Fikir Dünyamıza Yön Verenler
Düşünce hayatımızı şekillendiren yazarların eserlerine her zaman ihtiyaç duyuyoruz. Düşünürler, kitaplarıyla toplumu aydınlatmaya devam ediyor.
Hepimiz
hayatımız boyunca kıymetli yazarların değerli eserleriyle fikren besleniyoruz.
Bunların bir kısmı geçmişte yaşamıştır, bir bölümü de hâlen aramızdadır.
Eskiden düşünmüş, düşünce üretmiş ve eser bırakmış olan mütefekkirlerin
kitaplarının yeniden kültür hayatımıza kazandırılması şüphesiz ki büyük bir
önem arz ediyor. Yeni nesiller ve genç akademisyenler de, bu sayede ustalarını
ve öncülerini böylece daha yakından tanımış oluyorlar.
Kolonizatör Türk Dervişleri
Türk
iktisat tarihçiliğinin büyük ismi Ord. Prof. Ömer Lütfi Barkan’ın İstilâ Devirlerinin Kolonizatör Türk
Dervişleri isimli seçkin eseri, Ötüken Neşriyat arasında yeniden
yayımlandı. Yahya Kemal Taştan’ın hazırladığı kitabın alt başlığı: Nüfus ve
İskân Meselelerine Dair Toplu Çalışmalar. Fuat Köprülü’den sonra
tarihçiliğimizin dünya çapında öne çıkan bir ismi olarak kabul edilen Ömer
Lütfi Barkan, öncü fikirleriyle hem tarih, hem iktisat hem de kültür tarihi
alanlarında silinmez izler bırakmıştır. Türk
Hukuk ve İktisat Tarihi Mecmuası’nı çıkararak bir çığır başlatan Barkan’ın
en mühim yönü, tahrir defterlerini ilk defa sistematik olarak incelemeye
başlaması ve bunların değerini, Osmanlı toprak ve nüfus meseleleri açısından
ortaya koymasıdır. Strazburg’da Batılı bilim adamlarını da tanıyan Barkan’ın Kolonizatör Türk Dervişleri kitabında
tarihçimizin 1936-1960 yılları
arasında nüfus ve iskân meselelerine hasredilmiş olan çalışmaları, 1942 yılında
Vakflar Dergisi’nde yayımlandıktan sonra bir klasik hâline gelen “Osmanlı İmparatorluğu’nda
Bir İskân ve Kolonizasyon Metodu Olarak Vakıflar ve temlikler I: İstila
Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler” başlıklı geniş
makalesinin çatısı altında bir araya getirilmiştir.
Devlet ve Ekonomi
Yakın
geçmişte sonsuzluğa uğurladığımız büyük iktisat tarihçisi Mehmet Genç’in Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi
I isimli eseri, Ötüken Neşriyat’tan çıktı. Türk tarihçiliğinin mümtaz
isimleri arasında yerini alan Mehmet Genç, bu eserinde Osmanlı İktisat ve
Maliye Tarihi’nin harcını karmış, abidevi temel taşını yerine koymuştur.
Dolayısıyla bu eser de ilim dünyamızın klasikleri arasındaki müstesna yerini bulmuştur.
Bir bilge ve derviş misali 40 yıl boyunca, istikametine aşk ve şevkle devam
eden ve kendi tabirince “hac yolunda bir karınca” olan merhum Mehmet Genç’in kitabı,
ilim adamımızın âdeta ilim ve fikir hayatının özünü teşkil ediyor. Bir ömrün
muhassalası ve “semere-i hayat”ı olan eser, büyük bir titizlik ve dikkatle
hazırlanmış, ondan sonra insanlarımızın istifadesine sunulmuştur. Geniş bir
ufuk, sınırsız bir tecessüs neticesinde ortaya çıkan eser, meraklı okuyucusuna
istifadeli bir yolculuğu vadediyor. Osmanlı
iktisadını kayıt ve sayılar üzerinden anlamlandırıp arkasındaki zihniyeti
ortaya koyan bu muhteşem çalışma, kütüphanelerin vazgeçilmez kaynak eserleri
arasındaki yerini koruyor. Kitabın bölüm başlıkları şöyle: “İktisadi Dünya
görüşü”, “Malî Sistem ve Ekonomi”, “Sanayi Ticaret ve Esnaflar”, “İstanbul ve
Fethi”, “Diğer Makale ve Konuşmalar.” “Osmanlı tecrübesi, İslâm’ın ikinci büyük
hamlesidir.” diyen tarihçimiz, “I. Uluslararası Fetih Sempozyumu”nda yaptığı
konuşmada İstanbul’un fethinin ‘değişik bir şey’ olduğunu vurgulayarak bu büyük
zaferi ve destanı “Bir medeniyetin, bir dünyanın bitmesi, başka bir dünyanın
başlaması…” şeklinde yorumluyor ve şöyle devam ediyor: “Fethi tarihin büyük
dalgalarından birinin gerçekleşmesinden ibaret bir tabiat veya talih yahut da
kültür hadisesi gibi düşünüyorum.” Merhum tarihçimiz “Tarih Araştırmaları” ve “Osmanlı
Arşivlerinden Yararlanma Yöntemi” başlıklı makalelerinde, genç tarihçilere
kılavuz özelliği taşıyan bazı mühim tavsiyeler bulunuyor. Mehmet Genç geçen yıl
vefat etmiş ve büyük bir merasimle Fatih Camii Haziresi’nde toprağa verilmişti.
İdris Küçükömer’in Bakışı
İdris
Küçükömer, Sabri Ülgener ile birlikte Cumhuriyet dönemi Türk düşünce hayatı ve
iktisat biliminin önemli referansları ve kilometre taşları arasında bulunuyor.
Türkiye’deki siyaset teorisine yeni ve farklı bakış açıları getiren iktisatçı
düşünürlerimizden olan Küçükömer’i geniş kesimler, “Türkiye’de sağ sol, sol da
sağdır.” özlü sözüyle hatırlar. Ama o bunun çok ötesinde zengin, derin ve ihatalı
görüşleriyle hem ekonomik hayatımıza hem de siyaset dünyamıza gerçekçi
eleştiriler getirmiş bir isimdir. Onun neredeyse ismiyle özdeşleyen Düzenin Yabancılaşması kitabı, 1969 yılında yayımlanmış ve büyük ilgi
görmüştü. Hakkında en çok çok konuşulan, üzerinde en fazla yazı yazılan eser,
bugün de büyük ilgi görüyor ve okunuyor. Cuntacılıktan
Sivil Topluma isimli eseri ise yazarın 1960 yılından itibaren güncel
ekonomi politikaları üzerine Yön ve Ant dergilerinde yazdığı makalelerden
meydana geliyor. Hem kendi dönemini etkileyen hem de kendisinden sonraki devirde
yaşayan aydınları tesiri altına alan “iktisat filozofu”muz, zihin dünyamızda
dalgalandırmaları uyandıracak, sıkı bir şekilde düşünmemizi sağlayacak bir seçkin
kalem olarak düşünce hayatımızdaki önemini ve sarsılmaz yerini her zaman koruyacaktır.
İdris Küçükömer, Fuat Köprülü, Ömer Lütfi Barkan, Sabri Ülgener, Kemal Tahir ve
Mehmet Genç gibi, eserleriyle kütüphanelerimizde yer alacak, gündemimizi her
zaman işgal edecektir. Zira bu şahsiyetler, dün olduğu gibi bugün de aydınlar
arasında önemli tartışmaların fitilini ateşlemiş cins kafalar, öncü
kişiliklerdir.
Ahmet Yaşar Ocak’tan İki Eser
Ahmet
Yaşar Ocak günümüzün kıymetli düşünürlerinden ve müelliflerindendir. Alfa
Yayınları “Ahmet Yaşar Ocak Külliyatı”nı kitapseverlere ulaştırmaya başladı. Bu
dizinin ilk kitabı, Osmanlı İmparatorluğu
ve İslam adını taşıyor. Eser, bir ‘İmparatorluğu’ ve bir ‘Din’i anlatıyor.
Kitaptaki tespitlerden birinde “Osmanlı medresesinin İbn Arabîci bir gelenek
üzerine kuruluşu ve bunun bütün Osmanlı asırlarını nasıl etki altına aldığı
meselesi” üzerinde duruluyor. “Osmanlı devletinin ne kadar eski, köklü, güçlü,
çeşitli bir siyasal ve dinî gelenekler manzumesinin ve ideolojisinin mirasçısı
olduğunu yansıtan klasik metinler”in kitap metni içinde yer aldığını belirten
Ahmet Yaşar Ocak, “Bu metinler belki bizim sayfalar dolusu söylediklerimizden
daha açıklayıcı ve kullandıkları dille kendi zihniyet dünyalarını yansıtan
metinlerdir. Böylece okuyucu onları kendi ifadeleri ve mantıkları doğrultusunda
bizzat görebilme imkânına sahip olmaktadır.” diyor. Kitaptaki bölüm başlıkları:
“Modern Literatür, Terminoloji Yöntem”, “Osmanlı Kimliği, Osmanlı Kimdir,
Nedir?”, “Osmanlı Devlet İslam’ı”, “Osmanlı Medrese İslam’ı ve Merkez Uleması”,
“Osmanlı Tekke İslam’ı ve Sûfîler”, “Osmanlı Halk İslamı.” Eser, Sonuç,
Kaynakça ve Dizin ile son buluyor.
Akıl ve Gerçek Bilim
Ahmet
Yaşar Hoca’nın ikinci eseri, Tasavvuf,
Velâyet ve Kâinatın Görünmez Yöneticileri ismiyle çıktı. “Tarihsel,
Sosyolojik ve Eleştirel Bir Yaklaşım” alt başlığıyla sunulan kitabın kapağında,
“Bir zamanlar ‘Doğudan gelen ışık’ uzun zamandır parlaklığını yitirmiş
görünüyor. O ışığın yeniden parlaması şüphe yok ki dünyayı da tekrar
aydınlatacaktır.” deniliyor. Büyük bir gayretin ve derin bir araştırmanır ürünü
olan kitapta, tasavvufun kökenleri ve “Velayetname Teorisi” üzerinde özellikle duruluyor.
Kitabın ilerleyen bölümlerinde “Tasavvufun Temel Kavramları”na dair sorulara
cevap aranıyor. İslam dünyasının kendi problemlerini yine kendi imkânlarıyla
çözebileceğine inanan yazar, Müslümanların uzun zamandır yaşadığı ve yenmeye
çalıştığı sefalet ve perişanlığın sorumluluğunun sadece “Batının
sömgürgeciliği”yle izah edilemeyeceğine dikkat çekiyor ve “İslam dünyasını
içinde bocaladığı meskenetten ve geri kalmışlıktan kurtulma yolunun akıl ve
gerçek bilimden geçtiğini, ancak böylece yeni bir dinamizm kazanabileceğini
göstermek ve Müslümanları buna ikna etmek gerekmektedir.” diyor. Okuru
düşünmeye zorlayan bir çalışma. Emek ve zihin mahsulü olan iyi kitaplar,
cehalet karanlığını yok eden birer ışıldak gibidir. Sürekli okumaya,
araştırmaya ve en doğruyu bulmaya devam etmek gerek.