Fransa Ordusu Mali'de Katliam Yaptı
Mustafa Kutlu bir yazısında: ‘’Hukukun gücü yoktur gücün hukuku vardır’’ demişti. Gerçekten de bugün uluslararası hukuk sadece güçlülerin çıkarlarına hizmet ettiği için toplumlar güvensiz, bireyler mutsuz, gelecek belirsizdir.
Meşru güç
kullanımını tekeline alan ülkeler her türlü hukuksuzluğu yapabilmektedir. Hâlbuki
teorik olarak uluslararası hukuk devletleri iki açıdan ilgilendirir ve bağlar. Birincisi, öngörülebilirlik, ikincisi, meşruiyettir.
Biraz açmak
gerekirse, devletlerin de bireyler gibi çıkarları vardır. Devletlerin çıkarları
çatıştığında, uluslararası hukuka göre hareket etmesi beklenir. Böylece hem
devletlerin eylemleri meşru olur hem de öngörülebilirlik sağlanır.
Ancak teoride böyle olsa da pratikte pek böyle
olmadığının sayısız örnekleri mevcuttur. Tıpkı 3 Ocak’ta Fransa’nın Mali’nin
Bounti köyüne insansız hava aracıyla bir düğün törenini bombaladığı gibi.
Sivillerin üzerine bomba yağdıran Fransa ordusu 20’den fazla masumu katletti yüzlercesini
yaraladı.
Fransa gerçekleştirdiği
sivil katliamı gizlemek için isyancıları öldürdüğünü iddia etmektedir. Ancak Hamadoun
Dicko isminde bir Malili öldürülen sivillerin isimlerini tek tek yayınlayarak
onların terörist olmadığını kanıtladı. Hatta yerel kaynaklardan edindiğim
bilgilere göre, damadın babası da öldürülenlerin arasındaymış.
Hamadoun Dicko’nun
Reuters’e verdiği demeçte ‘’Bombalama sırasında
cihatçıların etrafta olup olmadığını bilmiyorum ama katledilenlerin siviller
olduğunu kesin olarak biliyorum’’ Dedi.
Mali’de Sınır
Tanımayan Doktorların Misyon Başkanı Juan Carlos Cano, 15 Ocak’ta Middle East
Eye’ın muhabirine yaptığı açıklamada: ‘’saldırı akşamı 8 yaralıyı tedavi ettik
ve onlara refakat edenlerin düğündeyken bir hava saldırısına uğradıklarını söylediler’’
Cano’nun söyledikleri ile Hamadoun ’un söyledikleri birbiriyle örtüşüyor.
Bütün bu gerçekler
ortadayken Fransa Savunma Bakanı hâlâ 30 civarında isyancı öldürdüklerini iddia
etmektedir. Mali Hükümeti Fransa Savunma bakanından sonra açıklama yapması tepkilere
neden oldu.
Görüştüğüm Malililer Fransa ordusu Mali’ye geldikten
sonra her şeyin daha da kötüleştiğini söylediler. Hatırlanacağı gibi Fransa ‘’Mali’yi özgürleştirme’’ sloganıyla
gitmişti. Ancak Malililer, Fransız ordusunun kabileler arasındaki çatışmaları
derinleştirip Mali’yi esir aldığını düşünüyorlar.
Fransa’nın Mali’de uyguladığı siyasi, ekonomik ve askeri politikalar incelendiğinde oldukça çarpıcı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Fransa ordusu, 2013’te Mali’ye gittikten sonra 2020 Mayıs ayına kadarki zaman diliminde 4000’den fazla insan öldürülmüş, 1.5 milyon insan yerinden olmuştür.
Bu acı tablo
karşısında Malililerin Türkiye’den büyük beklentileri var. Bu beklentilerini
şöyle ifade ettiler: ‘’ Kardeş Müslüman
Türk halkı bilsin ki, bizler kaynakları elinden alınmış, kabileleri birbirine
düşürülmüş çaresiz fukara bir halkız.
Düğünlerimizi bile yasa boğmak için bombalanırız,
kimimiz ölür, kimimiz sakat kalırız. Ne acımızı hissederler, ne feryadımızı
duyarlar. Düğüne yapılan son bombalama ilk değildi ama Türkiye
bize sahip çıkarsa belki son olur.
Türk siyasetçilerinden, medyasından, sivil
toplum örgütlerinden beklentimiz Fransa ordusunun gerçekleştirdiği bu katliamı
dünyanın gündemine taşımalarıdır. Sizden bunu bekliyoruz. Çünkü sizler iyiliğin
temsilcisi, adaletin savunucusu, vicdanların sesi, onurlu bir milletsiniz. Sizin
temiz yüzünüz sömürgecilerin kirli ve çirkin yüzlerinin görülmesini
sağlamaktadır’’