FETÖ’nün öğrenci avlama taktikleri
EĞİTİM DEĞİŞKENSİZLERİ-2
Eğitim sorunlarından, üzerinde pek fazla durulmayan en önemlilerinden biri de mevcut çoğu okul binasının, öğrencilerin sosyal ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılayacak yeterliliğe sahip olmamasıdır. Öğrencilerin eğitim gördükleri yerin, zihinlerde dar bir kalıp olarak yer eden bina kavramından acilen kurtarılması gerekmektedir. Okul ve bina kelimeleri yan yana getirildiğinde insan aklında oluşan ilk şey, üst üste koyulmuş beton yığınları arasında öğrencilere verilmeye çalışılan eğitim ve öğretim çabalarıdır. Eğitim, öğrenciler için istendik bir çaba haline getirilmeye çalışılırken ruhsuz bir betonarme yapı olan bina kavramıyla öğrenci zihnine işlenmesi, öğrencilerin okulu önemsiz bir yer olarak görmesine sebep olmaktadır. Uygulanmasında yüksek performans sergilenen akademik eğitimin de katkılarıyla, öğrenciler önemsiz bir yer olarak gördükleri okuldan uzaklaşmaya başlamışlardır. Okul binası yerine eğitime daha uygun olan ve yapılan işin içeriğini de hissettiren bir isimle eğitim sürecine devam edilmesi, öğrencilerin eğitimine ve insanların zihninde oluşan eğitim ile ilgili düşünceleri de değiştirecektir.
Yıllarca eğitim sistemini sömüren hain FETÖ de eğitimin işlevsel amacına uygun olarak öğrencilerin eğitim ve öğretim gördüğü yeri hiçbir zaman okul binası olarak isimlendirmemiştir. Bu hainler, okul ve bina kelimelerinin yan yana geldiğinde insan zihninde uyandırdığı negatif algıyı çok iyi bildiklerinden, okul binası yerine insan zihninde pozitif algı oluşturan modernize edilmiş kelimeler kullanmışlardır. Pozitif algı oluşturan kelimelerle, formasyon eğitimi almamış öğretmenler ve öğrenci gelişim özelliklerine uygun okul sahalarıyla yıllarca ülkenin en nitelikli eğitimini verdiklerini iddia etmişlerdir. Bu iddialarında da diğer etkenlerle birlikte geçmiş dönem öğrenci sayıları incelendiğinde gayet başarılı oldukları ortadadır. Eğitim üzerinden yıllarca öğrenci velilerini, maddi anlamda sömürmüş ve zihinleri esaret altına almışlardır.
Geçmiş dönemlerde yapılan ve günümüzde sistem içerisinde bulunan çoğu okul binası, öğrencilerin fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamaktan yoksun olarak, sadece dört duvar arasında eğitim vermek için yapılmıştır. Dört duvar arası eğitim vermek için yapılan okul binalarının eğitim sürecindeki işlevsizliğini bilen FETÖ, çocuğunun gelişim özelliklerine uygun yerlerde eğitim almasını isteyen birçok öğrenci velisini de bu yolla kendi okullarına çekmiştir. Bunun yanında öğrenci velilerinin özel okullara yönlendirilmesi hususunda, zamanında devlet okullarında yönetici olarak çalışan FETÖ mensubu hainlerin etkisi de büyüktür. Bu hainler, velilere devlet okullarında verilen eğitimi karalayarak, velileri FETÖ okullarına öğrenci kayıt ettirmeleri konusunda yönlendirmişlerdir. Velileri FETÖ okullarına yönlendirirken kullandıkları cümlelerin dahi aynı kalemden çıktığını bugün daha net olarak görmekteyiz.
“Bizim okulumuzda öğrencinin sosyal ve fiziksel gelişim ihtiyacını karşılayacağı alanlar yok. Siz bence çocuğunuzun geleceği için özel okula kaydettirin. Yoksa buradaki eğitimle kaybolup gidecek. Ben isterseniz sizin adınıza müdürü arkadaşım olan özel okulla görüşebilirim.” Çalıştığı kurumu karalayan bir hain karşısında, durumu algılayamayan veliler ise “Okul yöneticisinin bir bildiği var” diye düşünerek, öğrenciyi kurulan tuzağa uygun olarak FETÖ okullarına kaydettirmiştir. Bu ve buna benzer şekilde FETÖ okullarına yapılan öğrenci yönlendirme faaliyetlerinin yüzbinlerce olduğunu düşünürseniz, FETÖ’nün eğitim üzerinden insanları nasıl sömürdüğü ortaya çıkacaktır. FETÖ’nün üst makamlarda bulunan daha hainleri ise eğitimi FETÖ tekeline almak için birçok yerde öğrenci gelişim özelliklerine uygun okul projelerinin devlet tarafından yapılmasını engellemişlerdir. Bu hainler eğitimden sağladıkları kazancı artırmak ve insan devşirmek için maddi seviyesi düşük öğrencilerin yıllarca gelişim özelliklerine uygun olmayan beton yığınları arasında eğitim görmelerini sağlamışlardır. Geçmişte devlet okullarındaki fiziksel eksikliklerden faydalanarak verilen eğitimin kalitesini düşürmeye yönelik algı operasyonları yaptıkları da ortaya çıkmıştır. FETÖ’nün devlet tarafından el koyulan okulları incelendiğinde, sadece okul binasından yola çıkarak kimsenin aklına gelmeyecek hainliği yıllarca nasıl yaptıkları ve insanları eğitim üzerinden nasıl sömürdükleri ortaya çıkacaktır.
Allaha şükür olsun ki Devlet Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan sayesinde bu kan emiciler devletten ve milletin zihninden temizlenmişlerdir. Darısı eğitim üzerinden, bu milleti sömürmeye çalışan diğer hainlerin başına diyelim…
Okul binası yerine eğitime daha uygun bir isim bulunup kullanılması önerilse de bu yazıda anlatılmak istenenin daha da berraklaşması için okul binası adı kullanılacaktır. Okul binası eğitim sistemi içerisinde çok ama çok önemli bir yere sahiptir. Eğitim ve öğretim faaliyetlerinin, öğrenci zihninde daha rahat anlaşılması ve anlamlandırılabilmesi için okul binalarının isimleri gibi fiziksel yapısının da amacına uygun olarak kurgulanması gerekmektedir. Eğitim sisteminde başarı seviyesinin artırılması ve çağa uygun eğitim modellerine geçilmesi, öncelikli olarak öğrenci gelişim özelliklerine uygun olarak yapılan okul binalarının faaliyete geçirilmesiyle olacaktır. Nitelikli bir eğitim verilebilmesi için öğrenci gelişim özelliklerine uygun okul binaları, eğitim sisteminin temel yapısını oluşturmaktadır. Nitelikli bir eğitim için gerekli olan bu temel yapının da en ince ayrıntısına kadar öğrenci odaklı olarak doğru planlanması ve faaliyete geçirilmesi gibi bir zorunluluğu vardır. Temel yapının yanlış ya da hatalı planlanması, eğitim hedeflerinden sapmalara sebebiyet vererek, öğrencilerin okuldan uzaklaşmalarını sağlayacaktır. Okuldan uzaklaşan öğrencilerin tekrar eğitim sistemi içerisine dâhil edilmesi ise eğitim sisteminin temel yapısını kurgulamaktan daha zor bir iş haline gelecektir.
Öğrencilerin zihinlerinde oluşturulmak istenen okul algısının pozitif yönde artırılması, öncelikli olarak öğrenciye okulunun oturduğu evden ya da mahallesinde bulunan binalardan farklı bir yer olduğunu hissettirmekten geçmektedir. Öğrencilerin bu farklılığı hissetmesi, ortaya duygusal bir bağımlılık çıkararak, öğrencilerin okula olan aidiyetlerini de yükseltecektir. Bu aidiyetle birlikte öğrenci okulun çevredeki yapılardan farklı bir yer olduğunu düşünerek istenilen yönde eğitim almaya istekli hale gelecektir.
Öğrencilere okulun farklı bir yer olduğunu göstermek için diğer alternatif ise informal (doğal) öğrenmelerin okul içerisinde yoğun olarak yaptırılmasından geçmektedir. Öğrencilere yönelik yapılacak olan sosyal ve sportif faaliyetlerin fazlalığı da bu yoğunluğu öğrenciler için fazlasıyla sağlayacaktır. Okul binalarının fiziksel eksikliği sebebiyle yoğun bir şekilde yapılması gereken sosyal ve sportif faaliyetler yapılmadan, öğrencilerin zihinsel faaliyetlerine yönelik uygulamalar yapılması, öğrenciler tarafından zihinsel bir engelle karşılanacaktır. Basit bir ifadeyle, aklı oyunda olan öğrencilerin sınıfta ders dinlemeye odaklanması ve bu dersten verim alması çok zor olacaktır. Öğrenci de gerçekleştirilemeyen derse odaklanmada öğrencinin öğrenme sürecini, fiziksel aktivite ihtiyacı sebebiyle kısıtlayarak öğrencinin öğrenmesini engelleyecektir. Okul binasının yetersizliğinden kaynaklanan, öğrenme sorunundan dolayı da öğrenci velileri eğitime müdahale etme gereği duyacaktır. Bu müdahale daha sonra hatırlı dostlara kadar ulaştırılarak öğretmenin verdiği eğitime müdahale etmeye kadar gidecektir. Okul binasının, fiziksel yetersizliğinden kaynaklı eğitim sorunları da başka bir eğitim sorunu olarak algılanarak, sorunun kaynağına hiçbir zaman ulaşılamayacaktır. Kaynağına ulaşılamayan eğitim sorunları da eğitim sisteminin içerisindekilerle birlikte ülkenin hem enerjisini hem de zamanını insafsızca tüketmesine sebep olacaktır.
Okul bina projeleri çizilirken, muhakkak öğrenci gelişim özelliklerini çok iyi bilen uzmanlar olmak zorundadır. Yaşları belli bir olgunluğa erişen ve eğitim sisteminin içerisinde yer almayan insanların, kendilerinden yaşça çok küçük olan öğrenciler için okul binası tasarlaması, eğitime negatif bir enerji sağlayacaktır. Yapılan ya da yapılacak olan bütün okullarda öğrencilerin hareket ihtiyaçlarını karşılamak için spor salonu, sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için de tiyatro, sinema salon vs. gibi yerlerin olması, günümüz eğitim sisteminde ön plana çıkmıştır. Hali hazırda olan okul binalarının da öğrenci gelişim özelliklerine uygun bir şekilde tekrar ele alınıp yenilenmesi gerekmektedir. Özellikle büyükşehirlerde bunlar için yeterli yere sahip olmayan okullarımız da okul bahçesinin alt tarafı bu gerekliliklerin sağlanması için biçilmiş bir kaftandır.
Eğitim sorunlarının çözümü temel yapının sağlam kurgulanması ve dikkat edilmeyen ufak ayrıntıların en ince ayrıntısına kadar incelenmesinde gizlidir. Yoksa zorunlu tuttuğumuz eğitim, mevcut okul binaları sayesinde öğrencilerin okuldan kaçmalarını engellemek için prangalı eğitime dönüşecektir.
Yazı serimizin üçüncü yazısı öğrenci velileriyle devam edeceğiz.