Dolar (USD)
35.24
Euro (EUR)
36.77
Gram Altın
2961.52
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 Haziran 2022

Finansal çöküş ve büyük sıfırlama

Ayn Rand, "Biri gerçeği görmezden gelebilir ancak gerçekliğin sonuçlarını görmezden gelemez" diyor. Evet, sonuçları tek tek gözden geçirdiğimiz günlerden geçiyoruz.

Üç yıldır “hayatı eve sığdırmaya çalışanların” marifetiyle dünya, küresel ölçekte bir buhran yaşıyor. Bunu yapan yoksullar, işçi sınıfı ya da sokaktaki sıradan insanlar değildi.

Küresel emperyalist egemen sınıfın, insanları sömürme planıydı bu. Keza Ukrayna’nın kukla liderini kullanarak Rusya’yı sindirmeye çalışanlar da bunlardı.

Şimdi hiçbir şey olmamış gibi gıda krizi, enerji krizi ve yüksek enflasyondan şikâyet ediyorlar.

Kısacası bu olan bitenler “Büyük Sıfırlama” yolunda sadece finansın kontrollü yıkımını değil aynı zamanda gıda sistemimizin de kontrollü yıkımıyla alakalıdır.

Bakınız bugün S&P 500 şirketlerinin( Standard and Poor's 500 Endeksi) %90'ı yalnızca üç yatırım firmasına aittir. Bunlar; BlackRock, Vanguard ve State Street’tir. Buna bazı ilaç şirketleri ve medya da dahildir.

ABD medyasının %90'ından fazlasını kontrol eden altı medya şirketinden dördü Time Warner, Comcast, Disney ve News Corp, BlackRock ve Vanguard'a aittir.

Bu denli düzenlenmiş ve organize edilmiş bir medya ile tüm ulusları kontrol edebilirsiniz.

BlackRock'un servetinin tek başına 10 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Vanguard ise BlackRock'un en büyük hissedarıdır.

Rothschild'ler, Orsini ailesi, Bush ailesi, İngiliz Kraliyet Ailesi, DuPont ailesi ve ayrıca Morgan'lar, Vanderbilt'ler ve Rockefeller de dahil olmak üzere dünyanın en zengin ailelerinin çoğu Vanguard fonlarıyla ilişkilendiriliyor.

Anlayacağınız kazanan hep bu tayfa, kaybeden ise fakir halk kesimleri…

Şimdi size Amerika’nın mali durumunu ortaya koymaya çalışacağım. Zira oradaki çöküntü tüm dünya ülkelerini de derinden etkileyecektir.

Malumunuz, Amerika’da enflasyon 8,6 ile son 41 yılın zirvesine yükseldi. İkinci el araç satışlarında son 12 ayda enflasyon oranı %22,7 oldu. Nisan 2021 ile Nisan 2022 arasında küresel gıda fiyatları %29,8 oranında arttı.

Bu çöküşün kökü kuşkusuz para basımıdır. Karşılıksız para basımı desek daha doğru olur.

2020'de Dünya Ekonomik Forumu, “Büyük Sıfırlama”nın başlayacağını duyurmuştu. Büyük Sıfırlama’nın esası da şudur; zenginliği ve gücü küresel elitlerin eline aktarmak ve dünya çapında totaliter bir rejim inşa etmektir.

Haziran 2020'de ekonomist ve eski Morgan Stanley Asya Başkanı Stephen Roach, CNBC'de şöyle demişti;

ABD ekonomisi, çok düşük yurtiçi tasarruf oranı ve kronik cari açık gibi bazı önemli makroekonomik dengesizliklerden uzun süredir zarar görmektedir. Dolar çok ama çok düşecek... Önümüzdeki yıllarda bütçe açığını büyüttükçe bu sorunlar daha da büyüyecek.

31 Mayıs 2022'de de Hazine Bakanı Janet Yellen, 2021'de enflasyonu "küçük bir risk" olduğunu söylediği için yanıldığını kabul etmişti. Bu maliye bakanları neden böyle anlamıyorum.

Sonra Yellen de hakikati kabul etti. Ve sorunun gerçekten büyük olduğunu söyledi.

Morgan Stanley'nin baş stratejisti Mike Wilson, Federal Rezerv'in 1994'ten bu yana yaptığı en büyük faiz artırımının ABD'de bir resesyon olasılığını artırdığını söylüyor.

Wilson, CNBC'ye verdiği demeçte, "Faiz oranlarını daha fazla artırıyorsunuz ama bir işe yaramıyor” diye de ekliyor.

Kısacası 2001'den beri açık veren Amerikan’ın çöküşü yakındır.

İnsanların, dünya finansal sisteminin çöküşüyle birlikte, kuracakları yeni sistemlerini gönüllü olarak kabul edeceklerini düşünüyorlar.

Aslında olan şu; kuracakları yeni finansal sistemde, dünyanın tüm servetini ve kaynaklarını kontrol altına almak istiyorlar. Diğer taraftan da teknolojik gözetim ve algoritmalar aracılığıyla kişisel hayatınız, seçilmemiş teknokratların kontrolü altında olacaktır.

Neden mi? Elbette gezegenimizi kurtarmak adına!