F\u00eehi Ma F\u00eeh
Ne zaman 'iç gıcıklayan, sinir bozan ve firari akıl girdabında' hal olsa, Mevlana'nın bu mevakıfını düşünür, ya yüzyıllar ötesinden bir 'ilerigörüşlülük' takdirine bürünür yahud değişen hiçbir şey yok 'açmazında' hayıflanırım!
Madem tarihden girdik, ordan devam edelim.
'Devşirme' usulünün kalktığı 17. yüzyılın sonundan itibaren gavurlar kendini aleni, bilhassa askeri islahatlarda 'kimlikleriyle' göstermeye başladılar. Tanzimatla ortaya çıkan 'eşit vatandaşlık' hakkı ile de Osmanlı tebaası 'gayrimüslimler' artık her makam ve mevkide yer alıp söz sahibi oldular.
Hiç şüphesiz bunların başında Ermeni ve Rumlar, peşisıra Yahudiler geldi. Amerikan Osmanlı büyükelçisi 'Balak Efendi', gel bu yana 'Marko Paşa' olmak üzere bu değişimin yansımalarıdır.
Hıyanet mi yoksa hizmet mi ettiler noktasından öte bu inkılabı devam ettirerek, Cumhuriyet döneminde bu gayrimüslim 'devletadamlarının' yahud devlete faidesi umulan kişilerin, mesela Haim Naum gibi, artık yurtdışında bize yarar işler için 'kullanmaya' çalıştık!
Ermeni meselesi dahil Türkiye'nin menfaatleri için 'lobi' yapılsın diye Amerika ve Avrupa'da, çoğu Osmanlı'dan bakiye bu insanlardan medet ummamız ta 2000'li yıllara kadar sürdü. Bunun yegane sebebi 'aymazlık' falan değil bilakis 'acizlik' ve çaresizlik, yani yeterli ricalin olmamasıydı!
Yerinde, yine 'mecburi' gurbete yolladığımız insanlarımızın Avrupa'da yer tutumuşlarından 'Sosyal Demokrat' yahud 'Yeşiller' veya 'Özgürlük' ve buna benzer 'yan siyasi' partilere yazılmış Türkiye kökenli politikacılardan imdat bekledik.
Dediğim gibi, müsbet menfi tasarrufdan ziyade 'panorama' sunmak, maksadım.
Derken devreye 15 Temmuz hain, alçak darbe teşebbüsü terör örgütü FETÖ girdi! Ve bizi, Türkiye'yi temsili 'taamüden' kendi suçuna amaç için cebren, hile ve zorbalıkla elde etti.
Avrupa ve Amerika ile 2013'e kadar olan 'sözde' bahar havasının müştakı buydu!
İşte, tam da bu nazarda, ister Cem Özdemir gibi meşhur siyasetçisinden, ister gazeteci kılıklı Deniz Yücel'ine 'bizdenmiş' gibi görünüp nasıl da aleyhimize 'oynatıldığına' bir nazar celbetmek gerek.
Elbet bir anlamda Alman vekil gibi görünüp 'elbette Türkiye menfaatini önceliyecek değil a' diyebileceğimiz açımızı Türkiye'de meclise çevirip HDPKK'ya çevirirsek, 'e bunlar da bizim, Türkiye vekilleri, onlara ne demeli' gibi serzenişimiz, belki hem tezatı hem de kast ve meramımızı izaha kafi olur.
Öte yandan, Fransa'da Ermeni tasarısı için tutar bir 'Cezayirli hanım' Boyer'i kullanır, gelir BM İnsan Hakları başına Hüseyin'i oturtup aleyhine kararlar çıkarır. Mısır'ın 'Diktatör Sisi', İsrail soykırımı gibi yazmakla bitmez zulüm ve haksızlıklar hiçe sayılır ama bir bakarsın Türkiye aleyhine günlük onlarca yazı, yayın yapılır ve yine en önde 'bizden' adam 'müsveddeleri' arzı endam eder!
Hayır! Beni en çok rahatsız eden, bu 'zokayı' yutan zevat! Yahu, az aşağı doğru kıvrıl da bi bak be kardeşim, yazının, haberin kaynağı kim! Şüphesiz ya bir Türk, yahud bir müslim adını göreceksin.
Elbet, neticede aynı noktaya çıkacaktır, ve fakat hıyanetin boyutunu anlamak adına bazı şeylerin altını daha da kalın çizmeli.
@yusufserce
