Futbol ateşi!
Bırakın 21. yüzyılı, 22. yüzyıla "devrim nasıl yapılırmış" öğreten çağın asil isyan yolcuları onlar.
Marksist'i, İslamcısı, Hıristiyan'ı, Kıpti'si, Maruni'si bir araya gelip, ısrarla şiddete bulaşmadan Firavun devirmenin kitabını yazdılar.
Sosyal medya ve cami entegrasyonunu sağlayarak tüm insanlığın nazarında gelenek-modernite kalıplarını kıran.
Yepyeni bir diyalektikle "devrim"i sosyalistlerin tekelinden koparıp alan Mısırlılar, ne kilise yakma ayini girişimlerinde ne de cami yıkma provokasyonunda oyuna gelmedi.
Refah kapısının bekçi köpeği Hüsnü, şimdilerde yatalak yatalak "el aman" diliyor, onlar sayesinde.
***
Gelelim önceki gün yine Mısır'da meydana gelen futbol maçı dehşetine. El Ahli ile El Masri takımları arasındaki maçın ardından meydana gelen olaylarda 76 kişi öldü, binden fazla insan yaralandı.
El Ahli takımının taraftar grubu olan Ahli Ultras, devrim sırasında Tahrir Meydanı'nda Hüsnü'yü indirmek için mücadele etti.
Son maçta, asker, polis, belediye başkanı ve Masri Ultra'nın ortaklaşa tuzağı ile Ahli taraftarlarının katledildiği söyleniyor.
Mübarek yanlılarının provokasyonu olduğu ve önceden planlandığı kaydedilen olayların, basit bir "futbol terörü" diye geçiştirilmemesi lazım.
Futbol din değildir!
Konuyla direkt ilgisi yok ama ben yine de geçen yıl tanık olduğum bir "muhabbet"ten dolayı futbol denilince irkilmeye devam edeceğim.
Şike operasyonlarının başladığı günlerdi. Yaşını başını almış kazık kadar, işinde kariyer yapmış mütedeyyin iki arkadaşım sohbet ediyordu.
Futbolla ilgimin, "Şampiyon kimse onu tutuyorum" seviyesinde olduğunu bildikleri için arkadaşlarım beni sohbete dahil etmemişti. Ben de dinleyici olarak iki ezeli rakip takımın taraftarı arkadaşlarımın ağız dalaşına varan sohbetini hayretler içinde dinliyordum. Derken birisi, "Değiştir artık sen de şu şikeci takımını" dedi. Diğerinin verdiği cevapla dehşete düştüm; "Kardeşim din değil ki değiştirelim, takım bu!" dedi.
Espri desen espri değil, fanatizm desen akideyi sakata düşürecek fanatizm olmaz!
Peki ne bu dedim kendi kendime. Kazık kadar, ideal sahibi insanlar bile taraftarlık adına değerlerini meze yapıyorsa bu işten korkulur. Tamam sosyopsikolojisinin iyi analiz edilmesi gereken bir spor kabul. Ama futbol din değildir dostlar! Oha yani!
"Andımız ayeti!"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Andımız ve Gençliğe Hitabe'nin kaldırılması tartışmaları sorulunca "Bunlar ayet mi?" diye sordu. Atatürk'ü Koruma Kanunu için de, "Kimseyi kanunla sevdiremezsiniz. Hz. Peygamberi korumaya dönük yasa yok" diyen Çelik'e bazıları acayip saldırdı. Yıllarca kutsayıp tanrılaştırdıkları mitosları için kaleme alınmış her metin, bazılarının "ayeti" değil mi halbuki? Onlarla Ayet'lerimiz farklı evet.
Şaş!
OĞUZ-HAN ASİL-TÜRK ve ERGENEKON!
Bu isimlerin yan yana gelmesine çok şaşıranlar var.
Sahiden de!
Şaşırmamak elde değil!
