Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.73
Gram Altın
2952.65
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Kasım 2020

Fransa'ya insan ve insanlık ambargosu

Fransa, dünyadaki en radikal Laikçi ülkelerden biridir.

Laikliği, laikçilik (ladini) ve tam bir dinsizlik (İslam karşıtlığı) olarak uyguluyor.

Özellikle Müslümanlara ayrımcılık yapıyor.

Bugün Fransa’yı Macron temsil diyor.

Macron adeta Fransa’nın ve Haçlı-Siyon ittifakının bir prototipi gibi hareket ediyor.

Macron görevi devraldığından bu yana, Fransa ekonomik istikrarsızlık içinde. Ülkesinin sorunlarını çözemiyor. Korona ile de etkili bir mücadele veremiyor. Bu durum Macron’u gittikçe agresifleştiriyor. Fransa’nın sorunlarını çözemediği için dikkatleri başka yöne çekiyor. İçindeki gerçek İslam düşmanlığını da bu şekilde açığa vurmuş oluyor.

Adeta can havliyle hareket eden Macron, 'İslami radikalizmle mücadele' adı altında bir ulusa sesleniş (2 Ekim) konuşması yaptı ve konuşmasında, "İslam bugün dünyanın her yerinde krizde" diyerek provokatif ifadeler kullandı. Daha sonra bu provokasyonlarına da ara vermeden devam etti.

Paris yakınlarında (16 Ekim) öldürülen bir öğretmeni anmak için resmi binaların duvarlarına Fransız dergisi Charlie Hebdo'nun, Hazreti Muhammed (S.A.V.)'e yönelik hakaret içerikli karikatürleri yansıtıldı.

Macron ayrıca, Hazreti Muhammed'e yönelik karikatürleri yayınlamaktan da vazgeçmeyeceklerini, “İslami radikalleşme ve terörle mücadeleyi” yoğunlaştıracaklarını belirterek, İslami kurum ve kişileri hedef alan operasyonların sertleşeceği mesajlarını da verdi.

Macron’un bakanı Darmanin ise; Fransa’da Hazreti Muhammed’e hakaret içerikli karikatürlerin yayımlanabileceğini ve okuldaki derslerde dahi gösterilebileceğini savunarak açık bir provokasyonda bulundu.

Macron’un İslami kurumları hedef alan faşist politikalarına önemli bir destek de Paris Belediye Başkanı’ndan geldi.

Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo Fransa’daki ilkokul, kolej ve liselerin tamamında “laiklik haftası” düzenlenmesini önerdi. Belediye Başkanı, “Bölünmez, laik, demokratik ve sosyal cumhuriyetimizi savunmak zorundayız” ifadeleriyle Macron’un politikasına en radikal desteği verenlerden biri oldu.

Asıl rahatsızlık Türkiye’nin yükselişi

Haçlı-Siyon ittifakı, Türkiye’nin yükselişinin aynı zamanda İslam’ın yükselişi olduğunun farkında.

Türkiye’nin özellikle İslam dünyasında, Afrika’da, Libya’da, Suriye’de, Lübnan’da, Akdeniz’de … Ve şimdi de Azerbaycan’da etkili olması, Haçlı-Siyon güçlerini rahatsız ediyor.

Bunun için Yunanistan’ı, Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı bir savaşın eşiğine getirecek şekilde kışkırtıyorlar. Doğu Akdeniz’i kendi aralarında parsellemeye kalkışıyorlar. Ermenistan’ı ve birkaç İslam ülkesi yöneticilerini de kışkırtarak kullanıyorlar. Bunun başını da en başta Fransa çekiyor.

Macron’un temsil ettiği Haçlı-Siyon saldırılarına karşı İslam dünyasında ve dünyada en güçlü ses Türkiye (Erdoğan-Bahçeli)’den geldi. Pakistan, Kuveyt, Katar gibi ülkelerin dışında, özellikle Arap ülkelerinden İslam’ın mukaddeslerine dokunulmasına karşı hiçbir tepkinin gelmiyor olması da son derece manidar. Ama Arap yöneticiler tepkili olmasa da Müslüman halklar tepkili ve Türkiye’nin yanında.

Batı dünyası mı Haçlı-Siyon dünyası mı?

Macron ve Fransa’nın yaptığı İslam (insanlık) düşmanlığına, Batı dünyasından ciddi bir tepki göremiyoruz.

Batı dünyası Haçlı-Siyon dünyası olarak hareket ediyor.

İslam dünyasında büyük bir uyanışa sebep olan Erdoğan’a yönelik bilinçli ve tam manasıyla organize bir düşmanlaştırma’ politikası uyguluyorlar.

İslam dünyası Türkiye ile yükseliş dönemine girdi. Türkiye’nin İslam liderliğini hazmedemiyorlar.

Erdoğan İslam dünyasının doğal lideri olarak kendisini ispatlamışken, Macron ise Haçlı-Siyon liderliğine oynayarak etkili olmaya çalışıyor.

Macron bu hareketiyle Müslüman halkları Türkiye etrafında topluyor aslında.

İslam ülkelerini bölelim derken, Müslüman halkların Türkiye’nin etrafında toplanmasına istemeden de olsa sebep oluyorlar.

Öncelikle Müslümanlar, Fransa’ya insanlık ambargosu uygulamalı

Fransa’nın İslam ve Müslüman düşmanlığını arttırması karşısında, Fransa yalnızlığa itilmelidir.

Fransa'daki Müslümanlar Fransa'dan göç ederek, Fransa'yı terk etmelidir.

Adeta 2. İspanyol göçü başlatılmalıdır.

Fransız engizisyonundan kaçmalı Müslümanlar.

İslam ülkeleri Fransa'ya insan ve insanlık ambargosu uygulamalı.

Hiçbir Müslüman, Fransa'ya gitmemeli.

Fransa dünyanın en yalnız ülkesi olmalı.

Fransız malları ve Fransız insanlığı boykot edilmelidir.

Bu hareket, en anlamlı ve en etkili ambargo olarak tarihe geçmelidir.

Fransa, insanlık ambargosuyla cezalandırılan tek ülke olarak tarihe geçmelidir.

Dünya insanlığı bunu başarabilir.