi çalışıyor. Tanınmış ve büyük firmalarla çalışıyor.
Pof. Dr. Erdoğan KÖSE (İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa- Teknolojik Bilimler Yüksek Okul Mdr) dostumuzla Aydın Okay beyi ziyaret ettik. Büyükçekmece'deki işyerine gittiğimizde bizi ayakta karşıladı. Üniversite mezunu, atletik yapılı, sportmen görünümlü biriu2026 Dış görünüşünden onun sporcu olduğu anlaşılıyordu. Yaşından onbeş (15) yaş genç gösteriyordu.
Aydın Okay, bir hekimin oğludur. Dolayası ile sağlık camiasını yakından tanıyor. Aydın Okay Bey hala spor yapıyor, koşuyor, yüzüyor, futbol oynuyor. Kendisi Galatasaray'da yöneticilik yapmış, spor camiası ile iç içedir. Spor Bilimleri Camiasını biliyor, fikir alışverişinde bulunuyor.
Aydın Okay Bey bize işyerini gezdirdi, en son makinaları tanıttı ve nasıl çalıştığını gösterdi. İşçilerle olan mükemmel ve sevgi dolu ilişkilerine tanık olduk. Aydın bey davranış ve sözleri ile çalışanlarına adeta ders veriyordu. Sanki bir öğretmen edası vardı. İşçilerin de işyerini ekmek teknesi olarak gördük.
Aydın Okay Bey kazandığını yeni yatırımlara, eğitime harcıyor. Üniversite öğrencilerinin okuyabilmesi için elinden gelen katkıyı veriyor. Geleceğin ve yeni iş alanlarının pratiğe dönüşmesi için yol gösteriyor, fikir üretiyor. Sözün kısası Aydın Okay Bey gibi sportif ve seçkin işadamlarına selam oluşun.
Yeteneği olan futbolcu ya da sporcu, başarılı müktesebatı olmak şartı ile kulüp yönetebilmelidir. Ama deneme-yanılma olmamalıdır.
Sonuç: "Spor Camiamız yetenekli sportif işadamlarına şans tanımalıdır."