Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.82
Gram Altın
2969.56
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
01 Temmuz 2015

Freedom For East Turkestan

Doğu Türkistan'da yaşayan Müslümanların çilesi bitecek gibi değil. Sadece Doğru Türkistan'da mı? Filistin, Suriye, Mısır, Tunus, Myanmar ve Orta Afrika gibi dünyanın birçok bölgesinde üstelik dünyanın gözü önünde Müslümanlar işkenceden geçiriliyor, yakılıyor, çocukları gözleri önünde aç timsahların önüne atılıyor, tüm insani hak ve özgürlüklerden mahrum bırakılıyor. Batıya sorsanız Müslüman demek terörist demek(!) İsrail, ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya gibi ülkeler ise insan hakları merkezleri! Ya katledilen tüm mazlum Müslümanlara sahip çıkan, onlara yer yurt açan, kampanyalar başlatan ve her fırsatta dünya ülkelerini duyarlılığa çağıran Türkiye? İlginçtir o da terörist bir ülke olarak takdim edilmek isteniyor! Çin, tam da şu günlerde yani Ramazan ayında oruç tutmayı, camilerde namaz kılmayı, Uygur erkeklerin sakal bırakmasını ve kadınların başörtü takmasını yasaklandı. Her gün binlerce genç hapse atılıyor ya da öldürülüyor. Doğu Türkistan'da 1965'ten sonraki katliamlarla birlikte, öldürülen Doğu Türkistanlı sayısı 35 milyon gibi korkunç bir rakam. Düşünebiliyor musunuz? Ve bu zulüm tüm dünyanın gözü önünde devam ediyor.

Filistin'de bugüne kadar öldürülen Müslüman sayısını neredeyse unuttuk. Hatırladınız mı? Yakın bir zamanda 200'den fazla Müslüman'ın öldürüldüğü Gazze'deki katliama izlemek için gelen İsrailliler Gazze sahillerinde ellerindeki içki kadehleriyle Filistinli Müslüman çocukların öldürülmesini keyifle izliyordu. Ne var ki bu trajedi kandan beslenen birçok dünya ülkesinin dikkatini çekmedi. Sadece geçen yıl Suriye'de 40 binden fazla "insan" hayatını kaybetti. Bunlardan, 3 bin 629'u çocuk, 3 bin 714'i ise kadın... Irak'ta 2003'ten bu yana iki milyona yakın insan hayatını kaybetti, bir milyondan fazla kadın dul, beş milyon civarında çocuk yetim bırakıldı. Sadece geçen yıl yapılan bombalı saldırılar sonucu 3900 insan yaşamını yitirdi.

Mısır'da ordunun yönetime el koyduğu günden bu yana darbe karşıtlarına yönelik katliamlarda yaklaşık 4000 "insan" hayatını kaybetti. Arakan'da 850 Müslümanın katledildiği, bunlardan 300'ünün boğazları kesilerek 550 Müslümanın da diri diri yakılarak öldürüldüğünü bu vahşet neden batı ülkelerinin vicdanını sızlatmadı? Orta Afrika Cumhuriyetinde bizim işimiz Müslüman öldürmek diyen Hristiyan Anti Balaka örgütü ise uzun süredir hamile kadınların karınlarını deşerek onları timsahlara yem ediyor ve Müslümanların evlerini yakıyor. Peki, tüm bu cinayetler neden dünya ülkelerini rahatsız etmiyor? İslam dünyasında katledilen insanlar, insan değil mi? Türkiye ise yapılan bu zulümlere karşı kuvvetli ses verdiği için terörist ülke olarak yaftalanıyor. İslam ülkelerinin umudu olma yolunda ilerlediği için operasyonlara tabi tutuluyor. Radikal İslamcı terör örgütleriyle işbirliği yaptığı yönünde algı üretilerek Müslüman kanı akıtmayı meşru hale getiriyorlar. IŞİD gibi terör örgütleri üzerinden Müslüman ülkeler sindirilmek ve sömürgeci ülkelerin kontrolüne verilmek isteniyor.

Bugün adı konulmamış bir dünya savaşının tam ortasındayız. Türkiye'nin yeniden tarih sahnesine çıkacak olmasının verdiği bir endişe var. İslam ülkelerinin yapacağı ortak işbirliğinden ciddi endişe duyuluyor. Bu yüzdendir ki Erdoğan Türkiye'de diktatör ve terör yanlısı olarak takdim ediliyor. Irak Kürdistanı'yla yaptığımız petrol anlaşmalarının iptali için de Barzani'ye dönük benzer bir operasyon tertipleniyor. Çünkü Kürdistan'la yapılan ticari anlaşmalarının aynı zamanda Ortadoğu barışının da anahtarı olduğunu çok iyi biliyorlar. Bunu içerideki ihanet şebekesi ve yönlendirdiği siyasetçiler de biliyor. Onlar Kuzey Suriye hattında yaşanan gelişmelerin de Türkiye'nin İslam ülkeleriyle yapacağı işbirliğinin önünü kesmek için tertiplendiğini çok ama çok iyi biliyorlar. İçeriden ve dışarıdan Üst Akıl'ın emellerine hizmet eden bu kesimler Türkiye'yi engelleyerek dünya Müslümanlarının katledilmesinin de önünü açıyorlar.

Türkiye kuşkusuz Müslüman katliamlarına yönelik tutumunu aynı kararlılıkla devam ettirecektir. İslam ülkelerinin ekonomik ve siyasi işbirliğine dönük tüm çalışmalar devam etmelidir. İslam ülkeleri bu zulüm ve haksızlıklara ancak tek yürek olmaları halinde son verebilirler. Elbette bu kolay bir iş değil. Çünkü büyük bir savaşın tam ortasındayız. Etrafımız kuşatılmış gibi görülüyor. Lakin hesap edemedikleri ya da çaresiz kalacakları yegane gerçek artık Türkiye'nin bölgedeki engellenemez yükselişi ve tüm ipleri elinde tutuyor olmasıdır. Bugün hiçbir ülke bölgede Türkiye'ye rağmen dengeleri değiştiremez. Ortadoğu'nun en dinamik ordusuna sahip olan Türkiye gün geçtikçe bu gücüne güç katmaktadır. Yapılan anlaşmalar, Türkiye'nin onurlu dış siyaset perspektifi en önemlisi de ileriye dönük planlanan medeniyet odaklı projeler emin olun Türkiye'yi ileride bir numaralı aktör haline getirecektir. Hiçbir ülke Türkiye gibi bir gücü artık karşısına alamaz. Bizlere düşen Türkiye'nin bölge politikalarını desteklemek ve içerideki gafillere rağmen daha fazla birlik-beraberlik demektir. Çünkü bu sadece Doğu Türkistan'ın değil tüm dünya mağdurlarının özgürlüğü için elzem. Bu yazının bir iyi dilek temennisinden ibaret olmadığını orta vadede hep birlikte göreceğiz. Allah bugünlerde zulüm altında inleyen tüm Müslümanların yardımcısı olsunu2026

@sivildemokrat

[email protected]