Futbol keyifli mi?
Medyayı izliyoruz. Futbol zevk vermiyor.
Takımların oynadıkları maçlar sanki kördövüşünü andırıyor.
Seyirciler öfkelenip stattan ayrılıyor.
Seyircilerimizin fanatik olması gönül körlüğünü
de beraberinde getiriyor. Fanatik bakış ve fanatikliğe esir olmuş zihin şiddete
davetiye çıkarıyor.
Yöneticilerin ve teknik ekibin verdiği
herhangi bir demeç şiddete sanki davetiye çıkartıyor gibi.
Hele kişiler ve kurumlar hedef tahtasına
oturtulursa şiddetin ögeleri de hortluyor.
Tel örgülerin kaldırılmasının doğru veya
yanlış olduğu da bu arada tekrar gündeme gelmelidir.
Emek ve para harcadığımız futbol maalesef
istenilen düzeyde değil.
Yurtdışından gelen konuk misafirlerimizle
ilgili (antrenörler ve futbolcuları kastediyorum) bilimsel bir çalışma yapıp
ortaya veriler konulmalıdır.
Öğretmen niteliği taşımayan, kendisinin
teknik kapasitesinden yararlanamadığımız aziz konuklarımıza para vermenin bir
anlamı var mı? İlgililerin ve yetkililerin bu konuya eğilmelerini temenni
ederiz.
Türk futbolunda ekol kurulmadıkça ayağa
kalkmak mümkün değildir.
Not-1: Trabzonspor tükenmişliği üzerinden
atamıyor.
2-Güzide kulübümüz Fenerbahçe’nin ekol
meydana getirme olasılığını yüksek görüyoruz.
3-Beşiktaş ve Galatasaray’ın başarılı
olmaları en üst düzeyde dileğimizdir.
4-Gençler ve 23 Yaş Altı Avrupa Halter Şampiyonası’nda
fırtına gibi esiyoruz. Başarılı olan sporcularımız kutluyoruz.
Sonuç: “Sahalardaki sloganlar şiddeti çağrıştırıyor.”