Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

FETÖİSTLERİN KANLI BAHARI: İÇ SAVAŞ

15 Temmuz darbe ve işgal girişimiyle ülkemizde emperyalist bir operasyonu gerçekleştiren FETÖİSTLER, ülkemizin başını ağrıtmaya devam etmektedirler. FETÖİSTLER, bütün dünyada ülkemize karşı küresel bir blok oluşturmak için her şeylerini seferber etmişlerdir. Diktatörlük ve tek adamlık propagandalarını sürekli olarak tekrar eden FETÖİSTLER, ülkemizin yeni Kuzey Kore olacağına bütün dünyayı inandırtmak için yoğun bir kirli ve karanlık bir kampanya yürütmektedirler. FETÖİSTLERİN, yoğun kampanyaları sonucu dünya kamuoyunda 16 Nisan referandumu konusunda şüpheler ve sorular oluşmuş durumdadır.

FETÖİSTLER, küresel süper güç konumundaki Amerika ile ilişkilerimizi bozmayı başarmışlardır. FETÖİSTLER, yıllardır Suriye politikasının başarısızlığa uğraması ve Türkiye'nin Suriye'de bataklığa saplanması için çalışmaktadırlar. Amerika'nın Suriye'de Türkiye'yi yalnız bırakmasında FETÖİSTLERİN büyük etkisi vardır. Amerika Dışişleri Bakanı Tillerson, Ankara'ya gerçekleştirdiği son ziyarette FETÖ ele başının iadesi başta olmak üzere Rakka operasyonu konularında ülkemiz lehine kabul edebileceğimiz net açıklamalarda bulunmamıştır. Son ziyaret, FETÖİSTLERİN Amerika yönetimi nezdinde hala güçlü olduklarını göstermektedir. Trump yönetiminin, FETÖİSTLERDEN vazgeçeceğini sanmak büyük saflıktır. FETÖ, Amerika için kullanışlı bir kart ve güç olmaya devam etmektedir. Amerika, Türkiye'ye FETÖİSTLERLE mücadeleden vazgeçme politikalarının tamamından vazgeçmeyi dayatmaktadır.

15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin baş aktörü konumundaki Adil Öksüz ve Amerikalılar arasındaki ilişkinin gizemi her geçen gün artmaktadır. FETÖİST Öksüz'ün, Amerika konsolosluğu tarafından aranması, 15 Temmuz, FETÖ ve Amerika üçgeninde neler olduğunu tekrar sorgulamamıza neden olmuştur. Amerika'nın 15 Temmuz darbesinin neresinde olduğu sorusu, toplumun zihnindeki yerini sürekli olarak korumaktadır. Amerika, FETÖİSTLERLE olan ilişkilerini şeffaflaştırmadığı sürece, sürekli şüphelerin ve soruların merkezinde olmaya devam edecektir.

Adil Öksüz başta olmak üzere bütün FETÖİSTLERLE olan ilişkisini tatmin edici bir şekilde açıklamayan Amerika, Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısını keyfi bir şekilde tutuklamıştır. Amerika'nın Halkbank Genel Müdür yardımcısını tutuklaması, FETÖCÜLERE açık destek anlamına geldiği gibi, ülkemize karşı düşmanca bir hareket konumundadır. FETÖ ele başını tutuklamayan veya Türkiye'ye iade etmeyen Amerika makamlarının, çok hızlı bir şekilde ülkemizin resmi bir görevlisini tutuklaması çok ciddi bir durumdur. Amerika, açık bir şekilde FETÖ çetesini, NATO nun en büyük ikinci gücü olan Türkiye'ye tercih etmektedir.

Amerika, Almanya, İngiltere ve İsrail gibi devletler, FETÖ denilen karanlık ve kirli çetenin ne olduğunu herkesten daha iyi bilmektedirler. Ancak bu devletler, FETÖ çetesinin 15 Temmuzdaki darbe girişiminde rol aldığına dair elde yeterli kanıt olmadığını, FETÖ çetesinin terörist hiçbir faaliyeti olmadığını ve FETÖ çetesinin eğitim ve toplumsal alanlarda faaliyet gösteren sivil ve barışçıl bir yapı olduğu şeklindeki klişeleri tekrar etmektedirler. Alman İstihbarat Başkanı Kehler'in sözleri ile İngiltere parlamentosunun hazırladığı 15 Temmuz raporunu bu bağlamda hatırlamakta yarar vardır. Amerika, İngiltere ve Almanya gibi büyük güçler, çok iyi bildikleri FETÖ gerçeğini asla dünyanı önünde itiraf etmeyeceklerdir. Emperyalist güçler, kendileri için kullanışlı bir araç olan FETÖİSTLERİ aklamak ve ülkemizi mahkum etmek için her türlü girişimde bulunma operasyonlarına hazırlıklı olmalıyız.

Almanya, İngiltere ve Amerika gibi devletler, FETÖ üzerinden ülkemizle hesaplaşmakta, ülkemizi sıkıştırmaya ve kuşatmaya kalkmaktadırlar. Almanya, İngiltere ve Amerika için asıl önemli olan şey, FETÖ bahanesiyle ülkemizi olabildiğince sıkıştırmak, bunaltmak ve etkisizleştirmektir. Küresel emperyalizm, çok iyi bildiği FETÖ gerçeğiyle yüzleşmek yerine, ülkemizle hesaplaşmaya kalkmaktadır.

Amerika, İngiltere ve Almanya, Türkiye'ye karşı kullanacakları kartları koruma ve kullanma konusunda anlaşmış durumdadırlar. Bu üç ülkenin stratejisi, FETÖNÜN rahatlatılması, Türkiye'nin sıkıştırılması ve kuşatılması üzerine oturmaktadır. Amerika başta olmak üzere küresel güçler, FETÖ çetesini koruma ve kullanma körlüğü uğruna en değerli müttefiklerinden vazgeçme sapması içindedirler. Sekiz ülkenin havayollarına getirilen elektronik araç sınırlamasının içine Türkiye'nin dahil edilmesi, Amerika ve İngiltere gibi uluslararası güçlerin, ülkemize karşı özel operasyonda bulunduklarını ve bu ülkelerin kolaylıkla Türkiye'den vazgeçebileceklerini göstermektedir. Amerika ve İngiltere gibi NATO üyesi ülkeler, FETÖ kartını ve gücünü kullanarak ülkemize karşı çok özel ticari, diplomatik ve hukuki operasyon çekmeye kalkmaktadırlar.

FETÖ çetesi, küresel düzeyde ülkemize karşı kart olarak kullanılan kullanışlı bir tehdide dönüşmüş durumdadır. Türkiye ve Erdoğan karşıtlığı ortak paydasında her türlü kirli ve karanlık güç ile işbirliği yapan FETÖ çetesi, ileriki yıllarda ülkemizin başını çok ağrıtacaktır. FETÖİST çetenin stratejik hedefi, ülkemizi Erdoğan yandaşları ve karşıtları şeklinde iki kampa ayırıp 16 Nisan sonrasında bir iç savaşın siyasal ve sosyal zeminini hazırlamaktır. FETÖİSTLERİN, baharın gelişi diye propaganda ettikleri şey, aslında bu karanlık yapının iç savaş planından başka bir şey değildir. Toplum olarak, FETÖ ve küresel güçlerin iç savaş şeklindeki karanlık planlarına karşı her zamankinden daha fazla duyarlı ve uyanık olmamız lazımdır.