FIRAT KALKANI HAREKATI ve ŞEHİTLERİMİZ
Fırat Kalkanı Harekatı şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. Cenab-ı Hak bizleri onların şefaatine mazhar kılsın. Onlar , ülkeleri için, bu millet için ,bu ümmet için canlarını feda ettiler.
Fırat Kalkanı ,çok önemli iki amaç için başlatılmış bir askeri harekattır.Bu Harekat, Türk Silahlı Kuvvetleri ve ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) birlikleri tarafından 24 Ağustos 2016 tarihinde Cerablus'tan başlatıldı.
Harekatın iki amacı var.
İlki ; DEAŞ ve YPG başta olmak üzere Türkiye tarafından tehlike olarak görülen bütün unsurların temizlenmesi , sınır ve bölgedeki halkın güvenliğinin sağlanması , tehdit kaynağı olan bölgeyi kontrol altına almak , göç sorununu yok etmek için 5 bin kmu00b2 alanın sivillerin güvenliği için IŞİD, YPG ve ESED rejim güçlerinden tamamen temizlenmesi, uçuşa yasak bölge oluşturulması idi.
Harekatın ikinci amacı ise; PYD'nin bölgede kantonları birleştirerek otonom bir yapı kurmasını engellemekti.
Her ne kadar batının hedefi de DEAŞ' ı bitirmek olsa da ,Türkiye'nin onca ısrarına rağmen batı ve ABD saha da yer almamış sadece havadan o da kısmen bu mücadeleye destek vermiştir. Bu nedenle TSK'mız ve ÖSO birlikleri, hem Azez- Cerablus hattında ve hem de harekatın ilerleyen aşamalarında; Dabık'ta ,El Bab'ta IŞİD ve YPG unsurları ile tek başına mücadele etmek zorunda kalmıştır.
Ülkemiz, bu kadar açık tehditlerle karşı karşıya iken elimiz kolumuz bağlı birilerinin keyfini bekleyemezdik. Kendi göbeğimizi kendi ellerimizle kesmek zorunda kaldık. Batı Terör Örgütünün İslam Dünyasını yeniden şekillendirmek için kurup büyüttüğü ve kara birlikleri gibi kullandığı DEAŞ,YPG,BOKO HARAM,HAÇLI ŞABİ gibi cani örgütlerin dibimizde bizi tehdit etmesine göz yumamazdık.Türkiye'nin güvenlik şeridinin gönül coğrafyamızdan başladığını artık herkesin anlaması gerekmektedir.
TSK ve ÖSO 'nun yürüttüğü bu harekata ,Batı'dan ve İsrail'den sembolik olumlu açıklamalar gelirken, Rusya ve İran'dan " harekatın Suriye'nin egemenliğine halel getirilmeden ve Şam hükümetiyle koordineli yürütülmesi gerektiği " ne vurgu yapıldı.
PYD Lideri Salih MÜSLİM ise:"Türkiye, Suriye batağında çok şey kaybedecektir." açıklamasında bulunmuştu. Bizde ki muhalefetin Salih MÜSLİM ile aynı ağızda olması ne adar ilginç değil mi?
Suriye dışişleri ise RUSYA ve İRAN'la ağız birliği etmişcesine " Türkiye egemenliğimizi ihlal etmiştir." demişti.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen TSK ve ÖSO (Ahrar El Şam) planlandığı üzere El Bab'a 1 km mesafedeki Tadih kasabasına kadar ilerlemeyi başardı. Halep-Rakka istikametinde ki M4 karayolu kontrol altına alındı.Bu ne demektir ? El bab ve İdlib'in batısında ki ve güneyindeki DEAŞ terör unsurlarının Rakka ile bağının koparılması anlamına gelmektedir.
Fakat , TSK ve ÖSO Tadih'e girmişken, Esed ve yardımcıları ( Hizbuşeytan, Haçlı Şabi ve Rus unsurlar) güneyden ilerleyerek M4 karayolu Tadih kavşağına kadar geldiler.Amaç birliklerimizin önünü kesmek olsa da bunu başaramadılar.Bir kapışma olur mu diye beklerken RUS savunma bakanlığından "TÜRKİYE ile geçici sınır hattı konusunda anlaştık M4 karayolu geçici sınır hattıdır." açıklaması geldi.
TSK destekli ÖSO mücahitleri El bab'ta %60 hakimiyet sağlarken Esed ise lojistik açıdan bitmiş durumda.Petrol kuyularını DEAŞ' a kaptıran Esed gazsız ve mazotsuz kaldı. Hama, Humus, Şam , Lazkiye'de durum çok kötü. Buğday stokları tükendi.Rusya'dan buğday istendi.Bu şartlarda Esed'in yardım almaksızın 1 gün bile savaşması imkansızdır.
Durum PYD için de farklı değildir .Sıra onlara geldi.El bab''ın kuzey doğu emniyeti için Menbiç'e harekat elzem. Hazırlıklar ve temaslar devam ediyor.Menbiç PYD'den temizlenecek.Kaçarı yok.PYD'yi şimdiden panik sarmış durumda şehrin her tarafına hendekler kazıyorlar.
OBAMA yönetimi bunu ön görmüş olmalı ki biz El Bab'a inmeye çalışırken kara kuvveti olarak gördüğü YPG 'yi eğitip-donatıp tahkim ediyordu.YPG'ye Tanksavar ve uçaksavar füzeleri verdi.Onca itirazımıza rağmen Stinger ve FGM- 148 Javelin anti tank füzelerini vermekten geri durmadı.Bu husus Münbiç'e yapılacak askeri harekatın en hassas noktasını teşkil etmektedir.
Öte yanda, ÖSO Türkiye'nin desteği ile kontrol sağladığı yerlerde idari yapılanmaya gidiyor. Otorite İnşa ediyor.Okullar,hastaneler hatta üniversiteler kuruluyor.Sosyal ve ticari hayat canlılık kazanıyor.Velhasıl bölgeye huzur geliyor.Bu durum ilerde Türkiye için harika sonuçlar doğuracağını şimdiden görür gibiyim.
Harekatın iki cepheden Münbiç'in batısı ve kuzeyinden (Cerablus'tan) yapılması gerektiğini düşünüyorum.Dikkatli olmamız lazım.DEAŞ,PYD,PKK aynı şehir savaş metodlarını kullanıyorlar.
Fırat Kalkanı harekatında özellikle El bab'ta şehit sayımızın neden yüksek olduğuna dikkat etmeliyiz Münbiç'te daha tecrübi hareket etmeliyiz.
El bab'ta,
Arazi: Akil dağı bölgesi hariç, genellikle düz zeytinlik,meyvelik...
Meskun Mahaller :İç içe girmiş yapılaşmadan oluşmakta, yüksek bahçe duvarlarıyla çevrili evler askeri harekata menfi tesir etmekteydi.
Bu şartlar,yakın mesafeden intihar saldırısı düzenlemeye imkan vermekteydi.
DEAŞ,meskun mahallerde,özellikle El bab'ta gergef gibi işlenmiş tüneller inşa etdi.Aynı tekniği YPG ve PKK'da kullanıyor.Bu tüneller vasıtasıyla büyük topluluklar halinde ansızın ortaya çıkabilme zayiat veren saldırılar düzenlenebilinmektedir.
Şehrin etrafında kazılan hendekler, zırhlı birlik harekatını yavaşlatmakta ve sekteye uğratmaktadır.Ellerindeki tanksavar füzeleri ile zırhlı araçlara uzaktan imha yeteneğine sahiptirler.
Sivillileri canlı kalkan yapabilmektedirler. Motorsikletli, araçlı ,intihar saldırısı düzenleyebilmektedirler.
İnsansız hava araçlarıyla havadan hedef tespit imkanına sahiptirler.Bu da nokta saldırılar düzenlenmesine imkan vermektedir.
Lakin kahraman Askerlerimiz bütün zorluklara rağmen DEAŞ'IN işini bitirmiştir.Sıra BTÖ (Batı Terör Örgütü)'nün diğer maşası YPG,PKK,PYD sürüsünde...
Allah yar ve yardımcımız olsun.