Fetolojik Teoloji II
Yazımızın 1. Bölümünde Fetullah Gülen'in kendisine uyarladığı teolojisini oluşturmak için Din-i Mubin'in kutsal saydığı Melek/Cibril, Resulullah ve Kur'an gibi değerlerin içini boşalttığını yazmıştık. Bu yazımızda da F-Teoloji nasıl oluştu ona bakalım.
Fetullah Gülen'in oluşturduğu teolojide tefekkür ve sorgulama mekanizması tamamen devre dışı kalmış bağlıları/mu'minleri, "o söylüyorsa, o yapıyorsa, yap diyorsa bize de bila itiraz itaat düşer." diyecek kadar ona bağlanmışlardı.
Allah ve Resulü'nün haram-günah, kebair, hatta küfür dediği bir konuya Fetullah Gülen helal-sevap, imanı kamil diyor ve "cemaati" de F. Gülen'e inanacak ise bu "ağlak vaiz"in böyle bir itikadı nasıl ve ne ile oluşturduğu merak konusu olmalıdır.
Gülen, kendisine sorgulanamaz, ulvi bir makam icad etti. Herkesin kabul edeceği karizmatik, güvenirlik derecesi yüksek bu kutsi ve la yus'el makamın dini temeli olmalı ve adı konmalıydı. Tezada bakınız, Gülen hem dini kutsalları zedeliyor, hem de makamı için yine dinin kutsalından destek arıyordu, buldu:
Musa'nın Yol Arkadaşı Salih Kul.
Kehf Suresindeki anlatı, (kıssa ya da mesel olarak değerlendirilir) meal-tefsirlerde özetle; Allah, Musa'nın as yol arkadaşı olan Salih Kul'a olayların arka planını, iç yüzünü, asıl maksadını bildiren ilm-i ledün vermiş. Salih Kul yeri gelir suçsuz bir çocuk (ğulam) öldürür, Musa as bunu doğru bulmayınca Salih Kul, masum çocuğu öldürmesinin sebep ve iç yüzünü Allah'ın kendisine verdiği 'ilmi ledun'e dayandırarak der ki:
"Bu çocuğun anne ve babası iyi insanlardı, bu çocuk büyüyünce onları ızdıraba ve küfre sürükler diye endişe ettik (bu yüzden öldürdüm)."
Fetullah Gülen de bu kıssadan hareketle, Tıpkı Hz. Musa'nın yol arkadaşı Salih Kul'da olduğu gibi peygamberlerde bile bulunmayan o gizli ilim bende var, sadece ben bilirim, siz bilemezsiniz. Aynı zamanda bu yolda ilerlerken sizin için çok büyük günah veya küfür, şirk olan isteklerimin Allah indinde nasıl sevap ve hayr olduğunu ancak ben bilirim anlayışının hakim kılındığı bir teoloji oluşturdu.
Şimdi buna "Resulullah Türkiye'nin meselelerini filanlara bıraktık" ile F. Gülen'in diğer sözlerini ekleyin, pazılın parçaları birleşince;
Ortaya ilm-i ledün sahibi, Kainat İmamı Fetullah Gülen çıkıyor.
Bu inanç yerleşsin diye istihbarat ve bürokrasi çok gizli çalışmalarını önceden Gülen'e iletir, o da bu sayede gelişmelerin sebep ve sonucunu çok önceden bağlılarına anlatır, makul bir süre sonra anlattıkları doğru çıkınca bağlılarında "Hocaefendi Salih Kul bilgisine sahiptir" inancı pekişti.
Bu sapkın inançtan hareketle insanlar, Bizlerin bilemediği ve hiçbir zaman bilemeyeceği ilim türü olan ilmi ledün'ün kendisine verildiği Hocaefendinin bizim haram, günah bildiğimiz bir iş ve emrinin yerine getirilmesi şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte Allah'ın emir ve isteğidir teslimiyetine mahku00fbm olmuşlardı.
- Gülen yine istismar ettiği Kur'an ayetlerinden "HİZMET HAREKETİ FIKHI VE OLAĞANÜSTÜ DÖNEM FETVALARI" oluşturdu. Bu fıkhı! alakasız 2 temel üzerine bina etti:
- Allah'ın gizli ilimle desteklediği Hocaefendi bilmediklerinizi bilir inancı.
- Ammar b. Yasir'in sadece kendi canını kurtarmak için imanından cayma görüntüsü ve sözüne (takiyye) Allah "olur" vermiş ise, Hizmet Hareketi mensupları da bütün milletin canını ve tüm değerlerini kurtarmak için çalışıyor. Bu sebeple bizim için bu İlahi "olur" yani takiyye/tedbir yapmanın dairesinin genişliğini sadece Hocaefendi (tayin ede)bilir.
Bu sebeple bizim ısrarla, "Yahu aklınız yok muydu? Bunun küfür, günah olduğunu bilmiyor muydunuz?" kınamalarımıza FETÖ mü'minleri, "biliyorduk, ama olay bizim bildiğimiz gibi değil ki" diyerek işin künhünü halk arasında Hızır olarak da bilinen Musa as'ın yol arkadaşı olan Salih Kul'a vardırırlardı. Artık;
Bayanlara "açılın" denilince hanımlar saçıldı, "içki iç" denince içildi, "Allah'a inanmıyorum de" dendi, inanmayan gibi konuşup-yaşadı. "Çal" denince haramlık biterdi, "iftira at" der, büyük bir ibadet aşkıyla icra edilirdi. Bu günaha bulaşanlara "öldür" dediklerinde gözlerini kırpmadan öldürdüler, faili meçhullerin pek çoğu böyle işlendi.
Elbette her bağlısına ulaştırılmayan bu teoloji FETÖ mensubu elemanlarının kesin inancıydı.
Ve 15 Temmuz bu imanla! gerçekleştirildi. Emir büyük yerdendi. İnsanlara Mesih, Mehdi, İlm-i ledün verilmiş Hızır-Salih Kul olduğuna inandıran Fetullah Gülen bütün kutsalların önüne geçmiş oldu.
Yoksa Fetullah Gülen'in tek talimatıyla bir gecede savaş uçaklarıyla, tanklarla, ağır silahlarla üstümüze bomba ve kurşun yağdırarak 2500 masum insanımızı şehid edip yaralamalarına FETÖ "Allah için cihad" der miydi?