Fuar ve Kitap
İstanbul'un tam da orta yerinde güzel bir kitap fuarı var. Diyanet Vakfı'nın her yıl Ramazan ayında gerçekleştirdiği Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı, şükürler olsun ki 35 senedir aralıksız devam ediyor. 180 yayınevi bütün kitaplarıyla fuarda ziyaretçilerini bekliyor. Yazarlar için imza günleri düzenleniyor. ESKADER her akşam Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde "Ramazan Sohbetleri" tertip ediyor. Manevi dozu yüksek bir şölen. Fuarın önünde Beyazıt Camii, arkasında İstanbul Üniversitesi, sağında Hat Eserleri Müzesi, solunda Beyazıt Devlet Kütüphanesi ve Sahaflar Çarşısı var. Adeta bir maneviyat ve medeniyet havzası. Her gün binlerce vatandaş bu ilim, irfan ve sanat şölenini ziyaret ediyor. Peki basınımızın umurunda mı? Hayır. Birkaç gazete ile bir iki televizyonun dışında doğru dürüst haber veren yok. Üç günlük uyduruk fuarlar için sayfalarını cömertçe açan merkez medya, bu fuarı nedense görmüyor, duymuyor. Haydi onları anlamak mümkün olabilir. İdelojik kör bağnazlık yüzünden adımlarını bu meydana atmıyorlar. Peki muhafazakar veya 'yerli milli' basına ne oluyor? Onlar niçin kitaba ve kültüre küs! Spor ve siyaset arasında boğulan bazı gazeteler kültürü hiç hatırlamayacak mı? En çok zoruma giden husus da şu: Milli manevi değerlere bağlı olduğunu bildiğim bazı gazeteci yazarlar, fuara geliyor, okuyucularına kitaplarını imzalıyor, standları gezmeden, fuarı dolaşmadan kaçıp gidiyor. En hafif tabiriyle çok ayıp. İnsan şöyle bir bakmaz mı etrafına, bir aylık bu şöleni görmez mi, oturup köşesinde iki satır yazmaz mı? Hayır, ne yazık ki durum bu halde.
Pazar günü Çağrı Yayınları'nda imza günüm vardı. Masamıza kıdemli gazeteci yazar dostum Ekrem Kızıltaş Beyefendi de şeref verdi. Durumu ayaküstü müzakere ettik. Çok etkilendi ve hemen cep telefonunu çıkardı, bazı meslektaşlarını aradı. Nazı geçenleri azarladı, diğerlerine hatırlatmada bulundu. Bakalım en azından o gazeteler ve televizyonlar ilgilenecekler mi, gelip geniş haberler, röportajlar yapacaklar mı? Göreceğiz. Bu konuda Milat ve Yeni Söz gazetelerimizin örnek olduğunu söyleyebilirim. Tabii bir kaç gazete daha var duyarlı olan. Ama yaklaşık 50 gazete arasında kitaba ve fuara ilgi gösterenlerin sayısı, inanın bir elin beş parmağını zor geçmez.
Neyse. Biz görevimizi yapalım, özeleştiride bulunarak meslektaşlarımıza bu vesileyle hatırlatmada bulunalım. Geçenlerde Mehmed Şevket Eygi ağabeyimizin imza günü vardı. 1970'li yılların ortalarından beri yazılarını takip ettiğim, eserlerini okuduğum bir büyüğümdür. Yeni İstiklal ve Bugün gazetelerine yaşım gereği yetişemedim. Ama çıkardığı son gazete Büyük Gazete'yi muntazaman her hafta alır, okur, sıkıca takip ederdim. Çok da istifade etmişimdir. Mehmed Şevket Bey özü sözü bir, istikrarlı fikir çizgisine sahip bir münevverimizdir. 40 yıl önce yazdıkları ile şimdi yazdıkları arasında zerre kadar bir tezat bulamazsınız. Bütün derdi Müslümanların kardeşliği ve Ehl-i Sünnet inancının muhafazası. Bütün müminleri kardeş bilir ve "Müminler kardeştir" ayet-i kerimesini hakkıyla yaşar. Aslında televizyonlarda onu daha çok dinlememiz ve aydınlanmamız gerekiyor. Ama medyamız ne yazık ki reyting kaygısıyla, daha çok tartışmalı mevzuları gündeme taşıyor ve lüzumsuz konularla milletin zihnini meşgül ediyor. Neyse ki kitaplar var. İsteyen kıymetli alimlerin, yazarların eserlerini okuyarak bilgi dağarcığını zenginleştirebilir.
Mehmed Şevket Eygi Beyefendinin imza günü olduğunu duyduğumda çok sevindim. Koşa koşa gittim. Çünkü diğer günler her zaman göremezsiniz. Cağaloğılu'nda Bedir Yayınevi'nde pek bulunmaz. Biraz da ben fazla rahatsız etmek istemem. Çünkü bilirim ki, her saniyesi doludur. Şerif Aydemir ağabeyle birlikte Bedir Yayınları standına uğradım. Büyüğümüzün bugünlerde Ehl-i Sünnet-i Savunuyorum isimli eseri neşredilmişti. Aldım, etrafı kalabalık masasına yanaştım, selam verdim. Lütfedip imzaladı. Oğlum Fatih Kerem'e Hüccetü'l İslam Zeynüddu00een İmam-ı Gazalu00ee isimli eserini hediye etti. İkinci eser Ubeydullah Küçük adıyla 2007 yılında yayımlanmış. Ubeydullah Küçük, yazarımızın müstear ismidir. Bu kitapta İmam-ı Gazalu00ee'nin hayatı, şahsiyeti, eserleri, te'siri ve hizmetleri anlatılıyor.
Ehl-i Sünnet'i Savunuyorum aslında kıymetli müellifimizin gazete köşelerindeki yazılarından oluşuyor. Ama değeri hiç bir zaman azalmayacak, kıymeti bitmeyecek ve her dem taze fikru00ee yazılar. Sadece başlıkları bile muhtevalarını yansıtıyor ve hayatu00ee mesajlar veriyor. İşte bu yazılardan bir kaçının başlığı: "Peygambere İman ve İtaat Farzdır", "Ehl-i Sünneti Savunmak Hepimizin Vazifesidir", "Ehl-i Sünnete Karşı Açılan Amansız Haçlı Seferi", "Kelime-i Tevhid Bir Bütündür, bölünmez", "Tasavvuf ve Tarikatları İnkar Aşırılığı", "Peygamberimize Hakaret Eden Papa'ya Saygı Caiz midir?", "Kur'an, Sünnet ve İcma Yolundan Ayrılmayalım", "İçi Boşaltılmış İslam", "Bozuk Meal, Tercüme ve Tefsirler Kur'an'a Hıyanettir", "Müslümanlar Çekişmelere Son Vermelidir", "Kur'an'a, Sünnet'e, Şeriat'a Zıt ve Aykırı Her Şey Sapıklıktır", "Osmanlı Ulemasını ve Fukehasını Tenkid Edenler", "Ehl-i Sünnetin Ashab Sevgisi".
Kitabın arka kapağında yazarımızın bir teşekkürü var, okuyalım: "Değerli dostum Siyami Akyel bey, benim haberim olmadan bu kitapta yer alan yazılarımı toplayıp bir araya getirmemiş olsaydı, elinizdeki bu eser gün yüzü göremeyecekti. Kendisine samimu00ee teşekkürlerimi sunuyorum. 1991'den beri hiç ara vermeden, tatil yapmadan Millu00ee Gazete'de yazıyorum. Ehl-i Sünneti savunan, ehl-i bid'ati reddeden bütün yazılarım bir araya getirilse birkaç cilt tutacak bir külliyat olur. Müslümanlar için de, İslam düşmanları ve karşıtları için de Türkiye'nin bir numaralı gündem maddesi dindir. Bu din maddesini adil ve olumlu şekilde halletmeden hiçbir şey düzelmez. Bir kısım aşırı ve azılı İslam düşmanları dini büsbütün kaldırmak, kazımak istiyorlar ama buna güçleri yetişmiyor. Önlerinde ikinci şık kalıyor: İslam'ın içini boşaltmak, hayattan kopmuş içi boş, suya sabuna dokunmayaz laik ve seküler bir İslam türetmek. Bu amaçlarına ulaşmaki çin dinde reform, dinde yenilik, dinde değişim, Fazlurrahmancılık ve başka bid'at rüzgarları estiriyorlar. Gerçek münzel İslam'a, Tevhid inancına, Muhammedu00ee hedef ve tebliğata, kurtarıcı Şeriata bağlı dindar, şuurlu, uyanık Müslümanların temel vazifelerinden biri, hak dinin içini boşaltma cereyanlarına karşı çıkmaktır. Elinizdeki bu kitap bu yolda küçük bir hizmet görebilirse ne mutlu. Mehmed Şevket Eygi"
Aziz yazarımıza sağlıklı ve bereketli bir ömür niyaz ediyorum. Daha çok yazsın ve Müslümanları intibaha getirsin. Çünkü müminlerin bu telkinlere çok ihtiyacı var. Gazeteci dostlar! Beyazıt Kitap Fuarı 1 Temmuz'a kadar açık. Gündemden yorulduğunuzda, kafanızı ve gönlünüzü dinlemek istediğinizde bu irfan sofrasına uğramanızda fayda var. Bir kitapsever olarak değilse bile bir gazeteci olarak ilginizi çeker, haber değeri taşır. Benden hatırlatması. Gerisi size kalmış.