Dolar (USD)
34.64
Euro (EUR)
36.37
Gram Altın
2931.42
BIST 100
9636.12
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Ağustos 2020

​Fotoğraf netleşiyor

Türkiye ekonomisi, salgının yayılım hızını yavaşlatmak için alınan sert tedbirlerin ardından yaşadığı daralma sonrasında hızla toparlanmaya başladı.

Mart, nisan ve mayıs aylarında hareketliliğin azaltılması için sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığı dönemin ardından haziran ayında toparlanmanın işaretleri verilere yansımaya başladı.

Sanayi üretim endeksi haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %0,1 oranında artış gösterdi. Bu demek oluyor ki; salgın öncesi üretim seviyesine geri dönüğümüz söylenebilir. Nitekim haziran ayında bir önceki aya göre de %17,6’lık bir artış gösterdi.

Perakende satış hacminde ise haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre %0,8 oranında azalma yaşanırken bu oran tedbirlerin sıkı bir şekilde uygulandığı önceki aylara kıyasla küçük bir azalma olarak söylenebilir. Nitekim bir önceki aya göre %16,5 oranında bir artış gerçekleştiğini görüyoruz.

Toplam ciro endeksine bakıldığında ise; sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi haziran ayında yıllık %10,4 arttı. Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; haziran ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi %8,7, inşaat ciro endeksi %29,2, ticaret ciro endeksi %19,3 artarken, hizmet ciro endeksi %18,3 azaldığı görülmektedir.

Hizmetler sektörünün pandemiden en çok etkilenen sektör olduğu herkesçe malum. Nitekim alınan tedbirlerin ilk ve en sert bir şekilde uygulandığı sektör de hizmetler sektörüydü.

İşsizlik verileri üzerine

Son dönemde işsizlik verileri üzerinden tartışmalar yapılıyor. Pandemi döneminde istihdamın azalmasına rağmen işsizliğin neden artmadığı üzerinde. Tartışmaların sebebinin literatürdeki tanımdan kaynaklı olduğunu belirtmek gerekir.

Uluslararası literatüre göre işsizlik; Referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan kişilerden iş aramak için son 4 hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan 15 ve daha yukarı yaştaki fertler işsiz nüfusa dâhildir.

Yani iş aramak, işsizlik için en önemli göstergelerden biridir. Örneğin; ev hanımları iş aramadığı için işsiz olarak kabul edilmezler. Pandemi sürecinde işsizlerin bir bölümünün iş aramayı bıraktıkları bilinen bir gerçek. Bir diğer taraftan ise hükümetin işçi çıkarma yasağı politikasını da göz önünde bulundurursak işsizliğin artmamasının nedeni kolaylıkla anlaşılabilir.

***

Joe Biden’in söyledikleri ne anlama geliyor?

Zamanlama konusunda elbette eleştirilecek noktalar, kurumlar var. Ancak şu an önemli olan zamanlamasından çok Joe Biden’in söylemleri. Biden’in söylemlerini daha net bir şekilde analiz edebilmek için eleştirel söylem analizi yapmak gerekiyor.

Joe Biden kim?

ABD eski başkan yardımcısı ve şimdilerde ABD başkan adayı. Ancak bu arada Amerika siyasi yapısını ve kısa bir geçmişine de değinmek gerekiyor. Önceki başkanlık seçimlerinde “Yeniden büyük Amerika” söylemleri ile seçilen Trump, ABD içinde başlayıp tüm dünyayı etkisi altına alan küreselci-milliyetçi çatışmasında milliyetçi cepheden seçilen bir başkan. Küreselci cephenin temsilcisi olarak aday olan Clinton’a karşı yarışarak seçimi kazanmıştı. Kasım ayında gerçekleşecek seçimlerde ise küreselci cephenin adayı Joe Biden.

Türkiye, 2013 yılından beri küreselci cepheye ve onun sistematik saldırılarına karşı büyük bir direniş gösteriyor. Küreselci cephenin arkasında küresel ekonomiyi avcuna almış olan çok uluslu şirketler ve onların sermayedarları bulunuyor.

Başkan Erdoğan’a karşı “Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım.” diyen Joe Biden açık bir şekilde şunu da söylemiş oldu. “Biz önceden de şuan da Türkiye’de muhalefeti örtülü bir şekilde destekledik ve destekliyoruz. Ancak artık bunun açıkça ve artan ve açık bir şekilde olması gerekiyor.”

Türkiye’de muhalefetin bir kısmının da aynı şekilde küreselci cephenin temsilcisi olduğunu çeşitli yazılarımda ifade etmiştim. Ancak Joe Biden’in ifadeleri ile bu konu daha net bir şekilde ortaya çıktı. Özellikle HDP ve gizli ortağı CHP başta olmak üzere DEVA ve Gelecek partileri şimdilik bu cephede yer alan partiler olarak göze çarpıyor.

İP’in durumu ise “iki arada bir derede”… Bahçeli’nin daveti ve Erdoğan’ın “yerli ve milli olduğunu düşündüğümüz” ifadeleri bu durumdan kaynaklı. Ancak İP bundan sonraki süreçte kararı kendisi verecek.

Küresel çatışma ve taraflar giderek netleşiyor…