Fetöizmin Derin Putperestliği: Mehdizm
FETÖ Denilen kanlı terör çetesi, İslam'ın ve insanlığın içini boşaltmıştır. Kırk yıldan fazla bir süredir sinsi, kirli ve karanlık bir şekilde örgütlenen FETÖİZM, insanlığa İslamca hizmet etme söylemini maske olarak kullanarak münafıkça, insanlığı derin sapkınlıklara yöneltmeye çalışmıştır. Fetuşşeytan, kendisini hoca efendi ve alim olarak sunmasına rağmen, onun gerçek pozisyonu, münafıklık ve cehalettir.
Münafıklık ve cehaletin ete kemiğe bürünmüş hali olan Fetuşşeytan ve çetesi, Mehdi kavramı etrafında kanlı ve karanlık bir kült yaratmışlardır. Fetuşşeytan'ın Mehdi olduğuna inanan FETÖ çetesi, onun emirlerini yerine getirmenin kendileri için yegane kutsal vazife ve gaye olarak görmektedirler. Dünyaya Mehdi'nin nizamını hakim kılmaktan daha yüce bir görev olmadığına inanmaktadırlar. FETÖ'nün baş finansörünün, Fetuşşeytan'ın bir gülüşü için bütün malını feda etmeye hazır olduğunu söylemesi, bu çetenin fanatizminin ve çılgınlığının bir tezahürüdür. FETÖİSTLER, Mehdi olarak kabul ettikleri Fetuşşeytan'ın sapkın nizamını dünyaya hakim kılmak için dünyanın her tarafına okullar, şirketler, dernekler ve birçok yapı oluşturarak teşkilatlanmaktadırlar.
FETÖİSTLER, Fetuşşeytan'ın Mehdi olduğuna ve bu konumuyla sürekli olarak Hz. Peygamber ve Allah ile iletişim içinde olduğuna inanmaktadırlar. FETÖİZM'de, her şey rüyalar ve uyku etrafında dönmektedir. Fetuşşeytan, rüyalar uydurarak teröristlerini kendisinin yüce, kutsal, farklı, özgün, olağanüstü ve kutsal varlık olduğuna inandırmaktadır. FETÖ kültünde her şeyin rüyalar etrafında oluşturulması ve meşrulaştırılması, bu çetenin derin sapkınlığı ve putperestliği olan Mehdizm ile yakından ilgilidir. Fetuşşeytan, Mehdi nizamını rüyalar yoluyla kuracağına inanmaktadır.
Mehdi ve Mesih gibi bir kurtarıcı bekleyen sapkın ve karanlık kültlerin, dünya ve insan anlayışı şiddet ve çatışma merkezlidir. Mehdzmi kendilerine derin bir putperestlik olarak benimseyen FETÖİST teröristler, dünyanın ve insanlığın mutlaka kötüye gitmesini, kaos ve çatışmanın artmasını arzu etmektedirler. Mehdi düzeninin kurulması için FETÖİST teröristler, kaos ve çatışma olmasa bile kaos ve çatışmanın oluşturulmasını amaç edinmektedirler. Onlar, kaos ve çatışma sırasında yaşanan acıları ve ızdırapları, Mehdizm uğruna çekilmesi gereken maliyet olarak görmektedirler. FETÖİSTLERİN Mehdizmi, insanlığa acı, katliam ve vahşet getirmeyi amaçlayan bir paganist yıkımdan başka bir şey değildir. Mehdizm şeklinde putperest bir inancın fanatikleri olan FETÖİSTLER, dünyada bir vahşet diktatörlüğü kurmayı amaçlamaktadırlar.
Fetuşşeytan, dünyada Mehdizm adı altında kanlı ve kirli vahşet diktatöryasının kurulması için kendisine en yakın müttefikler olarak İsrail ve Vatikan'ı görmektedir. Fetuşşeytan, kendisinin Müslümanlara gönderilen Mehdi, Yahudilere gönderilen Mesih ve Hristiyanlara gönderilen İsa olduğunu sanmaktadır. FETÖİSTLER, İsrail ve Vatikan'la sürekli iç içe ilişkiler içinde olmanın ve Amerika'nın küresel gücünden yararlanmanın Fetuşşeytan'ın sapkın Mehdi diktatörlüğünün kurulması için olmazsa olmaz olarak görmektedirler.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın düzenlediği son din şurasında FETÖ, sahte bir Mehdi hareketi olarak nitelenmiştir. Bu, çok yanlış bir nitelemedir. FETÖ, sahte bir mehdi hareketi değildir. FETÖİZM, sapkın bir Mehdizm kültüdür. Her türlü Mehdilik, sahtekarlık ve sapkınlıktır. Mehdizm, bir hareket değil, sadece karanlık ve kanlı kültlerin oluşumuna yarayan sapkın bir putperestlikten başka bir şey değildir.
Mehdizm şeklindeki putperestlik, İslam'da ve insanda büyük yozlaşmalara ve çürümelere yol açmaktadır. Mehdi'nin dünya hakimiyetinin sağlanması için her türlü düzenbazlık, sahtekarlık, yalancılık, iki yüzlülük ve desise yapılabilmekte ve bütün kirliliklere kutsal bir meşruiyet kılıfı bulunabilmektedir. Mehdi'ye yani Fetuşşeytan'a giden bütün yolların meşru olduğu şeklindeki sapkınlık, cahiliye putperestliğinin FETÖZMdeki yansımasıdır.
Ahir zamanda Mehdi geleceği şeklindeki bir beklenti, İslam ve insanlık dışı bir sapkın hurafedir. Allah, insanlığa bir Mehdi yollayacağını hiçbir şekilde ifade etmemiştir. Allah, insanlığın hidayet bulması ve kalplerindeki rahatsızlıkları iyileştirmek üzere vahiy kitabı Kur'an-ı Kerim'i yollamıştır. Dünya işlerimizin ahlak, hukuk ve maneviyat çerçevesinde düzenlenmesi için sadece akıl ve Kur'an'ın rehberliğine ihtiyacımız vardır. Akıl ve Kur'an'la bağdaşmayan, hatta Kur'an ve akla düşman bir hurafe olan Mehdi beklentisi, bizi tevhit ve İslam''dan uzaklaştırıp putperestliğe ve cahiliyeye yöneltmektedir. İslam'ın ve insanlığın, Mehdilik gibi derin sapkınlıklardan ve cahiliye kurgularından arınması gerekmektedir.
İslam ve cahiliye arasında çok temel bir fark vardır. Cahiliye, put şeklindeki kurtarıcılara ve otoritelere insanı köle yapmaktadır. Tevhit inancına dayanan İslam ise, insanı bütün sahte kurtarıcı ve otoriterlerden özgürleştirerek onun hayatını Kur'an ve akıl ışığında özgür ve onurlu bir şekilde yaşamasını istemektedir. Mehdi hurafesinin hiçbir gerçekliği yoktur. Mehdi, hiç bir zaman gelmeyecek olan bir vehim ve hurafeden ibarettir. Hayatımızı Mehdi gibi hurafelerin gerçekleşmesini beklemekle geçirmek yerine, akıl ve Kur'an'la sahici ve sahih anlamda insan olmanın ve hayatımızı yaşamanın çabasında olmalıyız.