'FUTBOL GÜNDEMİN GERİSİNDE'
İki haftadır sokakları geziyoruz, insanlarla konuşuyoruz, gazeteleri takip edip okuyoruz, arabayla seyahat ediyoruz. Hemen hiç kimse spordan özellikle futboldan söz etmiyor, taraftarlar kulüplerine sahip çıkmıyor, sanki insanlar fırtına öncesi sessizlik tablosu içinde. İnsanlara futbol veya sporlar sorunca ya geçiştiriyorlar ya da suratları asılıyor. Eski neşe eski futbol sohbetlerinin yerinde yeller esiyor. Bunun sebepleri üzerinde durmak isteriz ve bunu görev telakki etmemiz lazımdır.
Bir kere genç ve dinamik topluma mensubuz. Gençler ve çocuklar "spor deyince futbol akıllarına geliyor. Gençler ve çocuklar spor aşkı ile yetiştirilmediği için bireysel yönden futbola ilgileri fazladır. Hemen herkesin ferdi sporlara ağırlık vermesini dileriz. Halbuki futbol, spor olmaktan ziyade gösteri san'atıdır. Seyirciler statları dolduruyorlar, oyuncuları gerekirse alkışlıyorlar, gerekirse protesto ediyorlar. Bir çeşit seyirciler öfkelerini kusuyorlar ve enerjilerini boşaltıp rahatlıyorlar. Futbol, sanki eğlence gibi işlev görüyor.
Diğer yandan futbolun toplumları uyuttuğunu, problemlerini unutturduğunu belirtmeliyiz. Franko'nun İspanyolları uyuşturmak için futbolu devreye soktuğunu gayet iyi hatırlıyoruz. Demirperde gerisi ülkelerin propaganda amacıyla futbola olağanüstü yatırım yaptıklarını da not düşelim. Güney Amerika ülkelerinin futbola düşkünlüklerini de saygı ile karşıladığımızı belirtelim. Avrupa'da futbolun eğlence sektörü gibi görüldüğünü tahmin ediyoruz. Geri kalmış ülkeler ise futbolu "geçim kaynağı" olarak görüyor.
Diğer bir husus da siyasi gündemin yoğunluğudur. Olağan politik gelişmeler futbolu çok fazla etkilemez. Ancak, çevremizdeki terör örgütlerinin saldırıları ve bunun ülkemize yansıması insanları kaygıya sevk ediyor. Gelecek ile ilgili planlar yapamama, kötü bir şey olacakmış hissi, konsantrasyon zorluğu, dikkatini toparlayamama, irkilme vb. belirtiler kişilerde çok görülüyor. Bu da politik gündemin toplumu çok etkilediğini gösterir. Dolayısı ile spor cemiyetin gündeminden çıkıyor.
Gazetelerin sayfalarında sportif etkinlikler yerine daha çok kulüp başkanları ve onların söyledikleri yer alıyor. Seçimler, polemikler ve kavgalar futbolun önüne geçiyor. Futbol da güzel oynanmadığı ve seyircileri doyurmadığı için gençlerin dikkatini çekmiyor. Seyirciler maçlara ilgi duymuyor. Hiç kimse gazete sayfalarına göz atmak istemiyor, bunu yapmak içinden gelmiyor. Ligler başladı, arzu edilen seyirci sayısına ulaşılamadı.
Çözüm olarak söyleyebiliriz ki yeni söylemler, yeni dil geliştirmeliyiz. Gençleri ve çocukları, kadınları spora teşvik etmeliyiz. Kendi yetenekleri keşfetmeliyiz, onları spora kazandırmalıyız. Sportif geçmişi olmayanlar kulüp başkanlığından uzak durmalıdır.
Sonuç: "Spor gündemimizden uzaklaşıyor ve bu, bir alarm durumu olarak ele alınmalıdır."