Fuar ve Milat
Basınımızın büyük bir bölümü ne yazık ki Beyazıt'ta düzenlenen 33. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı'na ilgi göstermedi. Göstermedi de ne oldu? Vatandaşlar gitmedi mi fuara? Aksine oluk oluk insanlar akın etti kitap alemine. Hafta sonları iğne atsanız yere düşmeyecek kadar kalabalık vardı. Hafta arasında da hatırı sayılır bir okur kitlesi, yayıncıların standlarını gezip dolaştı, kitap aldı. Geçen seneye göre bu yıl fuarın daha çok ilgi görmesi sevindirici. Her gün Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde gerçekleşen sohbetler de çok beğeniliyor.
Tarafsız bir gözle söylüyorum. Fuara sayfalarında en çok yer ve değer veren gazete Milat olmuştur. Küçük bir araştırma, bu sonucu gösterir. Demek ki, Türkiye'de yayımlanan gazeteler arasında kitabı en çok önemseyen gazete Milat'tır. Hemen ardından Star ve Yeni Şafak gelir. Yeni Asya ve Yeniçağ da fuar haberlerini değerlendiren gazetelerden. Bazı gazeteler bu fuarı hiç görmedi, bazıları ise bu büyük kültür olayına ambargo uyguladı. Eh bu konudaki değerlendirmeyi, kitapsever vatandaşlarımız elbette yapacaktır. Gazetemizin yöneticilerini, bu duyarlı davranışlarından dolayı kutluyorum. Bu gazetede sütun sahibi olmasaydım da bu teşekkürü edecektim.
Eskiden yayın sezonu eylül-ekim aylarında başlardı. Şimdi bir çok yayıncı Ramazan ayındaki bu fuarla sezonu başlatıyor ve yeni kitaplarını neşrediyor. Fuara yetiştirilen birkaç kitabı değerli okuyucularıma tanıtmak istiyorum. Bu tanıtımların okuyucuyu, kitaplara yönlendirmesi ise en büyük dilek ve sevincim.
MUHABBET ATEŞİ: Kültür tarihçimiz Dursun Gürlek, hoş sohbeti ve 'nev-i şahsına münhasır' üslu00fbbu ile okuyucuların sevdiği, dinlemekten ve okumaktan hoşlandığı bir hatip-yazar. Uzun okumaların ve araştırmaların sonucunda derin tarih bilgisine sahip olan yazar, bu kitabında da okuyucularını tatlı bir mazi yolculuğuna çıkarıyor. Dolaşılan irfan bahçesinde malumatla birlikte hikmet tomurcukları devşiriliyor. Kubbealtı'ndan çıkan istifadeli eser, tam da Ramazan ayının ruhaniyetine uygun biçimde rahatlıkla okunabiliyor.
SULTAN II. MAHMUD: Merhum tarihçimiz Yılmaz Öztuna'nın bütün eserlerini Ötüken Neşriyat, kültür hayatımıza kazandırmaya devam ediyor. Kitap, Sultan II. Mahmud'un "Cihan Hakanı ve Yenileşme Padişahı"mızın gerçek bir biyografisi. Padişahlarımızı dizilerden değil iyi tarihçilerden öğrenmeliyiz. Öztuna, Sultan II. Mahmud'un 31 yıllık saltanat döneminin ana çizgilerini, herkesin kolaylıkla okuyabileceği nefis bir uslu00fbpla anlatıyor.
İKTİSAT SOSYOLOJİSİNE BAŞLANGIÇ: Türkiye'de iktisadu00ee meseleleri daha derinlemesine tahlil edebilmek için tarih, halk bilimi, sosyoloji, antropoloji ve diğer sosyal ilimlere ihtiyaç vardır. Sabri Ülgener gibi iktisatçılar kültür dünyamızda da seçkin isimler olarak bilinir. Prof. Dr. Mehmet Eröz'ün İktisat Sosyolojisine Başlangıç isimli eserinde de iktisadu00ee kavramlar ile hadiselerin temelde sosyoloji, tarih, antropoloji ve halk bilimi arasındaki arka planı, Türkiye'nin gerçekleri çerçevesinde izah edilmiştir. Ötüken'den çıkan eser, bu sahada öncü kaynak olup Türkiye'de bir 'ilk' olarak kabul edilmektedir.
İSLu00c2M'IN GÖLGESİNDE: Isabelle Eberhardt, hayatının baharında, henüz 27 yaşında iken vefat etmiş bir gezgin. Rus asıllı bir Avrupalı kadın. İçindeki merak duygusuyla gezip dolaşmış, Müslüman olmuş, Kadiriye tarikatına intisap etmiş ve Müslüman biriyle evlenmiştir. İslam'a bağlandıktan sonra Müslümanları daha çok sevmiştir. Çünkü onlar, "yoksullara yardım ediyor, düşkünleri koruyor ve sömürgecilere karşı savaşıyorlar." Roman tadında bir seyahat kitabı elimizdeki. Araştıran, sorgulayan ve hakikatin peşine düşenin ardına, biz de gönül huzuru ile takılıyoruz. Ülke Edebiyat'tan.
OSMANLI VE MODERNLEŞME: "III. Selim Dönemi Osmanlı Denizciliği"nin anlatıldığı değerli bir inceleme. Osmanlı, son yıllarda adeta yeniden keşfediliyor. Sosyolojik, edebu00ee ve tarihu00ee değerlendirmeler, araştırmalar ve tahliller çok. Tuncay Zorlu'nun bu eseri de önemli. Eserin birinci bölümünde III. Selim dönemine kadar Osmanlı deniz teknolojisinin gelişimi anlatılıyor. Daha sonra 18. yüzyıl sonları ile 19. asır başlarında gemi inşa teknolojisinde görülen gelişmelerin anlatıldığı kısmı okuyoruz. Üçüncü kısımda Osmanlı donanmasının modernleşmesine katkıda bulunan yabancı uzmanlar var. Ve kitabın sonunda 'III. Selim Gemileri' dikkat çekiyor. Timaş'tan çıkan kitap, sonuç, kaynakça, ekler ve indeksle tamamlanıyor.
SÜRGÜNDE BİR HAKAN: Muhteşem tarihimizin en çok konuşulan, hakkında yazılan padişahlarından biri II. Abdülhamid Han'dır. 33 yıl devleti kudretle idare ettikten sonra tahttan indirilen ve hemen arkasından İstanbul'un dışına sürgün edilen ilk ve tek Osmanlı padişahı. Aydın Çakmak'ın Ötüken'den çıkan bu eserinde, padişahın Selanik'te Alatini Köşkü'nde ve daha sonra İstanbul Beylerbeyi Sarayı'nda geçirdiği hüzünlü, ibretli yıları anlatılıyor.